"موعد مع" - Traduction Arabe en Turc

    • randevum
        
    • randevusu
        
    • randevu
        
    • randevun
        
    • randevumuz
        
    • randevuya
        
    • ile görüşmem
        
    • randevuma
        
    • randevunuz
        
    Ekselansları ile gelecek Salı bir randevum var. Elim boş gidemem. Open Subtitles لدي موعد مع سعادته الثلاثاء القادم ولا يمكنني الذهاب فارغ اليدين
    Biliyorum ama yeni dairemiz için, bir dekoratörle randevum var. Open Subtitles أعلم هذا, لكن لدي موعد مع مصمم الديكور لشقتنا الجديدة
    Normalde sorun olmaz ama iki saat içinde Daisy ile randevum var. Open Subtitles لا يهمني الأمر عادة و لكن يربطني موعد مع دايزي بعد ساعتين
    Birçoğunuzun belki gelecek hafta ya da gelecek aylarda bir doktor randevusu vardır herhalde, değil mi? TED الكثير منكم، ربما في الأسبوع القادم أو في غضون عدة أشهر، سيكون لديكم موعد مع الطبيب، أليس كذلك؟
    Demin bize inanilmaz derecede hos iki hemsireyle randevu ayarladim. Open Subtitles لقد حصلت لنا على موعد مع عضوي تمريض رائعي الجمال
    Suç işlenmeyen bir yerde biriyle randevun olduğunu düşün. Open Subtitles تخيل نفسك في موعد مع أحد حيث لم يكن مجرماً
    Bize müsaade. Topçu çavuşu ile randevumuz var. Open Subtitles اسمح لنا بالانصراف . لدينا موعد مع رقيب المدفعية
    Merhaba,Benim bayan Xia Yu-fai ile bir randevum vardı. ismim Jie Chen Open Subtitles مرحبا , ولدي موعد مع شيا يو فاي , اسمي تشن جي.
    Sizinle oturup çene çalmayı isterim ama kaderle bir randevum var. Open Subtitles إسمع، إنني أود مواصلة التحدث معكم. لكن لديّ موعد مع القدر
    Çekici, yeni bir kızla randevum var. Benden daha genç biri Open Subtitles حسناً ,لدي موعد مع فتاة جديدة نوعاً ما أصغر مني سناً
    Bay Verloc ile randevum var. - Yolu biliyor musunuz? Open Subtitles عندى موعد مع السيد فيرلوك أتعلم طريقك للدخول ؟
    Yarın lütfederek çekimler için poz verecek olan majesteleriyle randevum var. Open Subtitles على النهوض مبكراً لدى موعد مع صاحبة السعادة والتى ستكون متلهفة لإلتقاط الصور
    Küçüğü ile 7:00'de, diğeri ile 9:15'de randevum vardı. Bir sürü zaman. Open Subtitles حصلت على موعد مع الصغيره فى السابعه والكبيره فى التاسعه و الربع ,هناك وقت كافى
    Sizi dışarı bırakırsam, ceza yerim. Andy'le randevum var. Open Subtitles إذا تركتك خارجا، أمك ستقضي علي، وأنا عندي موعد مع أندي
    Daha önce bir jüri heyeti önünde randevum olmamıştı. Biraz gerginim. Open Subtitles حسنا , انت ترى انا لم اعتد الذهاب فى موعد مع مجموعة مختارة من الناس
    Bay Larrue. Peder Bey'in Villette'le randevusu varmış. Open Subtitles السيد لاروا , أبتى هنا يقول بأنه كان لديه موعد مع السيد فاليت
    Ver şunu bana. Şimdi bize izin verirseniz çocuklar, bu yavruların terzi bıçağıyla randevusu var. Open Subtitles أعطني هذا ، والآن اعذروني يا أطفال الجراء لديهم موعد مع سكينة السلخ
    Bana yardım ediyor olman lazımdı bu aşağılık şerefsiz heriften randevu kopartman değil. Open Subtitles أنت من المفترض أن تقومي بمساعدتي وليس الحصول على موعد مع هذا الوغد
    Bu yüzden büyükannemden Tanner Hughes ile bir randevu ayarlamasını istedim. Open Subtitles لذلك طلت من جدتي ان ترتب لي موعد مع هانتر هايز
    Suç işlenmeyen bir yerde biriyle randevun olduğunu düşün. Open Subtitles تخيل نفسك في موعد مع أحد حيث لم يكن مجرماً
    O yüzden adamım sen ve benim bir kader randevumuz var. Open Subtitles ‫لذا، الآن يا صديقي ‫أنت وأنا لدينا ‫موعد مع القدر
    Eğer Trudy insanlarla, bitkilerle geçirdiği zaman kadar zaman geçirse, belki de gerçek bir insanlar bir randevuya çıkabilir. Open Subtitles إذا قضت ترودي مع الناس نفس الوقت الذي تقضيه مع نباتاتها ربما ستحصل على موعد مع رجل حقيقي بين الحين والآخر
    - Şartlı tahliye memuru ile görüşmem vardı. Open Subtitles لم اكن هناك كان لدي موعد مع ضابط الافراج المشروط
    İlerle, doktor randevuma geç kaldım. Open Subtitles هيا، أنا في وقت متأخر عن موعد مع الطبيب.
    Bir öğretmenle randevunuz olduğunu söyleyip müşteri toplantısını yarıda bıraktınız mı? Open Subtitles هل صحيح انك لغيت موعد مهم مع عميل . قائلاً أنك كنت على موعد مع مُدرسة أبتدأى؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus