Ve bu sistemler şu anda test ediliyor, Ve açıkçası yakında hazır olacaklar. | TED | وتلك الانظمة تم اختبارها الان وبأمانة سوف تكون جاهزة للظهور للعلن قريبا جدا. |
Ve bu konuşmalar yalnızca dört kelime ile özetlenebilir, çünkü aslında bize gösterdiği şey bu: "bizim sezgimiz çok kötü". | TED | وتلك المحادثات يمكن أن تلخص أساسا في أربع كلمات، لأن ذلك أساسا هو كل ما يعرضه علينا، بداهتنا سيئة للغاية. |
becerilere sahip olmanız lazım. Ve bu beceriler teknik becerilerden tutun, | TED | لإستمرار الشركة . وتلك المهارات تتضمن كل شئ من المهارات التقنية, |
Sen bana durmadan hatırlatana kadar, renklerin, bulutların falan hiç farkında değildim ben. | Open Subtitles | انت تعلم, لم الاحظ الالوان ابدا, السحب وتلك الاشياء حتى بدأت تذكرني بها |
Kırmızılar volkanlar Ve dağlar, mavi kısımlar ise eğer buz tabakası kaldırılsaydı açıkdeniz olurdu. | TED | المناطق الحمراء هي براكين أو جبال؛ وتلك الزرقاء ستكون عبارة عن بحر مفتوح إذا أزيلت الصفيحة الجليدية. |
Ve bu sonuçlar, sermaye sahibi olmayan insanlar tarafından çeşitli şekillerde erişilebilir durumda. | TED | وتلك الحلول يمكن الوصول إليها بطرق مختلفة للناس الذين ليس لديهم رأس المال. |
Hukuk fakültesinin köşesindeki o daireyi Ve Barney'den aldığımız sandviçleri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكرين ذاك البدين عند الزاوية بمدرسة القانون وتلك الشطائر من عند بارني |
İster bir ons, ister bir hektar olsun, eğer bir çiftlikte hintkeneviri yetiştiriliyorsa... bu çiftliğe el konulabilir... Ve satılabilir. | Open Subtitles | تزرع ماريجواناً في مزرعتك سواء كان أونس أو هكتار تلك المزرعة يمكن أن يستولى عليها وتلك المزرعة يمكن أن تباع |
İster bir ons, ister bir hektar olsun, eğer bir çiftlikte hintkeneviri yetiştiriliyorsa... bu çiftliğe el konulabilir... Ve satılabilir. | Open Subtitles | تزرع ماريجواناً في مزرعتك سواء كان أونس أو هكتار تلك المزرعة يمكن أن يستولى عليها وتلك المزرعة يمكن أن تباع |
Sonsuza dek. Babası Ve onu en son orada gördüm. | Open Subtitles | والدها كان قد انتقل وتلك كانت اخر مرة اراها بها |
Ve şu oynaştığı nişanlı kız, ateşliydi, hani şu becerdiği kız. | Open Subtitles | وتلك الفتاة التي لعبت دور المخطوبة، كانت مثيرة الفتاة التي ضاجعها |
Hani şu aileyle Ve birbirimize karşı dürüst olmayla ilgili. | Open Subtitles | تعلم, حول الأسرة وتلك الأمور حول أن نكون على حقيقتنا |
Eğer buraya, şuraya Ve oraya odaklanırsak, belki o zaman... | Open Subtitles | وإذا ركزنا على هذا وذاك وتلك اذن ولكن لا تقلقي. |
Ve şu benekler. Bu benekler bir lazer tarafından okunur. | Open Subtitles | وتلك النقاط ، تلك النقاط يتم قراءتها بواسطة أشعة الليزر |
Hatırlamıyorsun, ama Kousuke Ve kız arkadaşı o hemzemin geçitte öldüler. | Open Subtitles | أنت لا تتذكرين, لكن كوسكاي وتلك الفتاة ماتا في ذلك الحادث. |
Bu da demektir ki geriye Alman bir çoban Ve kurtlar kalıyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لم يبقَ لديهم إلا كلب الراعي الألماني وتلك الديدان |
Hayır,burası halka açık, bunlar halk kayıtları, Ve ben de halkım,yani eğer sen de sıkıyönetim falan koymadıysan, ben bu taraftan gideceğim. | Open Subtitles | لا ، هذه ملكية عامة وتلك سجلات عامة وأنا من العامة وإذا أردت أن تعلن قانون الحرب فإنني ذاهبة من هذا الإتجاه |
Muhtemelen soldaki resmin erkek, sağdakinin ise kadın olduğunu düşünüyorsunuz. | TED | مثلاً عندما تعرف ان الصورة التي على اليسار هي لذكر وتلك التي على اليمن هي لأنثى |
Renkli benekleriyle kağıda sarılmış şekerleri severdim Ve sıvı şekerle doldurulmuş küçük şişeleri. | Open Subtitles | كنتُ أحب النقط الملوّنة اللواتي كنّ ملتصقات بالورقة وتلك الزجاجات المملوءة بالسائل الحلو |
Ayağını gaza koy Ve sola sürekli dön Ve böyle bir şey işte. | Open Subtitles | تدوس على البنزين بشدة وتستمر في الإنعطاف يساراً وتلك ما هي عليه، حقيقةً |
Orası Bn. Bürstner'in odası değil mi? | Open Subtitles | كنتَ تسير لذلك الإتجاه، وتلك غرفة الآنسة بورستنر، أليس هذا ما قلته لي؟ |
Bu kitabı yazmayı sevdim, çünkü hayal gücümü kullanmayı sevdim Ve işte yazmak budur. | TED | وأحببت صنع ذلك الكتاب لأني أحببت استخدام مخيلتي، وتلك هي الكتابة |