Yüzeyin kayayı eritebilecek kadar sıcak ve sıvı lav gölleri olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد أن سطحه حارّ بشكل كافٍ لذوبان الصخور وفيه بحيرات حمم سائلة |
Harika olur. İyi bir potensiyeliniz olduğunu düşünüyoruz. Zamanlamanız mükemmel. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن لك موهبة جيدة و لك توقيت عظيم |
Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! | Open Subtitles | نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب |
Rebecca ve Jon'un bu şartlarda ölen 3. çift olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن ريبيكا و جون هم ثالث ثنائي يموت بهذه الظروف |
Onun yerini bulmanın en kestirme yolu Bizce Bayan Hall. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن أسرع وآمن طريقة أن تعيش في بيته |
Yine de bunun tutarlı olabileceğini düşünüyoruz. | TED | لكننا نعتقد أن السبب قد يكون تزامن العلاقات |
İkinci bombanın da, aynı kişinin veya grubun işi olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا العمل تم من خلال نفس الشخص او الجماعة |
Bugün buradayız çünkü dünya çapında gerçekleşen bayılmanın bizim deneylerimiz yüzünden olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم لأننا نعتقد أن فقدان الوعي العالمي قد حدث بسبب تجربتنا |
Kıyamet Günü Katili'nin tablolarının bu şifreleri kırmak için olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن تلك علامات يوم القيامة و هي سن هذه المفاتيح |
Her ne kadar gizli tutulsa da, Pakistan'ın, Afganistan'dan geri çekilen Batılı askerlerin durumu ile birlikte gündemin merkezinde olduğunu düşünüyoruz | Open Subtitles | الآن، على الرغم من السرية، نعتقد أن باكستان ستكون مهمة في جدول الأعمال. جنبا إلى جنب مع الانسحاب المتدرج من القوات |
Başka bir bileşen olduğunu düşünüyoruz, katalizör bir madde gibi. | Open Subtitles | نعتقد أن هناك عنصراً آخر في العملية مثل معاملٍ مُحفز |
Morgan Donnelly'nin işkence görüp öldürüldüğü yerin burası olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن مرجان دونللي عُذَبت وقُتلت في هذا المكان |
- Anlamıyorum. - İki adamımızın o gemide olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أفهم نعتقد أن أثنان منا على متن السفينه |
KTA'nın, yani Kadim Teknolojileri Aktivasyonunun sürekli olan tek bir genle olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن تنشيط تقنيات الإنشنتس سببه وجود جين واحد فعال بصفة دائمة |
Hakim ve mahkemenin atadığı avukatın bize epey karşı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن القضاة ومحامي ماركو الذي عيّنته المحكمة يتحيزون ضدّنا. |
Cevapların burada olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن الأجوبة في هذا الحاسوب، لكن هناك كلمة سر |
Bizce çocuklar daha iyisini hak ediyor. | TED | نحن نعتقد أن الأطفال يستحقون ما هو أفضل. |
Atmosferlerinin bazı yönlerden Jüpiter'in çok büyük bir versiyonuna benziyor olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | .. نعتقد أن غلافها الجوي في بعض الحالات يشبه أشياء على كوكب المشترى الكبير |
Kulak çınlaması ile beyin ses olmadığı zaman bir ses olduğunu düşünmemizi sağlayan garip şeyler yapar. | TED | ومع طنين الأذن، يقوم الدماغ بأفعال غريبة تجعلنا نعتقد أن هناك صوتًا غير موجود فعلًا. |
Mahkeme bu tanıması gerektiğini ki ilgi, ve Biz inanıyoruz There çatışma. | Open Subtitles | هذا صراع بالإهتمامات و نحن نعتقد أن على المحكمة أن تلاحظ هذا |
Bunca zaman boyunca birisinin Julie'yi çocuğunun malvarlığını paylaştığı için öldürdüğünü düşündük. | Open Subtitles | طوال الوقت نعتقد أن شخص قتل جولى لأن ابنها سيرث ممتلكات مارتن |
İnanıyoruz ki, Mall'ın iletişimsel ve söylemsel alanıyla, her iki yanda sıralanan müzeler arasında büyük bir kopukluk var. | TED | نعتقد أن هناك فاصلا ضخما بين الفضاء الخطابي والتواصلي للمول والمتاحف التي تمتد على كل من جانبيه. |
Bunun bir misilleme ve diğer iki şüphelinin de hedef olduklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن هذا فعل انتقامي, والشخصان الآخران أهداف. |
Çok üzgünüm Sayın Yargıç fakat Ludwig'in Kraliçe'yi öldürmek için plan yaptığını sanıyoruz. | Open Subtitles | آسف ، أيتها الموقرة لكننا نعتقد أن لودفيج مشترك فى مؤامرة لإغتيال الملكة |
Bize göre otopsilerde müvekkilinizin istemediği bazı kanıtlar ortaya çıkacaktı. | Open Subtitles | نعتقد أن التشريح سينتج أدله موكلك لم يريدها أن تظهر |
Bu hayvanların tüm besinlerini yüzeyde bulduklarını sanıyorduk. | TED | كنا نعتقد أن كل هذه الحيوانات تجد كل طعامها على سطح الماء. |
Kilo vermeye ihtiyacınız olup olmadığını beyninizin söyleyebilmesini dilerdik, ama ne yazık ki bu mümkün değil. | TED | ونحن نحب أن نعتقد أن عقلك يتمكن على معرفة اذا كنت في حاجة لإنقاص وزنك أو لا، ولكنه لم يستطيع. |