"هو كَانَ" - Traduction Arabe en Turc

    • oldu
        
    • O benim
        
    • Öyleydi
        
    • onun
        
    • Adam
        
    • oydu
        
    • vardı
        
    • şeydi
        
    • olmuştu
        
    Onu sevmediğimi keşfetmesi, kendisi için harikulade bir başarı oldu. Open Subtitles هو كَانَ جُهد رائع من طرفها لإكتِشاف بأنّني لَمْ أحبها
    Anlattıklarım bir rüya gibi, fakat değil, hepsi gerçekten oldu. Open Subtitles أَقُولُ بأنّه كَانَ مثل الحلم لَكنَّه ليس حلما هو كَانَ حقيقيَ.
    Malcolm'un her nerede olduğunu sanıyorsunuz bilmem ama O benim yanımdaydı. Open Subtitles أُخبرُك حيثما تُفكّرُ مالكولم كَانَ... هو كَانَ خارج مَعي.
    Evet Öyleydi ama görünüşe göre birkaç yenilik yapmışlar. Open Subtitles نعم، هو كَانَ. لكن يَبْدو مثل جَعلوا بضعة ترميمات.
    Şehrin bütün elektriği onun elindeydi. Open Subtitles هو كَانَ يَمتلكُ كُلّ الكهرباء في هذه البلدةِ.
    Anlamıyor musunuz kurt Adam sadece Richie içindi çünkü o aptal filmi seyretti. Open Subtitles الا تَرى، هو كَانَ المذؤوبَ لريتشي لأنة رَأى ذلك الفلمِ الأخرسِ.
    Onu hastaneye yatıran oydu. Ben değildim. Open Subtitles هو كَانَ الواحد الذي جَلبَ ها في، لَيسَ ني.
    - Bugün yağmur vardı. - İnsanlar yağmurda garip davranırlar. Open Subtitles هو كَانَ يُمطرُ مطراً خفيفاً اليوم ويَتصرّفُ الناسَ بغرابة عندما يُمطرُ،
    Tuhaf bir şeydi, hoşuma gitti ve görüşürüz. Open Subtitles هو كَانَ غريبَ، وأنا تَمتّعتُ به وأنا سَأَراك ثانية.
    Neredeyse öğlen olmuştu ama hala üzerinde yeşil pijamaları vardı. Open Subtitles هو كَانَ تقريباً ظهراً، وهو ما زالَ في بيجاما فانوسه الخضراء.
    - Sadece yanlış zamanda yanlış yerde oldu. Open Subtitles هو كَانَ فقط في المكانِ الخاطئِ في الوقتِ الخاطئِ.
    İşten atıldıktan sonra beri bir hâller oldu. Open Subtitles مُنذُ أن أصبحَ مطروداً، هو كَانَ غربةَ جداً.
    Ama söylediğin iyi oldu. Open Subtitles إذا هو كَانَ على بالكَ، أَنا مسرورُ أنت رَبّيتَه.
    Neyin var senin? Noel Baba'ya saldırdın. Kazayla oldu. Open Subtitles حَسناً، هو كَانَ حادثاً، ما كَانَ هو، ماري؟
    O benim partimdi tamam mı? Open Subtitles هو كَانَ حزبَي، موافقة؟ هو كَانَ أمَّي.
    - O benim en iyi arkadaşımdı. Open Subtitles هو كَانَ صديقَي الأفضلَ.
    Dosyaya bakmadan önce Öyleydi. On yıldır bağırsak iltihabı var. Open Subtitles - هو كَانَ عِنْدَهُ إلتهابُ قولون لعشْرة سَنَواتِ.
    Evet, Öyleydi. Kesinlikle. Araştır. Open Subtitles "نعم، هو كَانَ يا "ريتشي هو بالتأكيد كَانَ, فتِّش عنه
    onun ilgisini çekmek için ne yapacağını bilmiyordu. Open Subtitles هو كَانَ مجنونَ. هو يَعمَلُ أيّ شئُ لإسْتِرْعاء إنتباهِها.
    Her şey harikaydı. Neredeyse onun ne olduğunu unutmuştum. Open Subtitles كُلّ شيء كَانَ يَذْهبُ عظيم جداً بأنّني نَسيتُ تقريباً ما هو كَانَ.
    Yaşlı Adam, biraz tuhaf da olsa aslında arkadaşı olan bir gençten çok korkuyordu. Open Subtitles هو كَانَ خائفَ من ولد صغير الذي كَانَ، عَلى نَحوٍ شاذ صديقه.
    Bu dünyada sevdiğim tek kişi oydu. Open Subtitles هو كَانَ كُلّ الحبّ كَانَ عِنْدي في هذا العالمِ.
    Herkesten farklı bir düşünce yapısı vardı. Open Subtitles هو كَانَ فقط بأنّه إعتقدَ بشكل مختلف مِنْ الآخرون.
    Bir zamanlar küçücük bir şeydi. Ama şimdi tam bir sırık! Open Subtitles هو كَانَ طفلا صغيرا ، لَكنَّه الآن بطول قطب.
    Uyandığımda, sabah olmuştu. Open Subtitles قَبْلَ أَنْ عَرفتُه، هو كَانَ صباحاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus