- Fakat sormak istediğim birşeyler var! - Hepimizin sormak istediği birşeyler var. | Open Subtitles | ـ أريد أن أسأله شيء ـ كلنا نريد أن نسأله شيئا ً ما |
- Hepimizin sormak istediği birşeyler var. | Open Subtitles | ـ أريد أن أسأله شيء ـ كلنا نريد أن نسأله شيئا ً ما |
sormamız gereken, ve de hemen cevaplamaya başlamamız gereken bir soru. | TED | إنه سؤال يجب أن نسأله و علينا أن نبدأ بالإجابة عنه |
Niye onu çağırıp sormuyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نحضره هنا و نسأله حول ذلك؟ |
Gizli ama bilmemizden rahatsız olmayacağı ne sorabiliriz? | Open Subtitles | ما هي الأسئلة الحمقاء التي يمكننا أن نسأله عنها دون أن يكرهنا إن عرفنا إجابتها؟ |
Belki de ona sormalıyız. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا أن نسأله |
...ve bir rüya henüz nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya cevaptır, bilinçaltımıza gömülmüş birşeydir. | Open Subtitles | والحلم جواب لسؤال لم نعرف كيف نسأله, هناك شيء مدفون في اللاوعي. |
Ayrıca bu resimler hakkında da sormak zorunda kalabiliriz. | Open Subtitles | ومع ذلك يجوز لنا أيضاً أن نسأله عن هذه الصور |
Bay Kent de suç mahallinde olduğu için ona da birkaç soru sormak istiyoruz. | Open Subtitles | كما أرى بأن السيد كينت كان متواجداً في مسرح الجريمة نريد أن نسأله بضعة أسئله |
Bizim tarafımızda kaldığı sürece soru sormak yok. | Open Subtitles | ، طالما أنه باقٍ في صفنا لا نسأله أية أسئلة |
Belki, Terry olabilir ya da Terry harikadır belki de Terry müsaittir, sormak lazım. | Open Subtitles | ربما تيري, او كما تعلم تيري رائع او ربما, تيري متاح, يجب ان نسأله |
Rossi bilmek istiyorsak bunu koca adamın kendisine sormamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | رأي روسي أنه إن أردنا ان نعرف فيجب أن نسأله بنفسنا |
Kendimize sormamız gereken soru şu ki: | TED | وهذا هو السؤال الذي يجب أن نسأله لأنفسنا. |
ilk olarak kullanabilir yada en son çare olarak kullanır... kişisel yada yıkıcı güç şimdi kendimize sormamız gereken soru bu neden? | Open Subtitles | هل من الأفضل أن يتم استخدامها للفائدة أم للتدمير هذا سؤال علينا جميعاً أن نسأله لأنفسنا لماذا ؟ |
Eee, neden bunu ona sormuyoruz? | Open Subtitles | لما لا نسأله عن ذلك؟ |
Neden kendisine sormuyoruz? | Open Subtitles | حسناً، لما لا نسأله ؟ |
Eğer sorun değilse ilk önce ona sorabiliriz ama önce benim için önemli olan birkaç şeyin konusunu açmak istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، يمكننا أن نسأله إذا كان يناسبه، لكن أولاً، أريد أوضح بعض الأشياء مهمة بالنسبة لي |
Ona sorabiliriz. | Open Subtitles | عندما يأتي خبير الاسلحة يمكننا ان نسأله |
Sadece Nick'in bilebileceği bir soru sormalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نسأله سؤالاً فقط نيك) سيعرف إجابته) |
Demiştin ki, bir rüya nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya verilen bir yanıttır. | Open Subtitles | قلت أن... الحلم هو إجابة سؤال لم نتعلم كيف نسأله. |
Birisinin kapısını çalıp, ...birisinin babası mısın diye soramazsın. | Open Subtitles | لا يمكننا قرع جرس الرجل بكل بساطة و نسأله إذا كان أباً لإحدهم |
Ona buralarda başka benzin istasyonu olup olmadığını sormalıydık. Varsa bile, bize söyler miydi sence? | Open Subtitles | لابد ان نسأله ان كان هناك محطة بنزين أخرى هنا |
Bu arada, ona soralım, ne dersiniz? | Open Subtitles | لكن لِمَ لا نسأله في هذه الأثناء؟ |
Erkek arkadaşı itiraf etti. Gıda sorusu da sormadık. | Open Subtitles | حبيبها اعترف بالجنس و لم نسأله عن الطعام |
Karısını getirene kadar ona hiçbir şey soramayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نسأله عن شيء حتى نجلب زوجته. |