"وأنّ" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğuna
        
    • olduğunu ve
        
    • olmadığını
        
    • söylüyor
        
    Hatta bazen kendini bunun yanlış olduğuna inandırıyorsun. Open Subtitles وأنّ قطع صغيرة من روحك ستعود في النهاية وكل هذه الأشياء
    Bilimin açıklayamadığı şeyler olduğuna inanç ve duanın bir etkisi olduğuna gerçekten inanıyorum ama bu bekleme odasında, ameliyathanede değil. Open Subtitles وأنّ هناكَ دوراً للإيمانِ والصّلوات لكنّ دورها هو في غرفة الانتظار لا غرفةِ العمليّات
    Bu reaksiyon, renkte bir değişiklik yaratarak numunenin pozitif olduğunu ve bireyin virüse maruz kaldığını gösterir. TED بذلك ينتج عن هذا التفاعل تغيّر في اللون، مشيرًا أن نتيجة فحص العينة إيجابية وأنّ الشخص قد أُصيب بالفيروس.
    Bana gelip bu defterde bir çok üst seviyedeki politikacı kadına ait isimlerin olduğunu ve bunların kurbanla ilişkisi olduğunu, sonra katilin de muhtemelen içlerinden biri olduğunu söyledin. Open Subtitles اللآتي كنّ على علاقة حميميّة مع الضحية في قضيتك وأنّ القاتلة كانت على الأرجح أحد أؤلئك النسوة.
    Geçmişte olsun, şimdi olsun hep sahtekârlık yaptığını Tanrı'nın da hurafeden başka bir şey olmadığını söyleyeceksin. Open Subtitles أريدك أن تخبرني بأنّك كنت ولا تزال نبيّاً كاذباً وأنّ الربّ خرافة
    Güvensizlik olmadığını ve her birinizin yanındaki adam uğruna ölüp, öldüreceğini. Open Subtitles وأنّ كل واحدٍ منكم سيقتل أو يضحي بنفسه للشخص الذي بجانبه، وإذا لم تشعروا بهذه الطريقة
    Termometreyle oynuyor. Ateşinin yeterince yüksek olmadığını söylüyor. Open Subtitles إنّه يقصد ميزان الحرارة وأنّ الحمّى ليست بهذا الإرتفاع
    Tanrı'nın gerçekten olduğuna, Şeytan'ın varlığına ve yanlış tarafta olduğuma inanmamı bekliyorsun, saçmalık. Open Subtitles تتوقعين مني أن أصدق بأن هناك رب فعلاً، وأنّ هناك شيطان وأنني في الجانب الخطأ. هذا هراء
    Çetenin içeriden bir adamı olduğuna eminim. Open Subtitles رئيس عصابة المُخدّرات لا بدّ وأنّ ... لديهِ أحدٌ ما داخِل الولاية
    Baba, seni arkadaşlarına savunup duruyorum, kendimi hatalı olduğuma ve annemin iyi olduğuna ikna etmeye çalışıyorum. Open Subtitles -يا أبي، إني أدافع عنك أمام أصدقائي ، أحاول أن أقنع ذاتي بأني مخطئة، وأنّ والدتي بخير.
    Cidden bu 13 istasyonda bizi kurtarabilecek kadar akıllı insanlar olduğuna doğru hesaplar yapacaklarına, 2 asır yetecek kadar hava ve yemek olduğuna inanıyor musun? Open Subtitles هل فعلاً تصدق أن هناك ما يكفي من أذكياء على المحطات الـ13 لإنقاذنا، وأنّ حسابتهم صحيحة وأن هناك هواء كافي ليصمد قرنين من الزمان وطعام كافِ؟
    - Hepimizin aslında tek olduğuna. Open Subtitles وأنّ التفرق هو مجرد وهم.
    Nörokimyasal bir hastalık olduğunu ve bunu tedavi edebileceğini söyledi. Open Subtitles ، اضطرابٌ في كيميائيّة الأعصاب وأنّ بإمكانه معالجته
    - Nedenini söyledi mi? Bir şeyler olduğunu ve acilen bir yere gitmesi gerektiğini söyledi. Open Subtitles مُجرّد أنّ هناك شيء قد طرأ وأنّ عليه أن يكون في مكان ما بسرعة.
    Daha iyi bir muhakeme kabiliyetin olduğunu ve bunu piyasaya sürmekte bir sakınca görmediğini duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّك أكثر حكمة منه وأنّ تصريف هذه لن يستعصي عليكِ
    Daha iyi bir muhakeme kabiliyetin olduğunu ve bunu piyasaya sürmekte bir sakınca görmediğini duydum. Open Subtitles سمعتُ أنّك أكثر حكمة منه. وأنّ تصريف هذه لن يستعصي عليكِ.
    Cam'in masum olduğunu ve DNA'sının bunu kanıtlayacağını biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف يقينًا أن كام بريء وأنّ حمضه النووي سيثبت ذلك. لذا، أجل،
    Bunun o kadar kötü bir şey olmadığını söylemesini ama bu o kadar kötü ve sen bunu biliyorsun. Open Subtitles وأنّ الأمر ليس بهذا السوء، لكنّه كذلك وأنتِ أدرى
    Baya fahiş bir fiyat gibi geliyor. İşlerinin de iyi olmadığını düşünürsek. Open Subtitles يبدو مبلغاً مرتفعاً خصوصاً وأنّ الأعمال في تدهور
    Onunla ne zaman konuşsam bana sihirle ahmaklık yapmayı bırakmamı söylüyor. Open Subtitles وفي كلّ مرة أتحدث معه، يخبرني بالتوقف عن العبث مع السحر. وأنّ لديه وظيفة لي.
    Buradan müdahaleci insanlığın doğanın felaketine sebep olduğunu söylüyor. Gaia Teorisi. Open Subtitles وأنّ تدخلنا لمنعه يعني أنّنا سنعارض بالطبيعة بطريقة يمكن أن تؤدي إلى تراجعنا.
    Bu şehir halkına önem verdiğini, şehrin sana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أنّك تحفل بأهل هذه المدينة، وأنّ المدينة تحتاجك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus