Bir adama böyle aptalca bir şeyi yaptırmak için iyi bir sebebin olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون لديك سببا وجيها لتطالبنا بذلك |
Bu kadınla evlenmemen ile ilgili iyi bir nedenin var mı? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعطيني سببا وجيها واحدا لماذا لم تتزوج تلك المرأة؟ |
Bana durup savaşmamamız için iyi bir neden göster. | Open Subtitles | أعطنى سببا وجيها لماذا لا نحفر هنا و نقاتل |
Seni yüzünden vurmamam için bana iyi bir neden göster. | Open Subtitles | أعطني سببا وجيها لكي أن لا أطلق النار على رأسك! |
Seni yüzünden vurmamam için bana iyi bir neden göster. | Open Subtitles | أعطني سبباً وجيها كيلا أطلق النار على وجهك |
Siz itiraf edene kadar ya da tersi için iyi bir sebep verene kadar, kimse tekneden ayrılmıyor. | Open Subtitles | وحتي تعترفا بهذا و تعطياني سببا وجيها لما لا تكونا معا لن يغادر احد هذا المركب |
Benim iyi bir nedenim yok... sana bir anlam ifade etmiştir. | Open Subtitles | ...ليس لدي سببا وجيها واحدا هذا سيكون منطقي لك |
-Bana iyi bir neden göster. | Open Subtitles | -اعطنى سببا واحدا وجيها لذلك |
Bu yüzden zengin olmak için iyi bir nedeniniz olsun. | Open Subtitles | لذلك, هذا يحتاج سببا وجيها , |
Açıkçası bunun için iyi bir sebebi varmış. | Open Subtitles | -من الواضح أنّه كان يملك سببا وجيها . |
İyi bir nedeni buysa. | Open Subtitles | - إذا كان ذلك سببا وجيها. |