- Çok Geç. - Bazıları Geç kayıt kabul ediyor. | Open Subtitles | ـ هذا مُتأخر جداً ـ لا، بعضهم يقبل الإلتحاقات المُتأخرة |
- Geç saatlere kadar çalışıyorsun, hı? | Open Subtitles | ـ تعمل في وقت مُتأخر في المكتب، أليس كذلك؟ |
Gece Geç saatlerde, sahte Rusların bize ihanet ettiği ay ışığında pusuya düşürüp hepimizi öldürdüğü benzin istasyonunda dururuz. | Open Subtitles | و في وقت مُتأخر من الليل , سنتوقف في محطة للوقود حيث سيتم إعتراضنا بطريقة وهمية و سنُقتل في كمين على ضوء القمر |
Ben Jackie'ye gece Geç saate kadar çalışacağımı söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرت جاكى اننى اعمل لوقت مُتأخر الليلة |
Öyleyse 55 yıl geciktin, ayrıca düşündüğümden daha çirkinsin. | Open Subtitles | حسناً، أنت مُتأخر 55 عاماً، وأنت أقبح مما تخيلت أنك ستكون. |
Normalde olduğundan fazla Geç saatlere kadar çalışıyordu. | Open Subtitles | حسناً، كان يعمل لوقتٍ مُتأخر أكثر بقليل عن المُعتاد. |
O halde Geç saatlere kadar çalışıp çalışmadığını sormaktansa neden öldürüldüğünü söyleyin bana. | Open Subtitles | لذا لا تسألني إذا كان يعمل لوقتٍ مُتأخر. بل أخبرني بسبب قتله. |
Geri dönmek için Geç değil | Open Subtitles | إستمع, الوقت مُتأخر الأن لتفعل هذا عليكالعودةالأن. |
- Sen ne yapmak istiyorsan benim için uygun. Ama Geç kaldım ve gitmeliyim, tamam mı? | Open Subtitles | أيـّاًكانما تودّيفعلهفهوجيّداًبالنسبةإليّ، لكنـّي مُتأخر و عليّ الذهاب ، إتفقنا؟ |
Sonra da dışarı çıkarız herhalde. Geç gelirim. | Open Subtitles | وربما سنتسكع قليلاً بعد ذلك سأعود بوقتٍ مُتأخر |
Ev ziyareti için biraz Geç, öyle değil mi? | Open Subtitles | مرحباً. الوقت مُتأخر بعض الشيئ لأجل الإتّصال بالمنازل، ألا تعتقد هذا؟ |
İşe çok Geç kalsam bile. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك إنى الآن مُتأخر جداً علي عملي. |
Sadece bunları söylemeye geldiysen eğer biraz Geç kaldın. | Open Subtitles | ،إذا كنت جئت إلى هنا لتقول هذا وحسب .إذاً فأنتَ جئت مُتأخر |
Orada bulunmak için Geç bir saat. | Open Subtitles | الليلة الماضية، الآن، ذلك وقتٌ مُتأخر نوعاً ما للعمل. |
Evet, artık bunun için çok Geç, küçük kızım. | Open Subtitles | أجل, حسناً,هذا مُتأخر جداً أيها الفتاة الصغيرة. |
Aileleri Geç saatlere karar çalışıyor. Her gece burada beklerler. | Open Subtitles | .أبائهم يعملون لوقت مُتأخر .إنهم ينتظروهم هُناك كُل ليلة |
İneklerin yapacak güzel işleri olmaz. d Sadece d yanında olayım d Biliyor musun çok Geç oldu. | Open Subtitles | البلهاء لايجب ان تكون بهذا الجمال. اتعلم, الوقت اصبح مُتأخر. |
"Bunu öğrendiğinde sana söylemem için için çok Geç olabilir." Dedi bana. | Open Subtitles | وقال مع مرور الوقت سيعرف الإجابة وسيكون الوقت مُتأخر ليخبرني |
3 dakika 32 saniye geciktin arkadaşım. | Open Subtitles | أنت مُتأخر لثلاثة دقائق و 32 ثانية يا صاح |
Nihayet. Bir saat geciktin. | Open Subtitles | أنت مُتأخر لساعة عن الوقت المُحدد |