| mühendis olduğu zaman buraların bir haritasını falan yaptı mı? | Open Subtitles | عندما كان مهندساً هل جعل الخرائط وحشا مثل تلك ؟ |
| mühendis olarak bir hayat geçirirsem de, sana lanet okuyacağım. | Open Subtitles | سأكون محبطاً إذا أصبحتُ مهندساً و سوف ألعنك طيلة حياتي |
| Egzozu için org boruları kullanan bir mühendis bilirim. | Open Subtitles | أعرف مهندساً يستخدم أنابيب عضوية في ماسورة العادم. |
| Biliyordum adam mühendisti ama sanatçı olarak skilleri inanılmazdı. | Open Subtitles | عرفت بأن هذا الشخص كان مهندساً أو مهما يكن لكن ياإلهي.. مهارته كفنان لا تصدق |
| mimar değilim ama yatak odasının eve dahil olduğundan oldukça eminim... | Open Subtitles | لستُ مهندساً لكنّني واثقٌ أنّ غرفةَ النوم الرئيسيّةَ جزءٌ من المنزل |
| - Etsen, duvar yıkıldıktan sonra kendi hesabına çalışan, eğitimli bir KGB mühendisi. | Open Subtitles | إيستن كان مهندساً يعمل في المخابرات الروسية .. وترك العمل معهم منذ فترة |
| İmalat ve ambalajlama sektöründe bir mühendistim. İyi bir geçmişim vardı. | TED | كنت أعمل مهندساً في التصنيع والتعبئة والتغليف. وكانت لدي خلفية جيدة. |
| Herkes mühendis olabilir, ama bu çeteye öğretmenlik... | Open Subtitles | أى فرد يمكنه أن يكون مهندساً و لكن التدريس لهذه الغوغاء |
| Nietzsche'den alıntılar yapıyorsun, sonra birden mühendis oluyorsun. | Open Subtitles | لوهلة تكون حكيماً، و فجأة الآن أصبحت مهندساً. |
| Asıl ben sana sormalıymışım, gerçekten mühendis misin diye. | Open Subtitles | كان عليّ أن أسأل إن كنت مهندساً حقيقيّاً |
| mühendis olmuşsun işte. Duvarda diploman var ya. Gayet de hayırlı bir evlat olmuşsun. | Open Subtitles | لقد أصبحت مهندساً و شهادتك معلَّقة هناك ، أنت إبن صالح |
| Hayat bir yarıştır! mühendis olun! | Open Subtitles | الحياة عبارة عن سباق عليك أن تصبح مهندساً |
| Benim mühendis olduğumu görmek için yaşıyor. | Open Subtitles | إنه عائش حتى اليوم على أمل أن يراني أصبح مهندساً |
| Ben mühendisliği sevmiyorum. Çok kötü bir mühendis olurdum. | Open Subtitles | لا أفهم شيئاً في الهندسة حتى إذا أصبحت مهندساً سأكون مهندساً سيئاً |
| Eğer mühendis olmak istiyorsan her şeyini vermelisin. | Open Subtitles | إن أردتَ أن تصبح مهندساً فعليكَ الحصول على منحة كاملة |
| Biliyordum adam mühendisti ama sanatçı olarak skilleri inanılmazdı. | Open Subtitles | عرفت بأن ذلك الشاب كان مهندساً أو مهما يكن لكن الرجل لديه مهارة فنيه لا تصدق |
| O öyle bir asker değildi zaten. mühendisti. | Open Subtitles | لم يكن هذا النوع من الجنود حتّى، كان مهندساً |
| Ben de onu başka bir mimar bulmaya ikna ettim Portekizli Alvaro Siza. | TED | وقد أقنعته بأن يدعني أحضر مهندساً آخر من البرتغال يدعى ألفارو سيزا |
| Yönetim kurulu başarısızlıkla sonuçlanan bir mimar seçme girişiminde bulundu. | Open Subtitles | مجلس الأدارة حاول اختيار مهندساً معماريأ لكن لا جدوى |
| O öldüğünde, bir inşaat mühendisi olacağım. | Open Subtitles | بمجرد أن تموت جدتي ، سأصبح مهندساً مدنياً |
| Eskiden mühendistim ama eskidi. | Open Subtitles | لقد أعتدت أن أكون مهندساً ولكنها أصبحت مهنة قديمة |
| Özel bir güvenlik firmasını kuran bir mühendismiş. | Open Subtitles | إنه كان مهندساً الذي أسس أحدى تلك شركات الأمن |
| Mesela babam kimya mühendisiydi. Kırk yıl boyunca kimya mühendisliği yaptı ama kimse kimya mühendisliği yapmaktan korkup korkmadığını sormadı. | TED | مثل أبي، كمثال، كان مهندساً كيميائياً ولا أذكر خلال عمله ل 40 عاماً كمهندس كيميائي أن سأله أي شخص إن كان خائفاً من كونه مهندساً كيميائياً، تعلمون؟ |