Bizi kimse görmesin diye senin köşe başında bekliyor olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن تنتظر بمُلتقى الشارع بحيث لا يرانا أحد. |
Onu öldürmen gerekiyordu gezintiye çıkarıp lolipop vermen değil. Lanet olsun! | Open Subtitles | من المُفترض أن تقتله وليس أن تمنحه جولة على متن مروحية |
Bir saat kadar önce önemli yerlerin altını çizmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | نحن من المُفترض أن نسلط اضواء إيماز لنا كاقبل ساعه |
Efendiye adak getirmen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن تُحضري طعاماً لأجل السيّد |
Yardım etmesi gerekiyordu. Bize kazık atmasını beklemiyorduk. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن يساعدنا إننا لم نتوقع أن يخوننا |
Bu gibi şeyleri yapmamam için benimle konuşması gerekiyordu. | Open Subtitles | من المُفترض أن يقنعني بأن أقلع عن ارتكاب أشياء كهذه |
Onu geçeceksin, iki saat önce buluşmamız gerekiyordu.. Ahpap buradan çıkar çıkmaz ona tutuklandığını söylersin. | Open Subtitles | أجل، ذلك بعيداً، من المُفترض أن أقابلها منذ ساعتين |
Şantajcının adresi değiştirdiğini söylemem gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن أخبره أنّ المُبتز قد غيّر موقع اللقاء. |
Hepimizin silmesi gerekiyordu. Ama gerçek ortaya çıkarsa hepimiz mahvolacaktık. Biliyordum. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن نمحوه جميعاً، ولكن كنتُ أعرف أنّه لو عُلمت الحقيقة، فجميعنا سينتهي أمره. |
Gemide petrol ve insan olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | كما ترون، كان من المُفترض أن تكون السفينة خالية من النفط والناس، |
Akşam yedide orada olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن يكون هناك بحلول الساعة السابعة. |
Iki kisiyle mi bulusmaniz gerekiyordu, yoksa biriyle mi? | Open Subtitles | هل من المُفترض أن نُقابل شخصان أم شخصٍ واحد؟ |
Onu korumam gerekiyordu ama korumadım. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن أحميها، ولكنّي لم أفعل. |
- Bunun intihar gibi görünmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن أجعله يبدو وكأنّه إنتحار. |
Bu Ella Zimmer'ın avukatı. Resmi ifadesini vermek için bugün gelmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن تأتي اليوم لتقديم إفادة رسميّة. |
- Bu şekilde olmayacaktı. Uyanıp kurtarıcısı olarak beni görmesi gerekiyordu. Tabii onu uyandırmanın bir yolunu bulduğum zaman. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن تستيقظ وتراني كمُنقذها عندما أعرف كيف أوقظها بالضبط. |
Ne olursa olsun, profesyonel bir kanun adamı gibi... - ...davranması gerekiyordu. - Evet. | Open Subtitles | من المُفترض أن يتصرّف كضابط قانون مهنيّ في جميع الأوقات. |
Balinadan inmesi gerekiyordu." | Open Subtitles | لقد كان من المُفترض أن ينزل من على ذلك الحوت. |
Hayır, benimle bir saat önce buluşması gerekiyordu. | Open Subtitles | لا، كان من المُفترض أن يُقابلني منذ ساعة مضت، لكنه لم يظهر |
Bir saat önce arkadaşlarımla buluşmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن أقابل رفاقي منذُ ساعة. |