Brokoli boğazına kaçar ama kendini yalarken bir sorun yok. | Open Subtitles | ـ يختنق بالقرنبيط لكن ليس لدية مشكلة باأن يلعق نفسة |
Anladığında, kendini, sizin yargılamanızdan bile daha acımasızca yargılayacaktır. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك , أؤكد لك أنة سيحاكم نفسة بقسوة أكبر بكثير مما كنت تظن |
Otomatik imha mekanizması isabet almış ve kendini imha etmiş. | Open Subtitles | أعتقد أن جهاز التدمير الذاتى أُصيب وفجر نفسة |
Ama kesin olarak sana şunu söyleyebilirim... kör bir adam hem kendisi için hem de tüm plan için gereksiz bir tehlikedir... bu yüzden harekattan hariç tutulacaktır. | Open Subtitles | لكننى أستطيع أخبارك رجل أعمى خطر غير ضرورى ليس على نفسة فقط , ولكن على المجموعة كلها ولذلك يجب أن يستبعد من العملية |
Çavuş, kendisini gitar teliyle asan mahkumun oldu mu? | Open Subtitles | أيها العريف هل فقدت أى رجل لأنة قام بشنق نفسة بوتر الجيتار ؟ |
Hafıza kaybı yaşadığını ve saatler sonra San Francisco'da kendi dairesinde kendine gelene kadar hiçbir şey hatırlamadığını iddia etti. | Open Subtitles | يدعى انة كان يعانى من حالة فقدان وعى جزئية ولا يعرف شيئاً آخر حتى وجد نفسة فى شقتة بعد عدة ساعات |
- İsimler değişse bile adam, Aynı adam. - Hayır, Aynı değil. | Open Subtitles | الرجل هو نفسة , حتى ولو تغير الأسم كلا , لست كذلك |
Böyle bir şeyi daha önce görmüştüm. Tüm alan, savaştan kalan Ejder Nefesi mayınlarıyla dolu. | Open Subtitles | قدّ رأيت هذا الحقل قبلاً ، هذا الحقل مملوء بألغام نفسة التنين ، و التى خلفتها الحرب. |
Otomatik imha mekanizması isabet almış ve kendini imha etmiş. | Open Subtitles | أر . أم 114 أعتقد أن جهاز التدمير الذاتى أُصيب وفجر نفسة |
Mahkum saldırdı, binbaşı da kendini savundu, efendim. | Open Subtitles | رأيت الرائد هُوجم من قبل السجين وكان مضطراً للدفاع عن نفسة |
Talihsiz bir kazanın kurbanı olursa, veya polis tarafından vurulursa, veya hapis hücresinde kendini asarsa, veya onu yıldırım çarparsa, o zaman, bu salondaki bazı kişileri suçlayacağım. | Open Subtitles | و اذا وقع لة حادث مشئوم اذا أطلق شرطى رصاصة فى رأسة أو اذا شنق نفسة فى زنزانة بالسجن أو اذا أصابتة صاعقة |
Akıl hastanesine gitmeye hazır. kendini öldürmeyi bile denedi. | Open Subtitles | إنه على وشك فقدان عقلة,حاول حتى قتل نفسة |
İşte, kendini ölümden korumak için yaptırdığı en büyük piramit. | Open Subtitles | وهنا الهرم العظيم الذي بناه لحماية نفسة ضد الموت |
Üzerine gaz dökmüş ve kendini ateşe vereceğini söylüyor. | Open Subtitles | بلل نفسة بالوقود ,و الآن يهددنا باحراق نفسة إذا اقتربنا |
Bir itfaiyeci, hatta bahçe hortumu bile görürse kendini yakarmış. | Open Subtitles | قال أنه إذا رأى رجل اطفاء أو حتى خرطوم حديقة ,فسيحرق نفسة |
İngilizce konuşarak kendini alçaltmaz. Değil mi Bıçak? | Open Subtitles | أنة لم يحاول أن يعلم نفسة الانجليزية ايمكنك , ستاب ؟ |
Kör biri hem kendisi hem de tüm plan için gereksiz bir tehlikedir, bu yüzden operasyondan dışlanmalıdır. | Open Subtitles | رجل أعمى خطر غير ضرورى ليس على نفسة فقط , ولكن على المجموعة كلها ولذلك يجب أن يستبعد من العملية |
Şövalyenin kendisi ise önceki gece sınırı sessiz sedasız geçmişti. | Open Subtitles | النبيل نفسة عبر الحدود بشكل هادئ الليلة السابقة |
Eğer biz onu durduramazsak, o kendisini durdurmaz. | Open Subtitles | لو لم نستطع ان نوقفة عن حدة فلن يتوقف من نفسة |
Başka bir gezegen, teknolojimizi onlarla paylaşmamız sonucunda kendisini yok etti. | Open Subtitles | كما تعلمون عالم آخر دمر نفسة بسبب مشاركتنا للتقنية معه |
Herkes kendine. Tanrım... Kimin telefonu var? | Open Subtitles | كل شخص يعيش لاجل نفسة من لدية هاتف , من لدية هاتف |
İlk kez yapıldığında çite merdiven koyan Dean Halton ile Aynı mı? | Open Subtitles | انه نفسة دين هولتن الذي ترك فتحة عندما قام بتركبيه اول مرة |
Asıl kozumuz Beş Meleğin Nefesi hala elimizde, o yüzden onları yenebiliriz. | Open Subtitles | ما تزال لدينا قسيمة نفسة الملاك الرئسي، لذا، فما زلنا قادرين على هزيمتهم. |
Terapisti dikkat çekmek için kendisine bilerek zarar verdiğini düşünüyor. | Open Subtitles | انه ربما كان يؤذي نفسة للحصول على الانتباة |