Onu bağrına basmanı istiyoruz ve merhametini nasıl gösterdiğini anlamamıza yardım etmeni. | Open Subtitles | نطلب منك أن تحضنه وتساعدنا على فهم الطريقة التي تعمل بها رحمتك |
Senden sadece bize lanet olasıca masaya oturmamız için, yardım etmeni istiyoruz. | Open Subtitles | إننا ببساطة نطلب منك.. أن تساعدنا للحصول على مقعد على الطاولة اللعينة. |
sizden, burayı terk etmenizi istemek zorunda kalırız tamam mı? | Open Subtitles | سيتوجب علينا أن نطلب منك أن تخرج من الحي حسناً؟ |
sizden bizim kaynağımız olmanızı istemiyoruz. Sadece bunu doğrulamanızı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نطلب منك أن تكون مصدرنا كل ما نطلبه هو أن تؤكد المعلومة |
Akşamdan kalmalığım ve ben orada her ne yapıyorsan kesmeni rica ediyoruz. | Open Subtitles | مهما يكن ما تفعلين هناك ثمالتي الوشيكة وانا نطلب منك ان تتوقفي |
Onların evini, onları ve çocuklarını sağlıkla doldurup kutsamanı rica ediyoruz | Open Subtitles | نطلب منك بشفقتك اللانهائية ان تبارك بيتهم وتنعم عليهم بالأطفال الاصحاء والسعداء |
Konuşmanızı isteyebiliriz ama sakin kalmanız çok önemli. | Open Subtitles | قد نطلب منك الكلام. لكن الأهمية هو أنه عليك الإلتزام بالهدوء. |
Biz, senden sadece bir ek servis sağlamanı istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نطلب منك أن تقدّم خدمة إضافية واحدة. |
- Kalmıyorum. - Burada kalmanı istemiyoruz. Sadece tohumlarını istiyoruz. | Open Subtitles | انا راحل من هنا لن نطلب منك الكثير نحتاج الى نسلك فقط |
Senden sadece bize lanet olasıca masaya oturmamız için, yardım etmeni istiyoruz. | Open Subtitles | بل نطلب منك أن تساعدنا بالحصول على مقعد في تلك الطاولة |
FBl Helikopteri Charlie Bravo 4804 konuşuyor San Franscisco'ya kadar bizi takip etmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | هنا وحدة ال إف بي آي الجوية شارلي برافو 4804 نطلب منك أن تتبعنا للعوده لسان فرانسيسكوا |
Şey, o halde, sizden bir karar vermenizi isteyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا، في هذه الحالة، لابد أن نطلب منك طلبا |
sizden tek istediğimiz bu fotoğrafı adamlarınıza dağıtmanız. | Open Subtitles | اسمع أيها المفتش، لا نطلب منك إلا نشر صورته بين رجالك |
Ziyaret bölgesinde hoş olmayan bir durum olduğunda sizden olduğunuz yerde kalmanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | الآن، إذا حدث أيّ شيء غير سار في منطقة الزيارة نطلب منك البقاء دون تحرّك |
- sizden bunu istemiyoruz. Sizi kandırmaya çalışmayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | نحن لا نطلب منك إهمال هذا، لن أضايقك، حسناً؟ |
Kendi korunmanız için, bizimle birlikte Air Force One'a eşlik etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | من أجل حمايتك, نطلب منك أن تذهب معنا الى طائرة الرئاسة |
Kendi güvenliğiniz için yaşama alanınızın sınırlarından çıkmamanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | لراحتك وسلامتك نطلب منك ان تبقى داخل المنطقه |
Biz aynısını yapmaya hazır değilken sizden ve çocuklarınızdan Defiance için hayatlarını nasıl vermelerini isteyebiliriz ki? | Open Subtitles | كيف نستطيع ان نطلب منك المخاطره بحياتك الخاصه وارواح اطفالك مدافعين عن ديفانس ما اذا كنا سنقوم بالمثل ؟ |
Sayın Hâkim, kısa bir ara vermeyi talep ediyorum. | Open Subtitles | حضرة القاضي, نطلب منك منحنا مهلة في هذا الوقت. |
- Hayır, bunu yapmana izin veremeyiz. | Open Subtitles | وسنتمكن من إيقافه لا، لا نطلب منك هذا |