Kesinlikle ilgileniyorum. 100.000 doların yakmak için büyük para olduğu kesin. | Open Subtitles | من المؤكد أن حرق مبلغ مائة ألف شيء غبي. |
Ama kızımın bana ihtiyacı olduğu kesin. | Open Subtitles | لكن من المؤكد أن ابنتي بحاجة إلي |
Ama Petrov'la ilgili şüpheleri olduğu kesin. | Open Subtitles | لكن من المؤكد أن لديه شكوك بخصوص (بيتروف) |
Eminim ki, muhtemelen buradaki herkesin, ya da kesinlikle büyük bir çoğunluğumuzun olduğu gibi, hepimiz ilahi bir deneyimi tecrübe etmişizdir, hayatlarımızın içinde sadece bir an, bir dakika, belki de bir kaç saniye, benliğimizin sınırlarının fesholduğu o anı yasamışızdır. | TED | أنا متأكد ، وربما كل واحد منكم هنا ، أو من المؤكد أن الغالبية الساحقة جدا منكم ، كان لها ما يمكن أن نسميه تجربة روحية ، لحظة في حياتكم ، لبضع ثوان ، وربما لمدة دقيقة ، تلاشت حدود ذاتك. |
Köşeme çekilmeden önce havaya uçtuğumu görseler Eminim şoke olurlardı. | Open Subtitles | أنه من المؤكد أن صدمة أن يروا لي تفجير نفسي قبل أن يتقاعد وأنا. |
Senin gibi bir kadınla yatmak için sıraya giriyor olmalılar. | Open Subtitles | من المؤكد أن الرجال يصطفون من أجل اللقاء بفتاة مثلك |
Europa'nın kaskatı donmuş olduğu kesin. | Open Subtitles | من المؤكد أن (يوروبا) صلب متجمد |
- Kötü huylu olduğu kesin değil. | Open Subtitles | -إنه ليس من المؤكد أن كل شيء خاطئ . |
Eminim masum bir çocuğun ruhu insanoğlunu kurtaracaktır! | Open Subtitles | من المؤكد أن الروح البريئة لطفل ستعتق البشرية |
Gördüğün adamın onu açık arttırmada aldığını aldığından Eminim. | Open Subtitles | من المؤكد أن الرجل الذي رأيته قد إشتراها من المزاد. |
Benim çıkarlarımı gözettiğinden Eminim ama. | Open Subtitles | ولكن من المؤكد أن اهتماماته تطابق اهتماماتي |
Eminim gayet iyi uyum sağlarsın. Onlar da hiç seks yapmamıştır. | Open Subtitles | من المؤكد أن الوضع يناسبك هناك فهم ليس لديهم الأمور الجنسية حتى الآن |
Senin gibi bir kadınla yatmak için sıraya giriyor olmalılar. | Open Subtitles | من المؤكد أن الرجال يصطفون من أجل اللقاء بفتاة مثلك |