Sana bir şey göstermek istiyorum. Bir dakika yüzüme bak. | Open Subtitles | اريدك أن ترى شيئا ما أنظر الى وجهى لمدة دقيقة |
Kan görmeye dayanamam. Ne zaman dışarı aksa yüzüme yapışıyor. | Open Subtitles | انا لا احب تلك العلكة انها تفسد وجهى عندما تفرقع |
Belki bunu sormam size tuhaf gelecek ama insanlar benim yüzümü hiç hatırlayamaz. | Open Subtitles | ربما يكون غريباً أن أسألك ذلك و لكن الناس لا يتذكرون وجهى |
yüzümü örtmeye hakkım var. Ben bu toprakların sahibinin eşiyim. Kimse yüzümü örtmemi engelleyemez. | Open Subtitles | إننى أول سيدة على الأرض لن يمنعنى أحد من تغطية وجهى |
Yüzüm pencereye daima dönük olduğundan beri, arkamda olanları görmek için büyük bir gayret sarfettim. | Open Subtitles | الاداء الغير عادى ومعناه ومنذ ان ابتعد وجهى دائما عن النافذة, كنت دائما ممتلئة بالرغبة لرؤية |
Ben de seksi açıkça ele almak istedim ve tokadı suratıma yedim. | Open Subtitles | و عندما تحررت فى العلاقات الجسدية تلقيت صفعة على وجهى جزاء ذلك |
yüzümde iz kalacak. yüzümün bir yarısında iz kalacak. | Open Subtitles | سيكون وجهى مشوها كل هذا الجانب من وجهى مشوه |
Kan görmeye dayanamam. Ne zaman dışarı aksa yüzüme yapışıyor. | Open Subtitles | انا لا احب تلك العلكة انها تفسد وجهى عندما تفرقع |
En azından onun bana gelip bunu yüzüme söyleyecek cesareti vardı. | Open Subtitles | على الاقل كانت لديه الجرأة ان يأتى الى ويخبرنى فى وجهى |
Evet, bir daha bunu söylediğimde yüzüme bir tokat at. | Open Subtitles | حسناَ,فى المره القادمه عندما أقول ذلك قوم بصفعى على وجهى. |
İçeri gelip yüzüme bakabilir miyim? | Open Subtitles | لقد ضللنا الطريق ايمكننى ان ادخل لاضبط وجهى ؟ |
Serbest dövüşe bayılırım. yüzüme birkaç yara izi daha lazım. | Open Subtitles | أحب المباريات العنيفة وأحتاج للمزيد من الندبات فى وجهى |
Peşlerine düştüm, ikisini de buldum. Haklarında ne düşündüğümü söyledim. Ama adam yüzümü bu hale getirdi. | Open Subtitles | لقد وجدتهما معا ، ثم قلت له عما تكون فقطع وجهى |
Oraya seninle giderdim ama yüzümü tanıyorlar ve onu ezmek istiyorlar. - Ben buralardayken olmaz. | Open Subtitles | كنت لأذهب معك هناك، لكنهم يعرفون وجهى ولربما يودون أن يلكموننى فيه |
Yine öyle koştuğum başka gün tüm parasını tişört işinde kaybeden bir adam yüzümü bir tişörte basmak istedi ancak pek iyi çizemiyordu ve fotoğraf kamerası da yoktu. | Open Subtitles | ومرة أخرى كنت أجري شخص ما , خسر كل ماله في صنع القميص أراد أن يضع وجهى على القميص |
Yüzüm dağılmış. Bağırsaklarım delinmiş. Kaburgalarım kırılmıştı. | Open Subtitles | لقد كان وجهى محمرا وشجاعتى انتهت وضلوعى تكسرت |
Siyah bir Yüzüm var ve orada West'ten ne kadar nefret ettiğime... şahitlik etmeye can atan yüzlerce adama var | Open Subtitles | فأنا وجهى اسود وهناك مائه رجل هناك يموتوا كى يشهدوا كيف اننى كرهت ويست |
suratıma tükürebiliyorlar,sırf o Miami'deki Yahudi onları arkaladığı için. | Open Subtitles | يا مايك, انهما يبصقان فى وجهى و كل ذلك بسبب ذلك اليهودى فى ميامى الذى يساندهما |
Haydi, 2000 velet senin yüzünden suratıma tükürüyor, nedeni bu işte. | Open Subtitles | بسبباننى تركت 2000 طفل يبصقون على وجهى من اجل مؤخرتك هذا هو السبب |
O halde yüzümde gördüklerine bakmaya korkarken, ya ikimiz için ya da kendin için seçimi yapmalısın. | Open Subtitles | أذن عليك أن تختار لكلانا سويآ. أو لك, عندما تكون خائفآ ترى ما رأيت على وجهى. |
yüzümden ısırıldığım için bu benim için biraz zor olacak. | Open Subtitles | وهذا شىء صعب جدا لأننى تلقيت العضة فى وجهى |
Ona asılarak bunu rezil edemem. Suratımı tokatlar. | Open Subtitles | لا استطيع افساد علاقتنا بفعل ذلك ستصفعنى على وجهى |
Oh, Hayır. Bu götü boklu siktiğimin iskeletorunu çekin gözümün önünden. | Open Subtitles | خذ صاحب المؤخرة النتنة هذا بعيدا عن وجهى |
Hey Mike, onlar, suratımın ortasına tükürüyorlar! Tüm bunlar, Miami'deki o yahudi tarafından desteklendikleri için oluyor! Biliyorum. | Open Subtitles | يا مايك, انهما يبصقان فى وجهى و كل ذلك بسبب ذلك اليهودى فى ميامى الذى يساندهما |
Hey adamım şu çizmeni suratımdan çekmeye ne dersin. | Open Subtitles | يا رجل , انت تضع حذائك فى وجهى هذا منافى للأخلاق |