| Bugün, aslında benim için çok önemli bir gün. Çünkü doğum günüm. | TED | اليوم، في الواقع هو يوم خاص جداً بالنسبة لي لأنه عيد ميلادي |
| Bildiğiniz gibi doğum günüm yaklaşıyor ve 45 yıldır gizlice kenara para koyuyordum. | Open Subtitles | كما تعرف، عيد ميلادي يَصْعدُ، وأنا عِنْدي سرَّاً وَضْع جانباً مالِ ل45 سنةِ، |
| Ama bunlar, her yıl doğum günümde ortaya çıkıyorlar anne. | Open Subtitles | ولكن تلك تظهر كل عام في عيد ميلادي يا أمي |
| -O lanet olası fare, doğum günümü atladı. -Hayır, bu üçüncüydü. | Open Subtitles | جرذ القلنسوة ذاك إنصرف عن عيد ميلادي كلا هذا كان الثالث |
| Dokuzuncu yaş günümde ailem bana yiyecek bir şey bile verememişti. | TED | بعيد ميلادي التاسع، والداي لم يستطيعوا أن يقدمون إلي طعاماً لآكله |
| - Şıllık doğum günüme bile gelmedi. - O da üçüncüsü. | Open Subtitles | جرذ القلنسوة ذاك إنصرف عن عيد ميلادي كلا هذا كان الثالث |
| Böylece doğum günüm her dakikasını birlikte geçirelim diye. Sadece birlikte zaman geçireceğizz. | Open Subtitles | لكـي نقضـي كـل دقيقة مـن يوم ميلادي معـا ، سنجعـل هـذا الأمـر ينجـح |
| Ve herkes bilir ki doğum günümde çalışmaktan nefret ederim! | Open Subtitles | و الجميع يعلم إنني أكره أن أعمل في عيد ميلادي |
| Tüm yıl dönümlerinde... evliliğim, doğum günleri... karım ve çocuklarım hep aklımda. | Open Subtitles | على اي حال زواجي , ميلادي بتفكيري , ارى زوجتي و اطفالي |
| doğum günü pastamdan yedi ve bana bir hediye aldı. | Open Subtitles | لقد أكل من كعكة عيد ميلادي و أحضر لي هدية |
| Ama doğum günümü kutlamak için hepimizi öğle yemeğine götürecekmiş. | Open Subtitles | ولكنه يريد أن يأخذنا جميعاً الى الغذاء للاحتفال بعيد ميلادي |
| Umarım bir sonraki doğum günüme gelirsin ve tabi, ondan sonrakilere de. | Open Subtitles | انا أأمل ان تأتي الي عيد ميلادي القادم وكل اعياد ميلادي القادمه |
| Ya doğum günlerim bundan sonra hep daha kötüye giderse? | Open Subtitles | ماذا إن كان عيد ميلادي أسوأ فأسوأ من الآن فصاعدا؟ |
| Ben doğum günümde ne istediğimi sormanı - hep sevmişimdir. | Open Subtitles | دائماً ما أحب أن تسألني ماذا أريد في عيد ميلادي |
| doğum günüm için babamdan çok özel bir şey aldım. | Open Subtitles | تلقيت شيئاً في الواقع ، خصيصاً من والدي لعيد ميلادي |
| Bugün doğum günüm, ve eminim ki her şeyi berbat ettim. | Open Subtitles | إنه عيد ميلادي ، و أنا متأكدة بأنني خربت كل شيء |
| doğum günümü sizin gibi güler yüzlü insanlarla geçirmek harika. | Open Subtitles | من الرائع أن أقضي عيد ميلادي محاطًا بهذهـ الوجوه السعيدة |
| Sadece seni aramak ve hâlâ doğum günümdeyken sesini duymak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط مهاتفتك وسماع صوتك بينما لا يزال عيد ميلادي قائماً |
| doğum günü pastam dört yanmış kibrit ve bir dilim hazır kekti. | Open Subtitles | كانت كعكة عيد ميلادي عبارة عن أربع أعواد مضاءة في كيكة صغيرة |
| Onlar beni seçmemişti Mulder, 18. yaş günümde kendim gönüllü olarak askeriyeye katılmıştım. | Open Subtitles | أنا لم أصغ، مولدر. سجّلت في سلاح البحرية يوم عيد ميلادي الثامن عشر. |
| Şimdi, benim doğumgünüm bu yakınlarda, ve o tarihte ehliyetimin süresi dolacak. | TED | الآن، موعد عيد ميلادي سيأتي قريباً، ورخصة قيادتي ينتهي مفعولها. |
| Evet bir kilavuz aruyorum cunku yakin gecmiste dogum gunumdu. | TED | لذلك أنا أبحث ، حقا ، لمعلم ، لأنه كان عيد ميلادي منذ فترة. |
| Milady de Winter, Ay rolünü üstlenir misiniz? | Open Subtitles | ميلادي دي وينتر، وكنت لا لنا شرف اللعب القمر؟ |
| Beleş doğumgünü dondurmamı almak için geldim. | Open Subtitles | جئت لتناول الآيس الكريم المجاني لعيد ميلادي. |
| Yani, teknoloji bir bakıma 1952'ye kadar kimsenin aklında yoktu, benim doğduğum yıla kadar. Tabi ki teknoloji bundan önce de mevcuttu | TED | إذن، التكنولوجيا كانت نوعا ما مغيبة من فكر الجميع، حتى سنة 1952، والتي هي تاريخ ميلادي. ومن الواضح أن التكنولوجيا |