"مهما كان من" - Traduction Arabe en Turc

• her kim
• her kimse
• kim varsa

Ama size söz veriyorum, bunu her kim yaptıysa, adalete teslim edilecektir.
ولكن أعدكما، أنه مهما كان من فعل هذا فإنه سيتم تقديمه للعدالة

...ve bana bu tuzağı her kim kurmuşşa, mümkün olan en kısa sürede beni toprağın altında istiyor.
و مهما كان من أوقع بي فهو يريدني أن أموت بأقصى سرعة

Arz ederim ki, bu notu yazan her kimse Sovyet yapımı Küba AK-47 saldırı tüfeği çalışırken onunla hiç karşı karşıya gelmemiştir.
لأنفسهم لا يجب أن يتدخل فيه الضباط حسناً، أعترف إليكِ بأن مهما كان من كتب هذا التقرير فإنه لم يواجه قط فوهة

İçeri zorla giren her kimse, başka bir şeyler peşindeymiş.
مهما كان من أقتحم المكان فلقد كان هنا لشيئ آخر

Bu işin arkasında kim varsa yine gelebilir.
مهما كان من وراء ذلك يمكن ان يعود

- Bunun ardında kim varsa bir hain.
مهما كان من وراء هذا فإنه خائن

Söylemeye çalıştığım, bunu her kim yaptıysa... burda kalmamızı istiyor.
اريد القول مهما كان من فعل ذلك فهو يريدنا ان نبقى هنا

Bunu her kim yaptıysa, Ruslar buraya gelene kadar ölmelerini ya da tutuklanmalarını istiyorum.
مهما كان من فعل هذا، أريده إما ميتاً أو مسجوناً قبل وصول الروس إلى هنا

her kim olursa olsun, kalede olmamın daha güvenli olacağını düşünüyor.
. مهما كان من هو ، هو يعتقد بأن هنا سيكون أكثر أمانا فى القلعة

Burada her kim yaşıyorsa, sürprizleri pek sevmiyor galiba.
, مهما كان من يعيش هنا لكنت أقول أنه لا يحب المفاجآت

Bunu her kim yaptıysa, umut ettiğinden fazlasını almış.
مهما كان من فعل هذا فقد حصل على أكثر مما يتمناه

Vücudunuza her kim girdiyse garip davranıyordu.
مهما كان من استولى على جسمك كان يتصرف بغرابة

Bu tahtalar yeni. her kim kapatmışsa belli ki acelesi varmış.
هذا الخشب جيد, مهما كان من اغلقه فقد كان في عجله من امره

Evdeki her kimse, arka kapıdan koşarak çıktı ve yoluna devam etti.
مهما كان من هرب من خلف ذلك المنزل أكمل طريقه مباشرةَ

Ve bunu yapan her kimse, zehirlendiğini biliyordu. Bilmeden, kimse gidip bir cesedi bıçaklamaz. Gerçekten mi?
و مهما كان من فعلها، لابد و أنه علم بذلك لا يمكن لأحد أن يطعن جثة و لا يعلم بذلك

- Onlar her kimse, gittiler. - Havai fişek olduğunu düşünecekler.
ـ مهما كان من بالخارج فقد ذهبوا ـ وسيعتقدون أنها ألعاب نارية