- Bu video viral oldu. bir milyondan fazla izlendi. | Open Subtitles | ـ إنه ينتشر، لقد حظى أكثر من مليون مشاهدة الآن |
Bir iki yıl öncesinde bir milyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştu. | TED | المجاعة قتلت قبل عامين من ذاك الوقت أكثر من مليون إنسان. |
Bir çay kaşığı deniz suyu, bir milyondan daha fazla yaşayan varlık içerebilir. | TED | إن نحو ملعقة صغيرة من ماء البحر يمكن أن تحوي أكثر من مليون كائن حي |
Onlar, aşağı yukarı bir milyon yıldır oluşmuş olabilecek çatlakları hesaba katmıyor. | Open Subtitles | التى لا تَحسِب العَواقب ربما تتطور, لا أعرِف. اكثر من مليون عام |
Bu iki canavarın eğitimi bize bir milyon dolara mal olacak. | Open Subtitles | وإكتشفنا أنهم سيكلفون أكثر من مليون دولار لنعلم هذان الحيوانان الصغيران |
Adama saniyenin milyonda biri baktım diye adam büyüklük hayallerine kapılıyor! | Open Subtitles | انظر لرجل لجزء من مليون من الثانية و احصل علىمخيلات وهمية |
Her yıl afetlerde bir milyonun üzerinde insan hayatını kaybeder. | TED | في كل سنة، يقتل أكثر من مليون شخص بسبب الكوارث. |
O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü, ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken, babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu. | TED | أكثر من مليون كوري شمالي ماتوا جوعاً في ذلك الوقت وفي عام ٢٠٠٣، عندما كان عمري ١٣ سنة أصبح والدي واحداً منهم |
Jimmy, genetik olarak milyonlarca kişi arasında tek olduğumu biliyordu. | Open Subtitles | لكن جيمي عرف بأن جينيا أنا كنت واحد من مليون |
Oluşturduğumuz en büyük genomda bir milyondan fazla harf vardı. | TED | الجينوم الأكبر الذي تم إنشاءه يحتوي على أكثر من مليون حرف. |
İki hafta zarfında bir sözleşmem oldu ve kitap iki yıl içinde dünyada bir milyondan fazla kopya satmıştı. | TED | وفي غضون أسبوعين، وقعت العقد، وخلال عامين، بيعت أكثر من مليون نسخة من الكتاب حول العالم. |
Ölçümlere göre bir milyondan fazla Norveçli bunu sevdi. | TED | وحسب التقديرات، أكثر من مليون نرويجي أحب ذلك الأمر. |
ABD müzeleri şimdiye kadar bir milyondan fazla eseri ve 50.000 yerli iskeleti sahiplerine iade etti. | TED | فقد سبق وأعادت المتاحف الأمريكية أكثر من مليون قطعة أثرية و50 ألف مجموعة من الهياكل العظمية للأمريكيين الأصليين. |
Mesela Irak Savaşı, alttaki mavi çizgiden görebileceğiniz gibi bir milyondan fazla mülteci şehirlere giriş yapıyor. | TED | كانت حرب العراق، وكما ترون عند ذلك الخط الأزرق في الأسفل، نزح أكثر من مليون لاجىء نحو المدن. |
2015 ve 2016 yıllarında bir milyondan fazla mültecinin gelişi bir şekilde tartışmalara neden olmuştu. | TED | وبالتالي، فوصول أكثر من مليون لاجئ في عامَي 2015 و2016 كان مُسيطرًا على النقاش إلى حدٍ ما. |
Burada bir milyon dolardan fazla paradan bahsediyoruz, üç yıl daha araştırma için. | Open Subtitles | نحنُ نتحدث عن أكثر من مليون دولار هُنا و 3 سنوات من البحث |
Romanyalılar Iosava'yla görüştürmek için, en az bir milyon dolar istiyor. | Open Subtitles | الرومانيين يطالبون أكثر من مليون دولار فقط لحصولنا على بث مباشر |
Yarım milyon yorumda en çok neyden şikayet edilmiş, biliyor musun? | Open Subtitles | أكثر من مليون مشاهدة أتعلم ماهو التذمر الأكثر انتشارا حتى الآن؟ |
JM: Bu uygulama, hayata geçtiği ilk gün ir milyonda defadan fazla kullanıldı, ve bu bence en güzel sorgulardan biri. | TED | ج. م: الآن تم استخدام هذا أكثر من مليون مرة في اليوم الأول، وهذه بالفعل أفضل كل تلك الاستعلامات. |
milyonda dört yüz parçacık: Bugün karbondioksitin atmosferimizdeki yaklaşık oranı. | TED | 400 جزء من مليون: هو التركيز التقريبي لثاني أكسيد الكربون في الهواء اليوم. |
Sadece birkaç günde etkinlik daveti bir milyonun üzerinde kişiye ulaştı. 100.000'in üzerinde kişi kabul etti. | TED | في أيام قلائل، وصلت الدعوة لأكثر من مليون شخص، وأكّد أكثر من 100 ألف شخص حضورهم. |
Her sene, gelişmekte olan ülkelerde bir milyonu aşkın anne ve bebek, doğum sırasında temel temizlik şartlarını yerine getiremediği için yaşamını kaybediyor. | TED | حيثُ يموتُ أكثر من مليون أم وطفل كل عام في دول العالم النامي بسبب عدم توفر النظافة الأساسية فقط أثناء ولادة أطفالهن. |
Kaynakların dediğine göre hırsızlar milyonlarca dolar değerinde askeri düzeyde silah çaldılar. | Open Subtitles | المصادر تقول أن اللصوص هربوا بأكثر من مليون دولار من أسحلة الجيش, |