Şimdiyse, bu ülkeyi yönetecek doğru kişi olup olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | فقد بدأت أتساءل اذا كنت الشخص المناسب لقيادة هذه البلاد |
Büroya katıldığınızda bu ülkeyi koruyup savunmak için yemin ettiniz. | Open Subtitles | ،عندما إنضممت للمباحث الفيدرالية .أقسمت على حماية والدفاع هذه البلاد |
Bak, bu ülkeyi döndürüp büyük bir savaşı engellemeye çalışıyorum! | Open Subtitles | أنا أحاول أن أدير هذه البلاد و أمنع حرباً كبيرة |
Tıpkı benim de bu ülkeye ilk geldiğimde olduğu gibi. | Open Subtitles | كما أنا كنت مستميت عندما جئت أولا إلى هذه البلاد. |
Bir hayvan gibi bağlanıp, köle edilmek için bu ülkeye getirildim. | Open Subtitles | , أنا جلبت إلى هذه البلاد كعبد . مربوط مثل الحيوان |
Buradan kurtulabilseniz bile bu ülkeden çıkmak için o paranın her kuruşuna ihtiyacınız var. | Open Subtitles | في حالة إذا ما كنت نائماً خلال الهبوط سوف نحتاج كل النقود التي سنجدها لنشتري طرق خروجنا من هذه البلاد |
bu ülkeyi ve bu adamları iyi tanırım. | Open Subtitles | انا اعرف هذه البلاد واعرف نوعية هؤلاء الرجال |
bu ülkeyi fethetmeye gelmedik mi? | Open Subtitles | الآن ، نحن هنا لنغزو هذه البلاد ، أليس كذلك ؟ |
Aramızda, bu ülkeyi Romalıdan kurtarmak için ölümü göze almayacak yok. | Open Subtitles | لا أحد بيننا غير مستعد للموت بسرور لتحرير هذه البلاد من الرومان |
Senin gibi insanlar bu ülkeyi bir hapishaneye çevirdiler. | Open Subtitles | أشخاص مثلك سيطروا على هذه البلاد و حولوها إلى معتقل |
Senin gibi insanlar bu ülkeyi bir hapishaneye çevirdiler. | Open Subtitles | أشخاص مثلك سيطروا على هذه البلاد و حولوها إلى معتقل |
Birliğe inandı.bu ülkeyi tekrar biraraya getirdi.. | Open Subtitles | آمن بالأرضية المشتركة وقد وحد هذه البلاد |
...bu ülkeyi zayıflatıyor. | Open Subtitles | أزدني، أبي. واحدة من الأمور التي تهدم هذه البلاد. |
bu ülkeyi köylülerden koruyamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أَنا آسف لأننى لم أستطع أن أحمى هذه البلاد من الغوغاء |
Bütün çelişkilere rağmen, bu ülkeye derinden inanmış, insanların değerlerini de. | Open Subtitles | مبادئ الشعب الذين يؤمنون بعمق في هذه البلاد رغم كل التناقضات |
Ve ben bariz olan bu bağlantıyı gördüm, çünkü biz libareller bile bu ülkeye aşığız. | TED | عندئد لاحظت الرابط، لانه بالرغم من كوننا لبراليين نحن نحب هذه البلاد. |
bu ülkeye Vietnam'dan 1986 yılında geldi. | TED | التي إنتقلت من فيتنام الى هذه البلاد عام 1986م. |
Şöyle yada böyle biliyorsunuz ki ben bu ülkeye yeterim. | Open Subtitles | بطريقة ما عندي فجأة كان عندها ما يكفي من هذه البلاد. |
Hiçbir havayolunda kocanın bu ülkeden ayrıldığına ilişkin kayıt yok. | Open Subtitles | لا دليل في سجلات المطار على أن زوجك غادر هذه البلاد |
Sayın Vali, bu ülkedeki ölüm cezasının işe yaramadığını neden herkes kabul etmiyor? | Open Subtitles | أليس بالإمكان أن نعترف بأنّ نظام حكم الإعدام في هذه البلاد لن نعمل؟ |
Burada teorik fiziği geliştirmek için değil ülkemizi savunmak için bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لنعجّل النظريات الفيزيائية,نحن هنا لندافع عن هذه البلاد |
İstifasını açıkladıktan sonra katıldığı basın açıklamasında bu ülkenin temelleri olan hak ve özgürlüklerin yok edilmesinde görev alamayacağı açıklamasını yaptı. | Open Subtitles | قال في مؤتمر صحفي بعد وقت قصير أنه لم يعد يستطيع المشاركة في تدمير الحريات الأساسية التي قامت عليها هذه البلاد |
Biliyorsunuz, bu ülke hep duyduğumuz gibi bu büyük sağlık hizmeti tartışmasının içerisinde. | TED | كما تعلمون، هذه البلاد تخوض هذه الأيام في نقاش حول النظام الصحي الجديد. |
Buna göre bu ülkede mafyanın beş binden az üyesi var. | Open Subtitles | و أن نسبة المافيا في هذه البلاد أقل من 5000 عضو |
İsa'dan sonra, 1011'den bu yana çok sayıda işgalci... bu toprakları yağmayıp sömürdü. | Open Subtitles | منذ عام 1011 انتهك أناس كثيرين خيرات هذه البلاد خيرات هذه البلاد |