"وارد" - Traduction Arabe en Turc

    • mümkün
        
    • olabilir
        
    • al
        
    • olur
        
    • Söz
        
    • şeyler
        
    • Gelen
        
    • bak
        
    • ihtimal
        
    • Ward
        
    Heyhat aşk, sen nelere kadirsin. Kesinlikle mümkün değil. Open Subtitles الحب , فى عالم ينبعث فيه النجارون كل شئ وارد
    Sadece duyduklarım değil inançlarım da mümkün görünmemeye başladı. Open Subtitles الآن, بما سمعت, إيماني هو أكثر وأكثر غير وارد حدوثه.
    Sadece bugün ve yirminci doğum günün arasında pek çok şey olabilir. Open Subtitles أقصد أنّه وارد أن يحدث الكثير بين الآن وعيد ميلادك الـ 20.
    Bir üzüm al sonra onu iğrenç,küçücük olana kadar kurut ve o mükemmel güzel çikolata ile kapla. Open Subtitles وارد a عنب، تَركَه يَنكمشُ إلى a ثؤلول صَغير مُقْرِف ويَغطّيه بالشوكولاتهِ الجيدةِ جداً.
    Böyle şeyler hep olur. Biraz şöhret olduğunuz anda insanlar saçma sapan şekillerde üstüne gelir. Open Subtitles ذلك وارد الحدوث، يحقّق المرء شهرة فيتعلّق الناس به بطرق منحرفة عدّة
    Bana bir konuda Söz verin Bayan Ward işler kontrolden çıkarsa bana haber vereceksiniz. Open Subtitles عدينى بشىء واحد , يا سيدة وارد أن عليك ان تستدعينى . اذا خرجت الامور عن السيطرة
    Kalp hastalığı öyküsü yoktu. Ama oluyor böyle şeyler. Open Subtitles لذا لا وجود لماضٍ مع أمراض القلب ولكن هذا وارد الحدوث
    Evet. bak, mümkün olduğunu söylemiştin değil mi? Open Subtitles نعم، لقد قلتِ إنه أمر وارد الحدوث، حسناً؟
    Doğru avukatlar ve doğru bir jüriyle her şey mümkün. Open Subtitles المحامون الملائمون، المحلّفون الملائمون، كلّ شيء وارد الحدوث
    Bu durumda farkına vardık ki sonsuza dek burada kalamayız ve basitçe çekip gitmek de mümkün değil. Open Subtitles وفي هذا الوضع الذي نواجهه، نحن لا يمكن أن يكون في مكان إلى أجل غير مسمى ومجرد الخروج ولا هو احتمال وارد.
    Ama mümkün olduğunu anlıyorusun değil mi? Open Subtitles ولكنك تعلم بأن هذا وارد الحدوث ,أليس كذلك ؟
    Hergele de olabilir. Open Subtitles الا في حال كان وغدا و هذا احتمال وارد الحدوث
    Hey, Cuma günleri yoğundur, Hata yapılmış olabilir, bilirsiniz... Open Subtitles يوم الجمعة يكون مزدحماً الخطأ فيه وارد جداً
    olabilir. Muhtemelen büyükçe bir hava kompresörüyle. Open Subtitles من المحتمل وارد ضاغط حمارِ كبيرِ الواحد الجويِ.
    Köpek arkadaşlarımızı dinle ve en sevdiğin oyuncağı al. Open Subtitles وارد a رأس مِنْ أصدقاءِ كلبِنا، ويُعالجُ نفسك إلى لعبتِكَ المفضّلةِ.
    O zaman Valyum al. Seni kendine getirecektir. Open Subtitles لذا وارد a ضربة مقابلها سَتُزيّنُك حقَّ فوق.
    İşte. Tamam. al şunu... Open Subtitles وارد ذلك أنت يمكن أن تستعمل ذلك، كلب
    Ama seni rahatlatacaksa beşinci kata çıkarsan en azından psikiyatri koğuşu doktoru etrafta olur. Open Subtitles لكن اذا كان اي راحة لك ، إذا كنت اصعد الى الطابق الخامس ، على الأقل فإن الوثيقة وارد النفسى يكون حولها.
    Sorun yok. olur öyle. Hoş çocuklar, beyninde travma etkisi yapabilir. Open Subtitles لا بأس، ذلك وارد الحدوث، فالفتية اللّطفاء قدّ يؤثّرون بالسلبِ على عقلكِ ولا ريب.
    İmzalı resmini almak Söz konusu olamaz mı? Open Subtitles أعتقد أن الحصول على توقيعها علي الأوتوجراف أمر غير وارد ؟
    Normalin üç katı dolu bir Gelen kutusuyla güne başladığınızda bunu temizlemek 9 kat daha uzun sürebilir. TED إذ أن الاستيقاظ على صندوق وارد يحوي ثلاثة أضعاف ما يحويه في العادة قد يستغرق تسعة أضعاف الزمن اللازم لإنهائه.
    Bari mezarlığa gel, Allah aşkına! bak tabuta! Open Subtitles تَجيءُ على الأقل إلى المقبرةِ، لأجلِ السيد المسيح وارد نظرة
    Bush ilk benim mahallemi ele geçirdi, sonra arkadaşlarımı çaldı konuşmamla da büyük ihtimal dalga geçti. Open Subtitles بالأول غزى منطقتي ، ثم استولى على أصحابي ثم يسخر من طريقتي في التحدث ، هذا وارد
    Bu adam Cody Ward'ın yeni yeteneklerin bulunmasından sorumlu olduğu yazıyor. Open Subtitles مكتوب هنا أن هذا الرجل كودي وارد مسؤول عن إيجاد موهبة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus