"وجدتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • bulursam
        
    • gördüm
        
    • bulduk
        
    • bulmuş
        
    • bulduğum
        
    • bulduğumda
        
    • öğrendim
        
    • yakaladım
        
    • rastladım
        
    • keşfettim
        
    • tespit
        
    • buluyorum
        
    • bulabilirsem
        
    • buldum
        
    • bulduğumu
        
    Eğer müvekkilinizin bir suçunu bulursam, onu eyalet savcılığına havale ederim. Open Subtitles إن وجدتُ عميلاك إقترفا واحدةً أفضّل أن أسمعهما في محكمة العدل
    Araştırmalarımda gördüm ki süt ürünlerinin birçok kanser türüyle de ilgisi var. Open Subtitles بالبحث أكثر، وجدتُ أنّ الألبان على صلة بأصناف مختلفة من السرطان أيضًا.
    Nehirin aşağısında buraya 3 mil uzakta daha iyi bir geçit bulduk. Open Subtitles لقد وجدتُ طريقاً أفضل على بعد ثلاثة أميال من هنا
    Sorunun kaynağını bulmuş olabilirim. Kablo kopmuş. Kısa devre yapıyor galiba. Open Subtitles لقد وجدتُ مشكلة ماس كهربائى يبدوا أنه يؤثر على دائرة الكهرباء
    Bu benim bulduğum bir şey, buraya çok yakından bakın. TED الأن، لقد وجدتُ هذا، أنظر إليه عن قُرب.
    Bu durumda daha fazla personelle görüşmeliyim, ve diğerlerini bulduğumda... Open Subtitles لذا ذهبتُ للتحدّث مع بقيّة الموظفين وعند ذلك وجدتُ الآخرين
    Sonra bana her konuda yalan söylediğini öğrendim. Open Subtitles و عندما وجدتُ إنه كان يكذب عليّبشأنكُلشيء ..
    Tabii, diğer yandan, eğer olur da bir şey bulursam belki de değişiklik olsun diye benim adımı verirler. Open Subtitles من الناحية الأخرى إذا وجدتُ شيئاً ربما سيُسمّون شيء بعدي للتغيير
    Eğer yeni bir kanıt bulursam, dava dosyasını yeniden açarlar, değil mi? Open Subtitles إذا وجدتُ دليلاً جديداً فقد يعيدون فتح القضة, أليس كذلك؟
    Ayakkabının diğer tekini bulursam, sana postalarım. Open Subtitles إذا وجدتُ فردة حذائكِ الأخرى سأرسلها لكِ
    Nereye baksam kilisenin huzur kaçırıcı zıtlıklara karşı hazır olduğunu gördüm. Open Subtitles أينما نظرتُ بالكنيسة وجدتُ التنوع المضاد
    Nükleer köpüğü açmaya geldim ve bunu gördüm. Open Subtitles إنه جنون اتيت لتشغيل الفقاعات النووية وانظري ماذا وجدتُ
    Üs katta bir sürü belge bulduk. Open Subtitles لقد وجدتُ مجموعة من الملفات في الطابق العلوي.
    Bugün bir gizli muhbiri cezaevimde ölü bulduk ve bu kâğıt parçaları yüzündendi. Open Subtitles وجدتُ مُخبراً سرياً مقتولاً اليوم في سجني، وكان بسبب قطع الأوراق هذه.
    Hayatımın tutkusunu ve amacını bulmuş gibi hissediyordum. TED شعرتُ وكأنّني قد وجدتُ شغفي وهدفي في الحياة.
    O zamana kadar ben ev bulmuş olurum ve böylece bu yeni maceraya başlarız. Open Subtitles وبحلول هذا الوقت سأكون قد وجدتُ لنا منزلاً ويمكننا بدأ هذه المغامرة الجديدة الكبيرة
    Utancımı paylaşma gücü ve cesareti bulduğum anda, utancım yok oldu. TED وحالما وجدتُ القوة والشجاعة لأشاركهم عاري، تلاشى،
    Cesedi bulduğumda en uygun yerin orası olacağını düşündüm. Open Subtitles لذا عندما وجدتُ الجثة، فكّرتُ أنّ ذاك هو المكان.
    Arabasının GPS'inden bir gece önce nerede olduğunu öğrendim. Open Subtitles لقد وجدتُ موقعاً من نظام تحديد المواقع في سيارتها، في الليلة التي سبقت اليوم.
    Bir geyiğin peşinden gidiyordum ama daha iyi bir şey yakaladım. Open Subtitles كنتُ أطارد وعلاً برّيا، و وجدتُ شيءً أفضل.
    Ayrıca elektronik bir detonatör izine rastladım. Open Subtitles يمكن أنّ تكون الشحنة عالية الطلب أيضاً وجدتُ دليلاً لزناد إلكتروني
    Ama sana ve yaptıklarına aşina oldukça bir gerçeği keşfettim. Open Subtitles و كلّما اقتربتُ منكَ شخصيّاً و من أعمالك، وجدتُ الحقيقة.
    Dil kemiğinin ön kısmının alt yüzeyinde derin olmayan bir çatlak tespit ettim. Open Subtitles لقد وجدتُ شقاً سطحيّاً في الهامش السفلي على المنظر الأمامي من الجسد اللامي.
    Bıçağı elimle buluyorum, bıraksın diye koluna saplamak istiyorum. Open Subtitles وجدتُ السكين وكانت نيتي أن أجرح ذراعه ليتركني
    Net bir kanıt bulabilirsem öyle bir düşünce aklımdan geçti, evet. Open Subtitles قد خطرت الفكرة ببالي، نعم، إن وجدتُ دليلًا متينًا
    Uzun mesafelerde taşınan ürünlerden kaynaklanan... çevresel etkiyle ilgili bir makale buldum. Open Subtitles وجدتُ هذه المقالة حول الأثر البيئي الناجم عن نقل المحاصيل لمسافات طويلة
    Analiz etmek için dört yıl harcadım, ne olacağını tahmin etmek için standart akademik araçlar kullandım ve ne bulduğumu söylemek için buradayım. TED قضيتُ أربعة أعوام محاولًا تحليلها، مستخدمًا أدوات تعليمية قياسية لتخمين ما سيحدث، وأنا هنا لأخبركم ماذا وجدتُ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus