"والذي يعني" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu da demek oluyor
        
    • bu demektir ki
        
    • Bu da demektir
        
    • - Yani
        
    • anlamı da
        
    • Bunun anlamı
        
    • anlamına gelen
        
    • Bu da otomatik
        
    • Bu da demek ki
        
    • anlamına geliyor
        
    Ki Bu da demek oluyor ki, hayatımın en büyük kararı. Open Subtitles والذي يعني أكبر قرار في حياتي بالرغم من ذلك,أعتقد إذا تزوجت
    Bu da demek oluyor ki; sınırın güney tarafındaki adamımızın başı Meksikalı federallerle belada. Open Subtitles والذي يعني أن صديقنا في الحدود الجنوبية ربما في قبضة الإتحاد المكسيكي الان
    Bu da demek oluyor ki her neslin adımlarını. Open Subtitles والذي يعني أنها بإمكانها إسترجاع كل خطوات جيلها
    bu demektir ki, insani değerlere ve etiğe hiç olmadığı kadar sıkı sarılmamız gerekiyor. TED والذي يعني أنه يجب علينا ننتظر بشكل محكم أكثر من أي وقت مضى للقيم الانسانية والأخلاق الانسانية.
    Hissedemiyorum. Bu da demektir ki, her ne seziyorsa, basit bir intikamdan öteye geçti. Open Subtitles لا , لا أستطيع , والذي يعني بأنها تخطت مرحلة الانتقام البسيطة
    - Yani Dünya gezegen sayılmıyordu. Open Subtitles والذي يعني أن الأرض لم يتم احتسابها ككوكب
    Konuşmalarının neredeyse hepsinde, Stasi Bakanı kimin kim olduğunun araştırılması emrini veriyordu. Bunun anlamı da kimin ne düşündüğü idi. TED في تقريبًا كل خطبة، أعطى وزير الستاسي أمرًا بإيجاد من هو من والذي يعني من يفكر بماذا.
    Bunun anlamı, kendi işlerinde kurban olmamalarını, böyle garanti altına aldılar. Open Subtitles والذي يعني وجود ضمان انهم لم تكون الضحية من انجازاتهم الخاصه.
    Resmi olarak "Aile Gecesi İstasyonu"ndan ayrılmak demek olan tren anlamına gelen pizza siparişini veriyorum. Open Subtitles أنا سأذهب لطلب البيتزا الآن والذي يعني أن قطار الليلة العائلية قد غادر رسميًا المحطة
    Bildiğiniz gibi, bir telefon 1 milyon insana eşit, Bu da demek oluyor ki tam 20 milyon kişi bu yüzden dargın. Open Subtitles وكما تعلمون ، إتصال واحد يساوي بليون من الناس والذي يعني 20 بليون شخص شعروا بالإهانة من هذا
    Bu da demek oluyor ki artık benim kitabına göre oynayacağız seninkine göre değil. Open Subtitles والذي يعني أننا سنواجه الأمر طبقًا لقواعدي وليس قواعدكِ، لذا..
    Bu da demek oluyor ki arka bahçelerini haberleri olmadan eşelemek zorundayız. Open Subtitles والذي يعني , بأنه يجب أن نحفر في عُقر دارهم , دون معرفتهم
    Bu da demek oluyor ki şu anda kaç para ödemek istediğimize karar vermemiz gerek. Open Subtitles والذي يعني بأن الآن، علينا فحسب بأن نفكر بالكمية التي سندفعُها له.
    Bu da demek oluyor ki paranın nereden geldiğine bakılmaksızın şirket için çalışıyordu. Open Subtitles والذي يعني انه كان يعمل لصالح الشركة وبغض النظر عن مصدر الاموال .....
    Bu da demek oluyor ki adamımız paneli açıp ateş etmekle kalmamış. Open Subtitles والذي يعني أن غريمنا لم يدخل ويطلق النار فقط
    Kesinlikle ! bu demektir ki bir kaç saat daha kapatamam sadece birlikte bir dümen çevirebiliriz. Open Subtitles بالضبط , والذي يعني لا استطيع اغلاقه لساعه اخرى
    Bu da demektir ki, onu sevsen de sevmesen de sonuna kadar onunla beraber olacaksın. Open Subtitles والذي يعني أنك ستلتزم معها حتى النهاية, سواء أحببتها أم لا
    Sadece federal hükümete göre değil aynı zamanda eyalete göre de. - Yani nakit paranın konuştuğu bir yer. Open Subtitles قانوني وفقا للولاية، ولكن ليس للحكومة الفيدراليّة، والذي يعني أنّه ما زال عملا نقديا.
    Bunun anlamı da ya birkaç dakika içinde 100.000 dolar kazanacak... ve bugüne kadar televizyonda verilen en büyük parayı kazanacak... ya da 8 hafta içinde kazandıklarının hepsini kaybedecek. Open Subtitles والذي يعني أنّه بعد دقائق معدودة إمّا أن يربح 100 ألف دولار أكبر جائزة نقدية في تاريخ التلفاز
    Ona "gökten gelen ışık" anlamına gelen... ...Legadema adını verdik. TED لقد اسميناها " ليجاديما " والذي يعني .. الصاعقة من المساء
    Bu da otomatik olarak ücretsiz klinikte sırada beklemek yahut acı çekmek anlamına geliyor. Open Subtitles والذي يعني لي أنا أقف في الصف في العنايات المجانية أو أعاني
    Gölgeler, korktukları her neyse, görünecek bir yerde değil, ...Bu da demek ki o her yerde. Open Subtitles الظلال أياً كان مايخافون منه فإنني لا أستطيع إيجاده والذي يعني أنه في كل مكان
    ya da ben istisnayım, ki bu da sevdiğim insanları arkamda bırakmak zorunda olduğum anlamına geliyor. TED أو، لأنني إستثنائية، والذي يعني أنه يتعين عليّ ترك الناس الذين أحبهم ورائي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus