Ama gün gün baktığımızda hâlâ arabayla çok vakit geçiriyoruz. | TED | ولكننا ما زلنا نقضي الكثير من الوقت في السيارت يوميًا. |
Vaktimizin en iyi anlarini hep "hoSça kal" demekle geçiriyoruz. | Open Subtitles | يبدو أننا نقضي دائماً أفضل جزء من وقتنا في الوداع |
Sorunumuz, hayatımızın yarısını o yüzde 1'lik kısımla geçirmek zorunda olmamız. | Open Subtitles | والمشكلة هي أننا نقضي معظم حياتنا دون أن نتعرض لهؤلاء الأشرار |
Birlikte biraz zaman geçireceğiz. O yüzden, kibar olman gerekiyor. | Open Subtitles | سوف نقضي بعض الوقت سوياً، لذا يجب أن تكون متحضراً |
Ve sonunda biz burda 9 yılımızı hükümeti petrole bulanmış pek çok penguen olduğuna ikna etmeye çalışarak geçirdik. | TED | وبذلك انتهى بنا المطاف نقضي تسع سنوات في إقناع الحكومة بموضوع وجود الكثير من طيور البطريق الغارقة في النفط |
Çok arkadaşımız olmadığı için her geceyi evde, bu oda da geçiririz. | Open Subtitles | بما أن لدينا أصدقاء قليلون نحن نقضي أغلب أمسياتنا في هذه الغرفة |
Bu yönetim kurulu toplantısını biraz daha vakit geçirelim diye mi ayarladın? | Open Subtitles | هل طلبت هذا الإجتماع لأجل أن نقضي مزيداً من الوقت معاً ؟ |
Belki de beraber biraz daha vakit geçirebiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر,أنه ربّما يمكننـا أن نقضي المزيد من الوقت معـاً |
Çocuklarımızın bir babanın varlığını hissetmeleri için onlarla daha fazla zaman geçirmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نقضي معهم وقتا أطول لأن على الأولاد الشعور بوجود الأب |
Kalkış ve uçuş anında, zamanı beraber geçiriyoruz, fakat hepsi bu. | Open Subtitles | بين الإقلاع والهبوط نقضي وقتاً سوياً هذا كل ما نحصل عليه |
Ofislerimizde zamanın çoğunu çalışarak geçiriyoruz. | TED | وفي مكاتبنا، نحن نقضي الكثير من الوقت في العمل. |
Bugün, zamanımızın çoğunu tuşlara basarak ve ekrana bakarak geçiriyoruz. | TED | ونحن نقضي اليوم أغلب أوقاتنا ونحن نضغط أو ننظر إلى شاشات |
Sadece beraber kısa anlar geçiriyoruz. Ben seninle bir ömür geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | نحن فقط نقضي لحظات معدودة برفقة بعضنا ان ما أريده هو أن أقضي العمر كله برفقتك |
Evet, oğlumla böyle vakit geçirmek harika bir fikirdi. | Open Subtitles | أجل لقد كانت فكرة رائعة أنا و هو نقضي وقتاً ممتعاً سوياً. |
Birlikte biraz zaman geçireceğiz. O yüzden, kibar olman gerekiyor. | Open Subtitles | سوف نقضي بعض الوقت سوياً، لذا يجب أن تكون متحضراً |
biz iyi bir aileydik. Güzel zamanlar geçirdik, değil mi? | Open Subtitles | كنا عائلة جيدة كنا نقضي وقتاً جيداً ، صح ؟ |
Bak, hakimle ben önümüzdeki beş yılı mahkemede seve seve geçiririz. | Open Subtitles | أسمع،أناوالقاضي.. سوف يسعدنا أن نقضي الـ 5 الأعوام القادمة في المحكمة. |
Bu geceyi şehirde geçirelim, ve yarın özel bir şeyler yapalım, | Open Subtitles | ،دعنا نقضي الليلة في المدينة ،و سوف نفعل شيئاً خاصاً غداً |
Brian, hayatımızın geri kalanını burada geçirebiliriz. - Burası mükemmel. | Open Subtitles | براين, يمكننا أن نقضي بقية عمرنا هنا فهذا مكان رائع |
Tek başına yaşadığın için kafan biraz karışık olabilir ve işte tam bu yüzden beraber zaman geçirmeliyiz. | Open Subtitles | ربما أنت مرتبك لأنك تمر بها وحدك و لهذا علينا ان نقضي هذا الوقت معاً |
En basit görgü kuralına bile uymayıp bütün geceyi bu odada geçirmemiz olağan mı? | Open Subtitles | أكان من الطبيعي لنا أن نقضي الليلة في هذه الغرفة، ونخرق المبادىء الأساسية للآداب العامة؟ |
Beraber güzel vakit geçiriyorduk ve birdenbire benden kaçar oldu. | Open Subtitles | حسنا, لقد كنا نقضي وقتا جيدا سويا، وفجأة بدأ يتجنبني. |
Arthur, rahmetli kocam ve ben ...her yıl tatilimizi Bournemouth'da geçirirdik. | Open Subtitles | آرثر، زوجي المتأخر , وأنا دائما نقضي اجازاتنا السنوية في بورنموث |
Niye birlikte biraz zaman geçirmiyoruz ve bakalım ne kadar ileri gideceğiz? | Open Subtitles | لمّ لا نقضي المزيد من الوقت معاً ونرى إلى أين يقودنا ذلك؟ |
Geceyi aşağıdaki salonda geçirmemizi istiyor. | Open Subtitles | يريدنا أن نقضي الليلة بالطابق السفلي في صالة الإستقبال |
Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا |