"وإلقاء" - Traduction Arabe en Turc

    • merhaba
        
    • Gelip
        
    • yazma ve
        
    Pekâlâ, bunu birlikte mezarlığa gidip ona "merhaba" diyerek yapabiliriz. Open Subtitles حسناً، يمكننا فعل هذا بالذهاب للمقبرة سوياً وإلقاء التحية عليها
    Büyük jestlere minnettar olsam da Talon'a uğrayıp merhaba diyebilirdin. Open Subtitles في القدر الذي أقدر به مبادرتك الكبيرة أيمكنك المرور بمقهى التالون وإلقاء التحية
    Hızlı bir şekilde merhaba deyip çıkmamız mümkün mü? Open Subtitles أتعتقدين أننا لربما يجدر بنا الدخول وإلقاء التحيّة عليها بسرعة قصوى؟
    İyi, belki bizim eve Gelip olabilir Bizim internet bakabilirsiniz? Open Subtitles جيّد، ربما يمكنك القدوم إلى منزلنا وإلقاء نظرة على أنترنتنا؟
    Üç farklı seçenek sunmuş olsalar ve çevre sakinlerini Gelip bakmak için davet etmiş olsalar da, TED وفرن أيضأً ثلاثة خيارات للاختيار بينهم ودعوا جميع جيرانهم للقدوم وإلقاء نظرة.
    Kraemer'in kitabı, diğerlerini kendi kitaplarını yazma ve cadılığın tehlikeleri hakkında vaaz verme konusunda teşvik etti. TED دفع كتاب كرايمر الآخرين لكتابة كتبهم الخاصّة وإلقاء خطاباتهم عن مخاطر أعمال السحر.
    Çete mensubu olmaya bazı arkadaşlarımla yemek yiyordum da uğrayıp bir merhaba demek istedim. Open Subtitles كنت أتناول غدائي مع بعض الأصدقاء اللواتي لسن مقيّدات وفكرت بالمرور عليكِ وإلقاء التحيّة
    Bilirsin, güneş ışığı ve egzersiz komşulara "merhaba" demek falan. Open Subtitles تعلم، الإشراق والتمارين وإلقاء التحية لجميع الجيران
    Sadece arayıp merhaba demek istedim, neler yaptın. Open Subtitles فقط أردت الإتصال وإلقاء التحية أرى كيف حالك
    Kızımla yemekten dönüyorduk ve otele gitmeden bir uğrayıp merhaba diyelim istedik. Open Subtitles أنا وابنتي كنا عائدين إلى الفندق بعد طعام العشاء وفكرنا بالمرور وإلقاء التحية
    Belki bir gün geri döner ve bize merhaba der. Open Subtitles حسنًا, ربما يستطيع العودة في بعض الأحيان وإلقاء التحية
    Ben buradan geçiyordum da, uğrayıp bir merhaba demeliyim diye düşündüm ve... Open Subtitles كنت أمر بالحي ، وفكرت في التوقف وإلقاء التحية
    Erken kalktım da bir merhaba diyeyim dedim. Open Subtitles ، لقد استيقظت مُبكراً لذا فكّرت في القدوم وإلقاء التحية عليك
    Erken kalktım da bir merhaba diyeyim dedim. Open Subtitles ، لقد استيقظت مُبكراً لذا فكّرت في القدوم وإلقاء التحية عليك
    İş yüzünden buralara uğrayınca merhaba demeden geçmeyeyim dedim. Open Subtitles آتي بالقرب من هنا للعمل، لذا ظننتُ أنّه يجدرُ بي الذهاب لرؤيتك .وإلقاء التحيّة عليك بعد غيابٍ طويل
    Gelip, tatlı nişanlım Bayan Katherine'e merhaba demenizi rica ediyorum. Open Subtitles أرجو من جميعكم التقدم وإلقاء التحية لخطيبتي الجميلة آنسة (كاثرين)
    Gelip bakması için birisini çağırdım. Open Subtitles لقد دعوت شخص ما أن يأتي على وإلقاء نظرة على ذلك.
    Her neyse, bana Gelip görebileceğimi söylemişti. Open Subtitles على كل حال,قال أن بإمكاني المجيء وإلقاء نظرة
    İş arkadaşlarından birisi ölünce bizden Gelip bakmamızı istediler. Open Subtitles طلبوا منا القدوم وإلقاء نظرة، بما أن واحداً من زملائهم قد مات
    Ama şunu da dürüstçe söyleyebilirim ki bu konuşmayı yazma ve yapma yaratıcı süreci, benim odaklanmam ve çok önemsediğim bir şeye gerçekten dikkkat vermem için inanılmaz bir fırsat oldu. TED لكن أستطيع أيضًا القول صراحةً أن عملية الإبداع ككل لصياغة وإلقاء هذه المحادثة، كانت فرصة رائعة بالنسبة لي للتركيز والانتباه حقًا لشيء أهتم به كثيرًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus