"نوم" - Traduction Arabe en Turc

    • uykuya
        
    • İki yatak
        
    • uykusuz
        
    • pijama
        
    • uyumak
        
    • gecelik
        
    • uykudan
        
    • uyu
        
    • Nome
        
    • uykular
        
    • uykusu
        
    • uyumadan
        
    • bir yatak
        
    • iki
        
    • odalı
        
    Tek yapmamız gereken onlar derin uykuya dalıncaya kadar beklemek. Open Subtitles كلّ ما علينا أن ننتظر حتى يغرقون في نوم عميق
    Burası üst kat. İki yatak odası. İki yanda birer tane. Open Subtitles هذا هو الطابق العلوي وبة غرفتا نوم واحدة في كل طرف
    İsmi Johannes Oberman ve Johannes benimle birlikte Şikago'da ilk günden bu yana benim kadar uzun saatler, benim kadar uykusuz kalarak çalıştı. TED اسمه جوانس أوبرمن عمل معي من اليوم الأول في شيكاغو، لساعات طويلة وبدون نوم مثلي تماما.
    Kızgın olması gereken birisi varsa o da biziz çünkü bayan, nasıl pijama partisi yapacağınızı bilmiyorsunuz. Open Subtitles إن كان لأي أحد الحق في الغضب فذلك نحن لأنكم يا فتيات لا تعرفون كيف تقيمون حفلة نوم
    Yemek yok, içmek yok, uyumak yok, konuşmak yok, mesaj atmak yok. Open Subtitles لا أكل أو شرب أو نوم أو كلام أو نقر أو مراسلة
    Şey, görüyorsunuz, efendim, dolabından aldığı soluk mavi renkli bir gecelik giyiyordu. Open Subtitles كما ترى سيدي كما ترتدي ثوب نوم شفاف أحضرته من الخزانة
    Seni öptüğümde derin bir uykudan uyanıp sonsuza dek mutlu yaşamayacaksın. Open Subtitles عندما أقبلك، لن تستيقظى من نوم عميق وتعيشين بسعادة للأبد بعدها
    Vakit epey geç oldu. İyi bir uykuya dalarsın az sonra. Open Subtitles سيزول بعد فترة طويلة منتصف الليل بعد قليل، ستنام نوم جيد
    İksir onları derin bir uykuya soktu, tek yaptıkları rüya görmek. Open Subtitles الجرعة وضعتهم في نوم عميق لذا كل ما سيفعلونه سيكون أحلام
    İki yatak odası ve garajı falan olan bir eve. Open Subtitles إلى منزل بغرفتين نوم و جراج و ما إلى ذلك
    Doğu Yakası'nda iki yatak odalı çift katlı bir evim var. Open Subtitles عِنْدي غرفتان نوم ثنائي على الجانبِ الشرقيِ الأعلى
    uykusuz geçen birkaç geceden sonra ICIMOD'u ziyarete Nepal'e gittim. TED وبعد عدة ليالِ بلا نوم.. ذهبت إلى النيبال لزيارة المركز الدولي للتنمية المتكاملة للجبال.
    Sana pijama alıyorsa, Atsushi'ye de almalıydı. Open Subtitles اذا ما كانت ستشتري ملابس نوم,كان بامكانها شراء طقم لأتسوشي أيضاً
    Diğer şempanzeler ona yiyecek, ahşap korunak getiriyorlardı, üzerinde uyumak ve yuva yapmak için kullandıkları şeylerden. Dişiler de bu korunakları arkasına yerleştiriyordu. TED الشمبانزي الآخرون أحضروا له الطعام، وأحضروا له نجارة الخشب، و هي ما يستعملونه لصنع أماكن نوم لهم، والإناث وضعوا نجارة الخشب خلف ظهره.
    "Merkezin arkasında buluşalım, pamuk bir gecelik getir." Open Subtitles قابلني خلف مبنى التحقيقات و احضر رداء نوم قطني
    Beni sanki uzun süreli bir uykudan uyanıyormuş gibi hissettiriyor. Open Subtitles جعلني أشعر وكأنني .. كأنني قد استيقظت بعد نوم طويل
    İyi uyu koca oğlan tamam mı? Baban çok yakında seni görecek. Open Subtitles نوم مريحاً, أيها الرجل الكبير والدك سيراك قريباً
    Nome'den bir günlük yolculukla çoğunu toplayabiliriz sanırım. Open Subtitles اتخيل أنه بمقدرتنا أخذ الكثير منه بنزهة يومٍ واحد خارج نوم
    İyi uykular. Annenin yanında kalmasını ister misin? Open Subtitles نوم العوافي,هل ترغبين من أمك أن تبقى ؟
    Diğer yandan, REM uykusu, uyanık beyin faaliyetiyle benzerliğinden dolayı işlemsel hafıza takviyesi ile doğrudan alakalıdır. TED نوم الريم، من ناحية أخرى، بتشابهه مع نشاط الدماغ المستيقظ، يقترن بترسيخ الذكريات الإجرائية.
    Uzağa kaçsalar bile erkek güveler dişi güvelerin kokusunu yemeden uyumadan takip edecek. Open Subtitles حتى لو انهم بعيدا ذكور العث تتبع رائحة الإناث بدون أكل أو نوم
    Evet, o başka bir yatak odası gerekiyordu kötü, olsa bile. Open Subtitles أجل ، حتى لو كان شرير مازلنا سنحتاج لغرفة نوم أخرى
    Şehirde üç odalı bir evim olduğu için bir sorun yok. Open Subtitles في الحقيقة عندي ثلاث غرف نوم في المدينة لذا انا بخير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus