"وجهاً لوجه" - Traduction Arabe en Turc

    • yüz yüze
        
    • yüzyüze
        
    • Yüzüne karşı
        
    • yüz yüzeyken
        
    • karşı karşıya
        
    • bizzat
        
    • şahsen
        
    • teke tek
        
    • kafa kafaya
        
    • birebir
        
    • erkek erkeğe
        
    • fikirde
        
    • yüz-yüze
        
    • Head On
        
    yüz yüze temas sağlamak için çok fazla sebebimiz var. Open Subtitles هناك أسباب كثيرة تجعلنا نسعى إلى عن التواصل وجهاً لوجه
    Şimdi ellerini kirletmeleri ve bizimle yüz yüze görüşmeleri gerekecek. Open Subtitles والان عليهم ان يزيلوا القذارة عن ايديهم ويواجهونا وجهاً لوجه
    Uyandığında, gerçek kimliğinle... yüz yüze geldin, genlerinde olan bir şeyle ölümle. Open Subtitles عندما استيقظت اصبحت وجهاً لوجه مع نفسك الحقيقة مع قدرك مع الموت
    Sayın Başkan, yüzyüze görüşmek istemesinin tek nedeni taleplerini önünüze sermek. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، السبب الوحيد لطلبه لمقابلةٍ وجهاً لوجه هو لطرح طلباته
    Temaslar şifreli sadece sesli mesaj ve yüz yüze görüşme şeklinde olmalı. Open Subtitles الاتصال يجب ان يكون البريد الصوتي المشفر و اللقاء وجهاً لوجه فقط
    Oradan bir sey ögrenilmez. yüz yüze daha iyi oluyor. Open Subtitles تلك ليست طريقة رائعة للتعلّم، أنا أفضّل التعلّم وجهاً لوجه.
    yüz yüze yapılması gereken bir sohbet gibi geldi bana. Open Subtitles هذا يوحي بأن هذه المحادثة يجب أن تتم وجهاً لوجه
    Karmaşık insanların burada yüz yüze oturarak basit cevaplar bulmaları inanılmaz bir şey. Open Subtitles مذل كم هم الناس معقدين تجد الاجوبه بسهوله عندما يكون اللقاء وجهاً لوجه
    Bak, adamım, yüz yüze görüşüp buluşsak daha iyi olur. Open Subtitles أنظر، يا رجل من الأفضل أن نلتقي ونتحدث وجهاً لوجه
    Yine de burada iki ustanın birbirine zıt iki tarafı yüz yüze bakıyor. Open Subtitles ، ونحنُ هُنا الآن سيدان من وجهات مُختلفة من العالم يقفان وجهاً لوجه
    Şirketler Heyeti on yılı aşkın süredir yüz yüze toplantı yapmadı. Open Subtitles مجلس الشركات لم تُعقد مقابلة وجهاً لوجه في مدى 10 سنوات
    Evet, Carl Brubaker için ekipman yaptım, telefonda konuştuk ama yüz yüze görüşmedik. Open Subtitles نعم، صنعت جهازاً لكارل بروبيكر تحدّثنا هاتفياً، لكن لم نتلق وجهاً لوجه ابداً
    Sadece bakım sağlamakla kalmadım, Ebola ile yüz yüze geldim. TED أنا ما قدمت الرعاية فقط لكني تقابلت وجهاً لوجه مع إيبولا أيضاً.
    Büyüklerimiz derlerdi: Ne güneş ne de ölüme yüz yüze bakılamaz. TED قال القدامى: لا يمكن رؤية الشمس والموت وجهاً لوجه.
    ve birçoğu, neredeyse tamamı, yüz yüze ve gerçek bir konuşma yapmak yerine arkadaşlarına mesaj gönderiyor. TED وكثير منهم، تقريباً معظمهم،هم عرضة أكثر لتبادل الرسائل مع أصدقائهم من مشاهدتهم وجهاً لوجه.
    Dijital iletişim medeniliğimizi azaltıyor diye insanlar sık sık hayıflanıyor fakat bu, online konuşmaların yüz yüze olanlara kıyasla bir avantajı. TED غالباً ما يشتكي الناس أن التواصل الرقمي يجعلنا أقل تحضراً، لكن هذه صفة إيجابية للمحادثات الرقمية بالمقارنة مع المحادثة وجهاً لوجه.
    Ama bayılmanın neden 137 saniye sürdüğünü açıklayabileceğini ve yüzyüze görüşmezsek konuşmayacağını söylüyor. Open Subtitles سبب فقدان الوعي، الذي دام 137 ثانية. ولن يتكلّم حتّى أراه وجهاً لوجه.
    Herşeyi Yüzüne karşı söyleyeyim! Open Subtitles إخرج وأرنى نفسك . سأوضح لك كل شىء وجهاً لوجه
    yüz yüzeyken kendini koyuvermek. Bunu öğrenmekten daha zoru yoktur. Open Subtitles التحرّر وجهاً لوجه فعليّاً لا يوجد ما هو أصعب من ذلك
    Tıpkı karşı karşıya konmuş iki aynaya bakmak, gibi bir şey. Open Subtitles هي سَتَكُونُ مثل النَظْر من خلال مرآتين، وضِعْت وجهاً لوجه.
    Telefon veya arada cam olmadan. bizzat yuz yuze. Open Subtitles بدون زجاج أو هاتف أنا وهو فحسب، وجهاً لوجه
    Bu göreve inandığımı, ve geleceğimiz için vaat ettiklerine inandığımı şahsen söylemek için buraya geldim. Open Subtitles أنا هنا لأننى أريد أن أخبركم وجهاً لوجه بما أأومن به بهذه المهمة وما تعنيه لمستقبلنا
    Peki onunla teke tek olsan. Bu işe yarar mı? Open Subtitles ماذا لو أمكنك رؤيته وجهاً لوجه هل سيساعد هذا ؟
    Burası uzayın, zamanın ve doğanın varlığının ta kendisinin, insanlık tarafından yaratılmış en büyük makinenin içinde kafa kafaya gelerek çarpıştıkları yer. Open Subtitles حيث يجتمع المكان و الزمان و طبيعة الوجود نفسه في تصادم وجهاً لوجه داخل أكبر و أكثر الأجهزة تعقيداً التي صنعها الإنسان
    Öğrencilerle birebir görüşme gibisi yok değil mi? Open Subtitles ليس هنالك أفضل من الجلوس وجهاً لوجه مع الطلاب أليس كذلك؟
    Artık aptalca oyunlar yok, erkek erkeğe. Open Subtitles لا مزيد من الألاعيب السخيفة، بل وجهاً لوجه.
    Seninle her zaman aynı fikirde olamıyoruz ama seni sevdiğimi bil. Open Subtitles انا اسفة دائماً لا نرى بعضنا وجهاً لوجه لأني احبك, تعلمين ذلك؟
    Senden beklentim bu değil. Dediğim gibi, ben sadece seninle yüz-yüze olmak istedim. Open Subtitles لا أتطلع لهذا، كما ذكرتُ، أردتُ رؤيتك شخصيّاً، وجهاً لوجه
    Pekala Head On'dan sonra Queens Boulevard'ı yapmak bence aptallık. Open Subtitles أعتقد أنه من الغباء إتباع (وجهاً لوجه) بـ(كوينز بولفارد)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus