Uyuşturucu baskınına katıldım, tüm kariyerinde karşılaşacağından fazla seksist ve düzeysiz yorumla yüzleştim. | Open Subtitles | وشاركت بكمين للمخدرات و إنني اتلقى تلميحات ضدي أكثر مما واجهته يوماً بعملك |
Ben...onunla yüzleştim ve ağlayıp hikayeler uydurdu. | Open Subtitles | وعندما واجهته أجهش بالبكاء , وإبتكر قصة ما |
Ve bittiğini sanmıştım, ama geçen hafta onunla karşılaştım anladım ki bitmemiş. | Open Subtitles | وإعتقدت أنى تخطيت ذلك لكنى واجهته الاسبوع الماضى وادركت أن الامر لم ينتهى |
Onunla hayalinden vazgeçmesi konusunda yüzleşince fena halde paraya ihtiyacı olduğu için soyunduğunu söyledi. | Open Subtitles | عندما واجهته بشأن تخلّيه عن حلمه قال أنّه متعرٍّ لأنّه كان يائساً جداً من أجل الحصول على المال |
Onunla yüzleştikten sonra Williamsburg'daki sihir gösterisine gideriz çok genç işi olur. | Open Subtitles | بعد أن واجهته, نستطيع أن نذهب إلى هذا العرض السحري في ويليامزبرج الذي سوف يكون شبابي جداً |
Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü, depresyonun insanoğlunun karşılaştığı en büyük salgın olduğunu belirtiyor. | TED | وتقول أيضا منظمة الصحة العالمية أن الإكتئاب هو أكبر وباء واجهته البشرية على الإطلاق. |
Chloe onu okulda bir çeşit ilaç kullanırken yakaladı onunla yüzleştiğimde ise, neredeyse kendisini kaybediyordu. | Open Subtitles | كلوي أمسكت به يستخدم نوعاً ما من مخدر في المدرسة و عندما واجهته بشأن المخدر هو تقريباً لم يعلم ماذا يقول |
Büyük ihtimalle karşılaştığım en büyük zorluğun o gün görüşme veya binaya girmek olduğunu düşünüyorsunuzdur. | TED | قد تعتقدون أصعب تحدي واجهته ذاك اليوم هو المقابلة الشخصية، أو صعودي للدور العلوي. |
Gerçek Joker, karşılaştığın hiç kimseye benzemez. | Open Subtitles | الجوكر الحقيقى مختلف تماما عن اى شخص اخر واجهته |
Birden benim park yerimi çalan adam çıktı ve... onunla karşı karşıya geldim. | Open Subtitles | أعني , ذاك الرجل الذي سرق موقفي خرج وأنا واجهته |
Son karşılaştığında işler pek de iyi gitmemişti. | Open Subtitles | آخر مرة واجهته لم تسر الأمور على ما يرام |
Gidip onunla yüzleştim. Kandırıldığını öğrendim. | Open Subtitles | لذا واجهته وأتّضح أنّه كان يتصيّد ضدّ القانون |
Tüm bunlar beni mahvetti ben de onunla yüzleştim. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنه يريد أن يعبث معي لذا واجهته |
Onunla yüzleştim. Olaylar çığırından çıktı. | Open Subtitles | لقد واجهته بالأمر والأمر تطور بشكل سيء |
Ben karşılaştım, Majesteleri. | Open Subtitles | لقد واجهته بنفسى يا سيدى |
Zannımca kadın düzenbazlığı keşfedip onunla yüzleşince o da onu öldürdü. | Open Subtitles | و آظن أنّها اكتشف خِداعه و واجهته بذلك ، فقتلها |
Ve onunla yüzleştikten sonra, bana ... sürekli istediğim şeyi aldığımı söyledi. | Open Subtitles | و بعد ان واجهته بالامر في النهاية ... اخبرني انني حصلت على ما اردته دائما |
Hiç kuşku yok ki, komünizm, ...insanlığın karşılaştığı, en çirkin şeytanlardan biri. | Open Subtitles | الشيوعية بدون شك, التجسيد الأكثر شناعة للشرّ الذي واجهته البشريةُ. |
Artık bir rehber değil, ama işime burnunu sokup duruyor ve bununla ilgili onunla yüzleştiğimde, beni çok küçümsedi. | Open Subtitles | هو لم يعد خادما لكنه مازال يحاول تأدية وظيفتي بدلا منى و عندما واجهته بشأن ذلك |
Ama beni oradan bu noktaya getiren şey yetişkin cezaevinde bir genç olarak karşılaştığım ceza veya hukuk sistemimizin sertliği değildi. | TED | لكن الذي جلبني من هناك إلى هنا لم يكن العقاب الذي واجهته كمراهق في سجن البالغين، أو قسوة نظامنا القانوني، |
Senin bu sabah karşılaştığın iblis bu mu? | Open Subtitles | هل ذلك هو الشيطان الذى واجهته هذا الصباح؟ |
Yeni resiflerde yerleşim Güney Pasifik boyunca balıkların karşı karşıya kaldığı bir sorundur. | Open Subtitles | استعمار شعب مرجانية جديدة هو تحدي واجهته الأسماك عبر المحيط الهادي |
Billie daha önce onunla karşılaştığında bu kadar büyük olmadığını söyledi. | Open Subtitles | إن (بيلي) قالت أنها واجهته منقبل،و لميكنبهذاالكبر. |
Tüm bunlarla tek bir hanedanlık, 600 yıl boyunca üç kıta üzerinde yüzleşti. | Open Subtitles | مع طموح القادة، كل ذلك واجهته أسرة واحدة حكمت لـ600 عام عبر ثلاث قارات |
Annemin Karura Ormanı'nı korumaya çalışırken yıllar önce yüzleştiği şeyin münferit bir olay olmadığını da öğrendim. | TED | تعلمت أيضاً مما واجهته أمي لسنوات طويلة في محاولة لحماية غابة كارورا في حادثة فريدة من نوعها. |
Dedektifler onunla yüzleştiğini söyledi ama bir şey itiraf etmemiş. | Open Subtitles | المحققون يقولون أنك واجهته لكنه لم يعترف باي شيء |