Onun hikayesini uygulamak istiyoruz ama gerçek şu ki yapılacak çok şey var. | TED | نود أن يقلده آخرون فيما فعله لكننا، في الحقيقة، علينا بذل مجهود أكبر. |
Bu yüzden, elbette, yapılan araştırmaların bunu tüm hastalar için daha verimli ve uygun maliyetli hâle getirmesini istiyoruz. | TED | لذا بالطبع، نود أن نري بحثا يتم الآن لجعل ذلك أكثر فعالية ويزيد القدرة على تحمل التكاليف لكل المرضى. |
- Babanıza Drew Imroth hakkında bazı sorular sormak istiyoruz. | Open Subtitles | نود أن نسأل والدك بعض الأسئلة عن ، درو إيمروث |
Tom Zimmerman: Sizi, Kıdemliler olarak adlandırdığımız varlıkları ziyaret etmek için fantastik bir yolculuğa çıkarmak isteriz. | TED | توم زيمرمان: نود أن نأخذكم في رحلة مدهشة لزيارة الكائنات التي نسميها الأجداد. |
Yapmak istediğimiz bu, böyle sanal dünyalar yaratmak, yani dünyayı keşfeden Dave Gallo ya da başkası değil; keşfeden sizsiniz. | TED | وهذا ما نود أن نحققه إتاحة هذه الأماكن في الواقع الافتراضي ولا يكون الأمر مقتصراً على أحد، بل يمكنك أنت |
Hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Birinin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyoruz sadece. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بعدم الآمان، فقط نود أن يفعل شخص ما شيء حيال هذا |
Bu yüzden dolapları incelemek istiyoruz, elbette ki sizin izniniz dahilinde. | Open Subtitles | لذلك نود أن نلقي نظرة على منهم، بعد إذنكم، بطبيعة الحال. |
Sana düğün hediyesi olarak, her şeyi planlamak ve karşılamak istiyoruz. | Open Subtitles | كهدية زفاف لدينا لكم، نود أن تخطط ودفع ثمن كل شيء. |
Sadece samimi olmak istiyoruz. Ne, seni korkuttuk mu yoksa? | Open Subtitles | نود أن نكون ودودين فقط، هل نخيفك أو ما شابه؟ |
16 gün içinde, yumurtlama dönemin başladığında yumurtalarını toplamak istiyoruz. | Open Subtitles | خلال 16 يوماً، عندما يبدأ التبويض، نود أن نحصد بويضاتكِ. |
16 gün içinde, yumurtlama dönemin başladığında yumurtalarını toplamak istiyoruz. | Open Subtitles | خلال 16 يوماً، عندما يبدأ التبويض، نود أن نحصد بويضاتكِ. |
Başarıdan pay almak istiyoruz. Adamınızı bir görevlik ödünç almak istiyoruz. | Open Subtitles | نود إدراج بعض التعديلات ابتغاء النجاح، نود أن نقترض مستشاركم لمهمة. |
Polis ve belediyeyi temsilen size Francis Kilisesini sunmak istiyoruz. | Open Subtitles | بإسم الشرطة ومكتب رئيس البلدية، نود أن نقدم لك استخدام |
Bunu herkesin görmesini garantilemek istiyoruz. | TED | نود أن نضمن للجميع إمكانية الاطلاع عليها |
Peki nasıl bir gerçeklikte yaşamak istiyoruz? | TED | إذًا ما نوع الواقع الذي نود أن نعيش فيه؟ |
Bu değişimi açıklamak için zamanla ne kadar kaçış olduğunu keşfetmek isteriz. | TED | لذلك نود أن نكتشف كم أفلت على مر الزمن؛ حتى يمكننا توضيح هذا التحول. |
Potansiyel yırtıcıları görmek isteriz, ayrıca başımızda bir çatıya da ihtiyaç duyarız. | TED | نحن نود أن نكون قادرين على رؤية المخاطر، ولكننا نريد أيضًا أن نشعر بأن ظهورنا آمنة. |
Her ne kadar geçici bir süre kalacak olsanız da sizi de aramızda görmek isteriz. | Open Subtitles | بالرغم من أنك مؤقتة ، فإننا نود أن نشعر بأنك واحدة منا |
Öğrencilerden sürdürmesini istediğimiz şey budur, matematikle ilgili bölümlere gitmeseler bile. | TED | هذا ما نود أن يحفظه طلابنا، حتى ولم يتخصصوا في مجالات رياضية. |
Pekala, Bay Kessler, bilmek istediğimiz şey şu,... eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız? | Open Subtitles | .. حسناً سيد كيسلر ، نود أن نعرف .. ماذا ستفعل لو أن عامل النظافة أعطاك بطاقة خضراء معبّأة بهذا الشكل |
Ayrıca kasaba halkına cömertliği için teşekkür ediyoruz. | Open Subtitles | و كذلك نود أن نشكر سكان البلدة كلها على كرمهم |
Evde ölmek istediğimizi söylemek bir plan değil. | TED | القول أننا نود أن نموت في المنزل ليس خطة. |
Kaşındırdığını biliyorum ama soğuk ısırığı olmasını istemeyiz değil mi? | Open Subtitles | أعلم أنه يجعلكِ تشعري بالحكة ولكننا لا نود أن تصابي بقرصة الصقيع أليس كذلك؟ |
Size birkaç soru sormak-- Frank Dunlop hakkında konuşmak istiyorduk. | Open Subtitles | نود أن نسألك.. نحن نريد الحديث معكما عن فرانك دنلوب |
Gelmeyi çok isterdik ama biz şeye gidecektik... | Open Subtitles | نود أن نأتي لكن لدينا ذلك الشيء |