anlıyoruz ki, bunlar burada pahalı, Ortalama 30,000, | TED | نحن نتفهم ذلك، كل شيء باهظ الثمن هنا، تقريبا ثلاثون ألف |
Bir cinayet soruşturmasının öğrencilerinizi rahatsız etmesini istememenizi anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفهم أنك لا تريد لتحقيق بجريمة قتل ان يقلق طلابك |
Sana bir şey söyleyeyim mi koca oğlan, kızım ve ben birbirimizi anlıyoruz, aramızda sözsüz bir bağ var ve... | Open Subtitles | دعني أقل لك شيء أيها الفتى الكبير أبنتي وأنا , نتفهم الأمور وروابطنا غير مُعلنه, |
Bizim için yaptığınız ekstra işleri biliyoruz. Minnettar olmadığımızı düşünmeyin. | Open Subtitles | نحن نتفهم ما قمت به من أجلنا نحن مقدرون ذلك |
Zor bir mesele olduğunu anladık ve sorunun üzerinde düşüneceğiz. | Open Subtitles | نحن نتفهم بأن هذه قضية شائكة، وسنأخذ هذه المسألة بعين الإعتبار |
Bu seçimlerin nereden geldiğini anlayabiliyoruz ama bu doğru bir yaklaşım değil. | TED | ونحن نتفهم المبدء الذي تنتج منه مثل تلك الحلول ولكن ليست هذه الطريقة الصحيحة |
Jim, ince ayrıntıları düşünmeni anlıyoruz ama adamı yakaladık. | Open Subtitles | جيم، نحن جميعا نتفهم الاعتبارات الخاصة ولكننا حصلنا على رجلك |
Ağlamak istersen, ağla. Seni anlıyoruz. | Open Subtitles | انها هى, لو أردت البكاء, أفعل نحن نتفهم الوضع |
Koç Cotton, bu gencin spor yetenekleriyle ilgilenmenizi anlıyoruz. | Open Subtitles | ايها المدرب كوتون نحن نتفهم اهتمامك بهذا الشاب بسبب مهاراته الرياضية |
Bu sene yaşadıklarını anlıyoruz. Biz sadece umud ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفهم ما مررت به خلال هذه السنة كنا فقط نتمنى |
Hiç sorun değil. anlıyoruz. Fakat ben döneceğim. | Open Subtitles | لا بأس نحن نتفهم ولكنني سأعود مازلت مديناً لي بموعد |
anlıyoruz, değer verdiğin birini kaybettin. | Open Subtitles | نحنُ نتفهم الأمر، خسارةٌ شخصٍ تهتم لأجلهِ |
Ödeme olayını anlıyoruz, ama en azından perdenin arkasındakileri boş verip en azından eğlenceli olmasını sağlasak? | Open Subtitles | نحن نتفهم دفع الصغير، ولكن ألا يمكن للعبة إخفاء الاحجِية وتكون ممتعةً قليلً؟ |
Çocuklarınız için yaşadığınız üzüntü ve acıyı anlıyoruz. | Open Subtitles | نحن نتفهم الإحباط والآلم التي تشعرون به تجاه أطفالكم |
anlıyoruz. Hepimizin tuvalet sorunları var. | Open Subtitles | نحن نتفهم ذلك, جميعنا لديه مشاكل مع دورة المياه. |
anlıyorum, anlıyoruz. Kanlarına karışan şey yüzünden böyleler. | Open Subtitles | نتفهم ذلك. هناك قرف ما دمائهم يجعلهم هكذا. |
Tabii ki anlıyoruz Senatör bu konuda baskı yapmayacağız peki CIA ne dedi söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | بالتأكيد، نتفهم ذلك أيها السيناتور ولن نضغط عليك ولكن هل يمكنك إخبارنا بما قالوه؟ |
Sevdiğiniz birini yeni bir ortamda bu kadar uzun süre bırakmanın çok zor olduğunu biliyoruz ama çoğu insanın alışmak için bu zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن نتفهم انه صعب جدا ترك من تحب لوقت طويل في بيئة جديدة ولكن معظم الأشخاص يحتاجون لهذا الوقت لكي يتكيفوا |
- Siz oturun. - anladık biz... | Open Subtitles | أنتم يا رفاق اجلسوا هنا، نحن نتفهم الأمر |
Demek istediğim onu neden düşündüğünü anlayabiliyoruz fakat hepimiz iyiyiz. | Open Subtitles | أعني، يمكننا أن نتفهم لم تفكر بذلك لكننا بخير |
Suki, eğer bu yüzden ondan ayrılırsan, hepimiz seni anlayışla karşılarız. | Open Subtitles | سوكي, سوف نتفهم جميعاً إذا إنفصلتم بسبب هذا |
Orada durup anlayamayacağın bir şeye anlıyorum deme. | Open Subtitles | لا تقفى هناك وتخبرينا أن نتفهم بينما أنت لاتَستطيعى الفهم |
Sizden istediğimizin farkındayız... ama bu, soruşturmanın çok önemli bir parçası. | Open Subtitles | نتفهم ما نطلبه منك لكن هذا جزء مهم جدا من تحقيقنا |
Şu andan itibaren, anladığımız kadarıyla tesis ele geçirildi. | Open Subtitles | إعتباراً من هذه اللحظة نحن نتفهم , أن هذه المنشأة |