bugün burada silahın barış ve istikrar sağlamak için nasıl kullanılabileceğini anlatacağım. | TED | انا أقف هنا اليوم لكي اخبركم عن استخدام السلاح كأداة للسلام والاستقرار |
bugün burada, okyanusun ortasında teknede duruyorum ve çalışmamın gerçekten önemli etkisini konuşmak için buradan daha iyi bir yer olamaz. | TED | أقف هنا اليوم على هذا القارب في عرض المحيط، وما من مكان أفضل من هذا للحديث عن تأثير عملي بالغ الأهمية. |
Seni bugün burada atış yapmayı sevdiğinden ötürü yargılamıyoruz Bart. | Open Subtitles | نحن لا نحاكمك هنا اليوم لأنك تحب التصويب يا بارت |
Bugün buradan ayrıldıktan sonra, Iroh amcamı hücresinden çıkartacağım. | Open Subtitles | بعد أن أغادر من هنا اليوم سأذهب و أحرر عمي أرو من سجنه |
Milyonlarca kez düşündüm ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Bu gün burada Max ile Madison'ın kutsal evliliklerine katılmak için toplandık. | Open Subtitles | وليس لدي أي فكرة ما الذي سأفعله. نحن نجتمع هنا اليوم |
Seni arayıp durdum bukadar zaman. Bugün burda çalıştığını söylediler. Uh,Pardon. | Open Subtitles | أمضيت في البحث عنك مدّة طويلة,قالوا بأنك قد تعمل هنا اليوم |
Bu gece burada yiyebiliriz, ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | يمكننا تناول الطعام هنا اليوم ما رأيكَ ؟ |
Bugün, buradaki varlığınızın ne kadar önemli olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبرك بمدى أهمية وجودك هنا اليوم |
Jessica, idare heyeti, bugün burada olanlar hakkında tonla soru sorcaklar. | Open Subtitles | حيسيكا ،ـ سيكون للجنة الكثير من الأسئلة عما حدث هنا اليوم |
bugün burada olanların tam olarak özeti bu mu memur bey? | Open Subtitles | أهذا حساب دقيق لما جرى هنا اليوم ، أيها الضابط ؟ |
Eğer bir yol olmadığını düşünürsen bugün burada başardığımızı hatırla. | Open Subtitles | وإن بدا الأمر عكس ذلك، ففكر بما حققناه هنا اليوم. |
Çok teşekkürler ama bugün burada olmamızın nedeni ben değilim. | Open Subtitles | شكراّ لك كثيراّ ولكنى لست السبب فى وجودنا هنا اليوم |
Eğer bugün burada seni yenersem yüzüne on defa vurmama izin vereceksin. | Open Subtitles | اهن تشان سو. اذا دمرتك هنا اليوم اسمح لي بصفعك عشر مرات. |
Neden bugün burada yabancıların, tanıklık etmesine izin verildiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع إدراك سبب السماح لغريب أن يشهد هنا اليوم |
Bugün buradan gitmeden bunu halledelim. | Open Subtitles | هذا شيءٌ يجب علينا التعامل معه قبل أنّ ترحل من هنا اليوم |
Beni Bugün buradan çıkar. | Open Subtitles | نحن لا نعرف فعلا ما هو أخرجيني من هنا ,اليوم |
Hem Bugün buradan gitmiş olacağız. Polislere sahte kimliğimi verdim. | Open Subtitles | إضافة إلى أننا سنخرج من هنا اليوم أعطيت الشرطة هوية مزيفة |
Bütün gün burada dururum evlat. | Open Subtitles | الضربة الثالثة عشر سأبقى هنا اليوم كله يا بنى |
Afedersin. Fotoğrafçı burda. Bugün. | Open Subtitles | أنا آسف، المصور من أجل صورة 25 سنة إنه هنا اليوم |
Ne olur ne olmaz korkarım diye bu gece burada uyumama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن نومى هنا اليوم فقط فى حالة انى خفت |
Efendim, bugün buradaki tüm kanıtların 99. yasaya göre, dışarıdan biri tarafından incelenmesini teklif ediyorum. | Open Subtitles | سيادتك، أرى أن كل الأدلة هنا اليوم خاضعة لـــ البند 99 مراجعة الدليل بمدقق خارجي |
bugün buraya seni bulmak ve bu güvenceyi vermek için geldim. | Open Subtitles | ولهذا السبب جئت الى هنا اليوم لايجاد لكم وجعل هذا التعهد. |
Bu gün buraya gelmek istedi, biz de geldik. | Open Subtitles | لقد قرر أن يأتى هنا اليوم لذلك ها نحن هنا |
Bu da şu an burada bulunan her birinizin gelişimsel bozukluk rahatsızlığı olan en az bir çocuk tanıdığı anlamına geliyor. | TED | والذي يعني أن كل واحد منكم هنا اليوم يعرف على الأقل طفلا واحدا يعاني من اضطراب النمو |
Evet. Ve inanıyorum ki o da bugün bizimle burada olsaydı benimle aynı fikirde olurdu. | Open Subtitles | أجل، وأنا مقتنعة بأنها لو كانت هنا اليوم |
Bugün buradayız çünkü dünya çapında gerçekleşen bayılmanın bizim deneylerimiz yüzünden olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن هنا اليوم لأننا نعتقد أن فقدان الوعي العالمي قد حدث بسبب تجربتنا |