| Nefes almıyor, Nabız yok, beyin aktivitesi yok. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا تنفس, لا نبض, لا نشاط دماغي لا يوجد ما يمكنني فعله |
| Büyük babada Nabız yok geri dönüp herkese öldüğünü söylesek iyi olur. | Open Subtitles | لا يوجد نبض عند جدي من الأفضل أن نخبر الجميع أنه مات |
| - Nabız takometresi koydum. | Open Subtitles | تعبت من ربط الأسلاك لذا وضعتها في نبض جهاز فكّ الرموز |
| İyi haber hala nefes alıyor ve Nabzı da düzenli. | Open Subtitles | الخبر الجيد أنه ما زال يتنفس و لديه نبض منتظم |
| Bir dakika. Kalp atışı var, ama ne kadar sürer bilmiyorum. | Open Subtitles | إنتظرى لحظة , لدى نبض ضعيف لا أدرى إلى متى سيستمر |
| Nabız yok, ama bunun bir anlamı olup olmadığından emin değilim. Hala nefes alıyor. | Open Subtitles | لا استطيع ايجاد نبض ولكن لا اعلم اذا كان هذا يعنى اى شىء.انه ما زال يتنفس. |
| Nabız 88. Tansiyon 1 40'a 95. Biraz yüksek. | Open Subtitles | نبض القلب عند 88 نبضة متجاوزاً المعدّل الطبيعى بعضَ الشيء |
| - Suni teneffüse başlayın. - Nabız düzensiz. | Open Subtitles | سنبدأ بالإنعاش القلبي معدّل نبض القلب مُختَفي |
| Hayat belirtisi yok,Nabız yok. | Open Subtitles | لاحيوية ولا أي نبض. ضعوه في غرفة الطوارئ رقم 3 على اليسار. |
| Elinden hala arteriyel Nabız alınabiliyor. | Open Subtitles | أيشعرك هذا بتحسن؟ لازال هناك نبض وريدي بيده |
| Hipotermi durumunda. Nabız alamamamızın nedeni bu. | Open Subtitles | انهارت بسبب انخفاض درجة الحرارة لهذا لم أشعر بأيّ نبض |
| Nabız dakikada 164'e fırladı. | Open Subtitles | 34 نبض القلب ارتفع إلى 164 نبضة في الدقيقة |
| Nabzı yoktu, benim de ilk refleksim kalp masajı oldu. | Open Subtitles | لم يكن هناك نبض فا أول ردة فعل كانت الضغط |
| Bir nevi engel "ayakkabısızlara, Nabzı olmayanlara hizmet verilmez" tipinde bir şey? | Open Subtitles | مثل مانع , لا أحذية لا نبض , لا خدمات , أي شئ |
| - Taşikardiye girdi. - Nabzı 140. 150 oldu. | Open Subtitles | ـ انه رطب ـ مؤقت نبض القلب يسجل 140 فلنقل 150 |
| Bildiğim kadarıyla yüksek kalp atışı da fetüse zarar vermez. | Open Subtitles | ،وبقدر ما أعلمهُ بأن زيادة سرعات نبض القلب .لاتؤذي الجنين |
| - Kalp atışı düştü. - 12 kanallı elektrokardiyografi getir hemen. | Open Subtitles | نبض القلب ينخفض حسناً , أعطني مخطط رسم القلب , حالاً |
| Bir telepat olması gerekirdi. Bir gorilin kalp atışlarını duymuştum. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون تخاطرا لقد سمعت نبض قلب الغوريلا |
| Amanda'nın kalp atışını kapımın dışında olduğunu bilecek kadar iyi tanıyordum. | Open Subtitles | والآن أعرف نبض أماندا بشكل كافي لمعرفة أنها تقف خلف بابِ |
| İnsan nabzını gerçekten görebiliriz. | TED | باستطاعتنا ،في الحقيقة، رؤية نبض الإنسان. |
| Sanırım onu kaybediyoruz. kalbi neredeyse atmıyor. | Open Subtitles | أخشى أننا نفقدها ليس هناك نبض قلبي أبداً |
| Müşterilerimizden birinin Nabzı durduğunda bize hemen sinyal gelir. | Open Subtitles | يتمّ إبلاغنا فوراً عندما يتوقف نبض عميل. |
| Dört dakika içinde, kan basıncını almışlar, nabzını ölçmüşler ve bebeğin kalp atım hızını ölçmüşler. | TED | خلال أربع دقائق، لقد قاموا بقياس الضغط، و قاسوا نبضها كما قاسوا معدل نبض قلب الطفل. |
| Güçlü bir EM atımı pekçok elektronik tabanlı teknolojiyi bozar. | Open Subtitles | نبض قوى كهروماغناطيسى يستطيع أن يضرب أكثر الالكترونيات المستنده الكترونيا |
| Kiowa köyünde davulların ritmi, cesur gençlerin kalp atışlarında yankılanıyor. | Open Subtitles | فى قريه "كيوا" قرع الطبول يشتعل فى نبض الشباب الشجعان |
| Bu yüzden bir adrenelin akını, kalbinizin atış ritmini, nefes alıp vermenizi hızlandırır. | TED | فيزداد الأدرنالين، و يتسارع نبض قلبك، و يزيد معدل تنفسك. |
| Alttaki bastırdığım dalga ise bir darbe. | Open Subtitles | الموجة العلوية هي الأعداد والسّفلية، التي كبتّها، هي نبض |
| Bedenin oksijen değerleri yükseliyor, kalp atışları hızlanıyor. | Open Subtitles | مستوى أكسجين الشخص يرتفع معدل نبض القلب يزيد |
| Gizemli bir enerji dalgası tarafından vuruldum. Bu nasıl iyi olabilir? | Open Subtitles | لقد صدمني للتو نبض طاقة غير معروف كيف يمكن أن أكون على ما يرام؟ |