Bebeğin babası, aynı zamanda bebeğin kuzeni. Bu doğru değil. | Open Subtitles | والد الطفل أيضآ هو أبن عم الطفل هذا ليس صحيح |
Bu doğru değil! Üç gözü vardı, üç eli değil. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح, إنه لديه عين ثالثه ليس يدا ثالثه |
Ama Bu doğru değil! Janet söylüyorsa bu yalan demektir. | Open Subtitles | حسنا ، هذا ليس صحيح اذا قالت جانيت ذلك ، فاٍنها تكذب |
Hayır, Bu doğru değil. Yıllar önce olanlara ne demeli? | Open Subtitles | لا، هذا ليس صحيح ، ماذا عن السنوات الماضية؟ |
Doğru değil bu. Hisler, içinde düşünceleri de barındırır. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح هنالك أفكار بداخل المشاعر |
Bu doğru değil. Sen bizim ne yaşadığımızı bilmiyorsun! | Open Subtitles | هذا ليس صحيح أنت لا تعرف ما كان عندنا وما كانت ظروفنا |
Bekle, Bu doğru değil. Benden daha kötü sicile sahip 3 çocuk daha biliyorum. | Open Subtitles | انتظر هذا ليس صحيح يمكنني التفكير في ثلاث اشخاص لديهم سجل أسوأ مني |
Senin casus olduğunu biliyorum. Bu doğru değil. | Open Subtitles | اعلم انك جاسوس انه فى الاخيار هذا ليس صحيح |
Bu doğru değil. Bütün hayatım boyunca beysbol hayranı oldum. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح,لقد كنت مشجع بيسبول طوال حياتي |
O kadının herkese söylediği buydu. Ama Bu doğru değil. | Open Subtitles | حسناً , هذا ما قامت هي بإخبار الجميع به ولكن هذا ليس صحيح |
Bir toplam nakavt vardır. Bu doğru değil. | Open Subtitles | انتي من كل النواحي جاهزة أوه, عفوا,هذا ليس صحيح |
Bu doğru değil. | Open Subtitles | وقد تم اخبارنا ان الطالبة هي انت هذا ليس صحيح |
Bu doğru değil. Biz sadece oynuyorduk. Yemin ederim. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح نحن كنا نلعب فقط ، أقسم بذلك |
Bir adamın bulduğu çikolata ile diğer bir adamın bulduğu fıstık ezmesini birbirine karıştıran adam gibi. Bu doğru değil. | Open Subtitles | مثل الفتي الذى يضع شيكولاتته في زبدة فستق فتي آخر. هذا ليس صحيح. |
Kendimi tanıttım ve o karşılık verince hemen kendi kendime dedim, "Bu doğru değil." | Open Subtitles | وعندما رد علي.. في الحال شيئ ما داخلي فقط يقول هذا ليس صحيح |
Eğer bu karışma olayı olmasaydı hep Daphne gibi olacağımı sanırdım ama Bu doğru değil. | Open Subtitles | لقد كنت اظن باني سوف اكون مثل دافني لو لم تحدث عملية التبادل، لكن هذا ليس صحيح. |
Bunlar bir arkadaşımın kocası tarafından yollandı. Hayır, Bu doğru değil. | Open Subtitles | ـ أنها أرسلت عن طريق صديق زوجها ـ كلا, هذا ليس صحيح |
Bunlar bir arkadaşımın kocası tarafından yollandı. Hayır, Bu doğru değil. | Open Subtitles | ـ أنها أرسلت عن طريق صديق زوجها ـ كلا, هذا ليس صحيح |
Bu doğru değil. Bu doğru! | Open Subtitles | هذا ليس صحيح - أخاف أن هذا صحيح - |
Sert davrandığımı sanabilirsin, ama öyle değil. | Open Subtitles | قد تظنني أقسو عليك الآن ولكن هذا ليس صحيح. |
- Aynen biziz. - Hiç de bile. | Open Subtitles | يبدو صحيحاً - هذا ليس صحيح - |
- Doğru değil ki bu. Öyle. | Open Subtitles | نحن لا نملك ذلك الان هذا ليس صحيح |
Her zaman birbirlerinden uzak duran iki insan aniden barışıyorlar.Bu doğru olamaz. | Open Subtitles | . الشخصان اللذان ليس لديهم شئ مشتركاً فجأة ينسجموا . هذا ليس صحيح |