"هنالك طريقة" - Traduction Arabe en Turc

    • yolu var
        
    • bir yol
        
    • bir yolu vardır
        
    • yol var
        
    • bir yolu yok
        
    • başka bir yolu
        
    • hiçbir yolu
        
    • bir yolu varsa
        
    • bir yolu olsaydı
        
    Bu soruya cevap vermenin tek yolu var. TED هنالك طريقة واحدة للإجابة عن هذا السؤال.
    Verileri tüketmek istemiyoruz fakat şanslıyız ki DNA'ları kopyalamanın bir yolu var ki bu yol onu sentezlemekten daha ucuz ve kolay. TED نحن لا نريد لبياناتنا أن تنفذ، بيد أنه لحسن الحظ هنالك طريقة لنسخ الحمض النووي فهي حتى أرخص وأسهل من توليفه.
    Seni benim bulunduğum dünyaya getirmenin bir yolu var mı? Open Subtitles و هل هنالك طريقة أعيدك بها إلى العالم الذي انا فيه؟
    Fakat burada hepimizin istediğini alabileceği bir yol daha var. Open Subtitles ولكن هنالك طريقة نستطيع بها جميعاً الحصول على ما نريده
    du. Sorusu beni düşündürdü, heykellerimizi, ulusal anıtlarımızı ıslah edebileceğimiz bir yol var mı? TED سؤاله جعلني أتساءل هل هنالك طريقة لإصلاح تماثيلنا العامة، آثارنا الوطنية؟
    Böyle berbat bir manzarayı yaratmanın daha kolay... - ...bir yolu vardır bence. Open Subtitles يبدو أنّ هنالك طريقة أسهل لعمل فوضى كهذه
    Bence bunu öğrenmenin tek yolu var. Open Subtitles أعتقد أن هنالك طريقة واحدة لنكون متأكدين
    Anılarımda çoğalıcıları yenmenin bir yolu var, değil mi? Open Subtitles هنالك طريقة لهزيمة المستنسخين مخبئة بمكانٍ ما بذكرياتي,أليس كذلك؟
    Bunun doğru bir yolu var. Uygulama, çalışma ve disiplin. Open Subtitles هنالك طريقة صحيحة لذلك التمرين , الدراسة , الإنضباط
    Kimin böcek olup kimin olmayacağını anlamanın gerçekten çok kolay bir yolu var. Open Subtitles هنالك طريقة سهلة للتعرف على من سيصبح حشرة
    O parayı asla harcayamayız. Biraz zaman alacak, ama bir yolu var. Open Subtitles سيأخذ الموضوع بعض الوقت ولكن توجد هنالك طريقة
    Tamamen bitmesini iki kat uzatmanın bir yolu var. Open Subtitles هنالك طريقة واحدة لمضاعفة الوقت المُتبقى.
    Kuş gribini silah haline getirme yolu var mı? Karşımızdaki bu mu? Open Subtitles هل هنالك طريقة لوضع انفلونزا الطيور بسلاح؟
    Bana yardım edeceğin başka bir yol olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم أن هنالك طريقة أخرى يمكنك أن تساعدني بها.
    Onlar bile o kadar aptal olamaz. Ama başka bir yol olabilir. Open Subtitles هما ليس أغبياء لهذه الدرجة لكن ربما هنالك طريقة آخرى
    Keşke daha basit bir yol olsaydı ama yoktu. - Aman Tanrım. Open Subtitles أتمنى لو أنه كان هنالك طريقة أسهل و لكن لم يكن
    Ama bunu ebeveynlerini üzmeden yapmanın bir yolu vardır belki. Open Subtitles لكن لربما هنالك طريقة تمكنكّ من فعلها بدون أن تجعلي أبويك يشعران بالاستياء؟
    Lütfen, olanlar için ne kadar üzgün olduğumuzu göstermemizin başka bir yolu yok, ama lütfen, Lorraine, Sarah'ın günü... üzgünüm. Open Subtitles رجاءً ,لا يوجد هنالك طريقة أعبر فيها عن أسفي عن ماحدث,لكن لورين هذا يوم سارة
    - Hayır, hayır, başka bir yolu olmalı. - Seni öldürecek! Open Subtitles لا , لا يجب ان تكون هنالك طريقة اخرى كان سيقتلك
    hiçbir yolu yok. O öldü, tabii biz de. Open Subtitles لا توجد هنالك طريقة فلقد مات، و مصيرنا كذلك
    Eğer bu Price denen katili yakalamanın bir yolu varsa, yapılmasını istiyorum. Open Subtitles إن كان هنالك طريقة لربط فيشر بالجريمة فأنا أريد لذلك أن يحدث
    Keşke çocuk sahibi olabilmemizin daha kolay bir yolu olsaydı ama sanırım yok. Open Subtitles ليته كانت هنالك طريقة أسهل لننجب طفلاً، لكن ما من واحدة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus