| Tardis nasıl yardım edecek bilmiyoruz ama yüzeysel işleyişi kazımayı başardık. | Open Subtitles | لا نعلم كيف تعمل التارديس لكننا نجحنا في فهم التكنولوجيا البسيطة |
| Deneklerden dörtte birinin zihnine bu anıyı ekmeyi başardık. | TED | وقد نجحنا في زرع هذه الذاكرة في أذهان من حوالي ربع المواضيع لدينا. |
| Hangi noktada, tamam, gerçekten kadranı ilerletmeyi başardık diyeceksin? | TED | عند أي مرحلة ستفكر، حسناً، في الحقيقة، أننا قد نجحنا في تغيير الوضع للأمام؟ |
| Çok dikkatli bir tasarım ve yüzlerce deneyden sonra, virüsleri almayı başardık ve rekoru kırdık. | TED | باستخدام تصميم دقيق للغاية ومئات التجارب، نجحنا في إزالة جميع الفيروسات، وكسر الرقم القياسي. |
| Ancak, şüphe duyup da araştırdığımız kişiler içinden bir profil çıkarmayı başardık. | Open Subtitles | لكننا نجحنا في تشخيص الأشخاص الأكثر ريبة من الناس الذين حققنا في أمرهم |
| Ancak, şüphe duyup da araştırdığımız kişiler içinden bir profil çıkarmayı başardık. | Open Subtitles | لكننا نجحنا في تشخيص الأشخاص الأكثر ريبة من الناس الذين حققنا في أمرهم |
| FB alt-devre kartını yurtdışına kaçırmaya çalışan ajanları bulup yakalamayı başardık. | Open Subtitles | نجحنا في تحديد مكان وقتل العملاءالصينيين.. الذين كانوا يحاولون تهريب اللوحة الكهربية خارج البلاد |
| Ve diyelim ki incileri bulmayı başardık Sonra ne olacak? | Open Subtitles | وافترضي أننا نجحنا في إيجاد اللؤلؤ ماذا بعد ذلك؟ |
| Bu rekabetin üstesinden gelmeyi üç kez başardık. | Open Subtitles | وقد نجحنا في تناسي هذا التنافس ثلاث مرات حسنٌ .. |
| Şimdiye kadar ismini haberlerden uzak tutmayı başardık. | Open Subtitles | حتى الآن لقد نجحنا في الحفاظ على اسمك من الأخبار. |
| Evet, çölden çıkmayı başardık, Asami sağ olsun. | Open Subtitles | لقد نجحنا في الخروج من الصحراء الشكر لأسامي |
| Bozulma ileri seviyelere ulaşmadan önce beyin işlevlerini dengelemeyi başardık. | Open Subtitles | لقد نجحنا في تحقيق الإستقرار لجهازه العصبي قبل أن يكون هناك الكثير من التحلل. |
| Birlikteyiz, mutluyuz onca şeyden sonra başardık. | Open Subtitles | لوجودنا هنا، ونحن سعيدان لقد نجحنا في القيام بذلك في نهاية المطاف |
| Bu proje işgal altındaki bölgelerde, insan hakları mücadelesine yeni bir boyut kazandırdı ve Batı Şeria’daki vahşi saldırıları azaltmayı başardık. | TED | لقد أعاد هذا المشروع تعريف النضال من أجل حقوق الإنسان في الأراضي المحتلة, ولقد نجحنا في خفض عدد الهجمات العنيفة في الضفة الغربية. |
| ama hepsini bir arada sıkıştırabilmeyi başardık. | Open Subtitles | لكننا نجحنا في السيطرة على الازمة. |
| Neyse ki, büyük cesaretimiz ve kararlılığımız sayesinde bu canavarları evcilleştirmeyi başardık. | Open Subtitles | على أي حال بفضل شجاعتنا العظيمة وعزمنا... نجحنا في ترويض تلك الوحوش الهمجية |
| Ama hem algoritmayı, ...hem de İnternet Servisi Sağlayıcı'yı kırmayı başardık. | Open Subtitles | لكن نجحنا في كسر اللوغاريتم والبروتوكول الخاص بـ FAI |
| başardık! Parayı topladık, harbiden topladık siktiğimin parasını! | Open Subtitles | لقد فعلناها، أننا حقاً نجحنا في ذلك |
| Uzun denemelerin ardından bunu başardık. | Open Subtitles | بعد محاولات عديده نجحنا في تكوينها |
| Özür dilerim, ...ama istediğimiz şeyi başardık, Cahill'i gözden düşürdük. | Open Subtitles | أعتذر ولكننا نجحنا في إتمام ماخططنا لها وهو إزاحة (كيهل) |