Belli ki bugün gelmemeliydim. | Open Subtitles | حسناً، واضح أنّه كان لا يجب أن آتي اليوم |
Belli ki seni önemsiyor. | Open Subtitles | واضح أنّه يهتمّ لأمركَ كثيراً جدّاً |
Sadece isim, Belli ki. | Open Subtitles | واضح أنّه اسمه فحسب. |
- Görünüşe göre kredi çekmiş ve iki milyon Avusturya şilini verip anlaşmış. | Open Subtitles | واضح أنّه أخذ قرضًا ودفع مصاريف الاشتراك بـ 2 مليون شلن نمساويّ. |
Görünüşe göre, bir randevu gibi bir şey için etrafı bu geceliğine temizleyecek. | Open Subtitles | واضح أنّه سيُخلي المجمّع الليلة لأجل مواعدة أو ما شابه |
Madem bitkisel gıdalar o kadar faydalı ve aşırı hayvansal ürün tüketimi bize zarar veriyor, çoğunlukla et, yumurta ve süt ürünleriyle beslenerek hayatta kalmış ve Görünüşe göre sağlığını korumuş olan eski insan topluluklarına ne demeli? | Open Subtitles | إذا كانت الأطعمة النباتية جيّدة لنا وتناول المنتجات الحيوانية بشكلٍ مفرط واضح أنّه يضرّنا، |
Belli ki korkmuş birinin işi. | Open Subtitles | واضح أنّه عمل شخص مرتعب... |
Bugün neredeyse Görünüşe göre Katherine'in arkadaş olduğu bir öğrenciyi dönüştürüyordum. | Open Subtitles | كدت اليوم أحوّل طالبًا، واضح أنّه كان صديقًا لـ (كاثرين). |