Bu gelecekten ufak parçalar gördüm ve bunun mümkün olduğunu biliyorum. | TED | ولقد رأيت لمحات من هذا المستقبل، وأعلم أنه ممكن. |
Bakın, kaçırıldığını biliyorum, başının belada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنه تم اختطافه، وأعلم أنه في مأزق |
Ve bunun küçük düşürücü bir durum olduğunu biliyorum ama eğer benimle kalıp evliliğe devam etmek istersen sana söz veririm ki seni bir daha küçük düşürmem. | Open Subtitles | وأعلم أنه أمر مخزٍ ولكن إذا رغبتَ بالبقاء معي وخوض هذا سويّة فإني أعدكَ بأنني لن أخزيكَ مجددًا |
Fakat zamanın bir noktasında seninle senin üstün, Ve biliyorum ki, o sert biridir, bir tanıkla ortaya çıkmamda ısrar ediyor, size söz veriyorum bir tanık çıkaracağım. | Open Subtitles | لكن لو في وقت ما أنت ومديرك وأعلم أنه شخص قوي تصرون على أن آتي بحجة |
Ve biliyorum ki bu erkek kardeşim için de geçerli. | Open Subtitles | وأعلم أنه سيعنيّ الكثير لأخي حضوركم أيضا. |
Aşağıda gitmenin en baştan beri onların fikri olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنه كان خيارهم إنه المكان الأول للذهاب إليه |
Rızanızın onun için çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أنه سيعني الكثير لها إذا حصلت على موافقتكم |
Şimdi olduğun yerde bulundum ve ne kadar zor olduğunu biliyorum ve üstesinden gelmek için ne yapman gerekiyorsa yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في مكانك وأعلم مدى صعوبة الأمر وأعلم أنه يجب عليك أن تفعل ما يتوجب عليك لكي تتعامل مع الأمر. |
Şimdi olduğun yerde bulundum ve ne kadar zor olduğunu biliyorum ve üstesinden gelmek için ne yapman gerekiyorsa yaptığını da biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت في مكانك وأعلم مدى صعوبة الأمر وأعلم أنه يجب عليك أن تفعل ما يتوجب عليك لكي تتعامل مع الأمر. |
Bu tekniği ben geliştirdim ve doğru yapılırsa tamamen güvenli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ذلك أسلوب قُمت بتطويره بنفسي وأعلم أنه آمن تماماً إذا تم بالطريقة الصحيحة |
Bak onun geçmişte bencil bir adam olduğunu biliyorum ama baban değişmiş. | Open Subtitles | وأعلم أنه كان أنانياً أحمق لكنه حقاً تغيّر |
Göremememe rağmen hissedebiliyorum, orada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | رغم أنني لا أستطيع رؤيته إلا أنني أشعر بوجوده وأعلم أنه موجود أنا أدعوه الجين الشبح |
Bunun doğru olduğunu ve senin sayende olduğunu biliyorum ama çok kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | وأعلم أن هذا صحيح وأعلم أنه بسببك، لكن، إنّه مُحيّر، |
Ve biliyorum ki siz ve ben her zaman olaylara aynı gözle bakmıyoruz ancak... | Open Subtitles | وأعلم أنه أنت وأنا لم نكن دائمًا نرى بعضنا |
Ve biliyorum ki bu sabır gerektirecek, ama sorun değil. | Open Subtitles | وأعلم أنه سيأخذ صبري، لكنه جيد. |
Ama ben 9 yıl boyunca kızlarla dolu bir evde yaşadım Ve biliyorum ki sizin kardeşiniz olmaktan daha iyi bir şey yok paylaşmak, bütün gece konuşmak, birbirimizin vücutlarını boyamak penis kurabiyeleri pişirmek, maymunlarla oynamak... | Open Subtitles | وقد عشت مع الفتيات لمدة 9 سنوات وأعلم أنه لا يوجد أفضل من التحدث مع بعض ومشاركات الخبرات طوال الليل وتحسس أجساد بعضنا ، وصنع الكعك بأشكال غريبة واللعب مع القرود |
Bu seçim hakkında düşünmek için çok zamanım oldu, Ve biliyorum ki... yanlış olandı. | Open Subtitles | وكان لدي الكثير من الوقت للتفكير في ذلك القرار، وأعلم... أنه كان القرار الخاطئ. |
Ve biliyorum ki araştırma esnasında, | Open Subtitles | وأعلم أنه خلال التحقيق |
...beni özlemenizin zor olduğunu da biliyorum ama, bunu yapacak yaşa geldim. | Open Subtitles | أعلم أنك ستفتقدني وأعلم أنه صعب عليك لكني كبيره كفايه لأعلم ما الذي سأفعله |
Bunun hakkında düşündüm ve aptalca olduğunu da biliyorum ama lütfen şu çiçekleri atar mısın? | Open Subtitles | كنت أفكر بالموضوع، وأعلم أنه سخيفًا، لكن هلا رميتي هذه الزهور؟ |