"وحين" - Traduction Arabe en Turc

    • Sonra
        
    • ise
        
    • zaman da
        
    • Ve o
        
    • kez
        
    • geldiğinde
        
    Şu anda bu kız hakkında emin olabilirsin Sonra eve döndüğünde... Open Subtitles ربما يكون شعورك هكذا تجاه الفتاه الآن وحين تعود الي منزلك
    Bunu yaptığını gördükten Sonra sana kendini Leona Lansing'den korumanın yolunu açıklayacağım. Open Subtitles وحين أرى التقرير سوف أعطيك ما تحتاج لتحمي نفسك من ليونا لانسنج
    En aşağısı ise yakanızı bir araya getirmekte zorlanıyorsunuz demek. TED وحين تكون في الأسفل يعني أنك تناضل لأجل تلبية الاحتياجات.
    Onu bir yerde tutuyorlar, nerede olduğunu öğrendiğimde ise bana yaptıklarını kanıtlayabileceğim. Open Subtitles إنهم يبقونه في مكان ما، وحين أجده سيمكني إثبات ما فعلوه بي
    Arkadaşlarımı bulmam gerek. Bulduğum zaman da, Güvenli Kale'ye gitmemiz gerek. Open Subtitles عليَّ أن أعثر على صديقيّ، وحين أجدهما علينا بلوغ برّ الأمان.
    Ben bir zamanlar asistandım Ve o durumda olunca alınmış ve sert oluyorsun. Open Subtitles كنت مساعدا ذات مرّة وحين تكون في تلك الوضعية، ستصبح ممتعضا وتشعر بالمرارة
    Ben bir bilimadamıyım. Bir şeyi bir kez yaptım mı, başka birşey yaparım. TED أنا عالم. وحين أنتهي من أمر، أنتقل لأمر آخر.
    Topu cebine koyar... ..ve kızlar geldiğinde ısırgan otlarının arasında arıyormuş numarası yapar. Open Subtitles قام بوضعها في جيبه. وحين جاءت الفتيات, تظاهر بأنّه يبحث عنها بين النباتات.
    Tedbiri elden bırakmıştım. Elindeki şok tabancısını görmedim. Sonra burada uyandım. Open Subtitles أسقطت حذري , فلم أرَ الصاعق وحين استيقظت , أمسيت هنا
    Sonra bana bir iyilik yap. Bana arkadaş olduğumuzu hatırlat. Open Subtitles حسنٌ، وحين ينفلت زمامك وتقتلينهم، فأسدني معروفًا وذكّريني أنّنا صديقين.
    Bitirdikten Sonra başkasına anlatmamam için neleri feda edebileceğine sen karar verirsin. Open Subtitles وحين أنتهي فستقررين كم يساوي لك أن تمنعيني من تكرارها لأحد غيرك
    Bir kere durum değiştikten Sonra, siz değiştiresiye kadar aynı durumda kalıyor. TED وحين تتغير حالته يبقى كذلك حتى تغير حالته مجددا.
    Dönüp bunu araştırmaya koyulduğumda ise Geçmişteki en müthiş TED konferanslarından birinde, Nathan'ın aktif kuyruklardan bahsetmiş olduğunu farkettim. TED وحين عدت لبحث ذلك، أتضج لي أن أحد لحظات تيد الماضية الرائعة من ناثان تحدثنا عن ذيل فعال
    Arabamız olmadığını söylediğimizde ise fark etmez dedi. Open Subtitles وحين قلنا أننا لا نملك سيارة قال أن الأمر لا يهم
    Şimdi ise hayatınızda yeni bir göreviniz var... bu görev havadan havaya muharebe taktikleri konusunda uzman olmaktır. Open Subtitles بدايةً من الآن لديكم هدف جديد في حياتكم وهذا الهدف هو أن تتقنو عمليات القتال الجوية وحين نمتاز في هذه العمليات
    Ama çağıracaktın ve ben saatler önce yediğimi söylediğimde ise gerçek girişi yapıp mutfağıma doğru gidecektin. Open Subtitles لكنّك كنتَ ستفعل وحين شرحتُ أنّني تعشّيتُ منذ ساعات قرّرتَ الانتقال إلى السبب الحقيقي لمجيئك
    Bir şeyler yaptığımız zaman da sana anlatacak olağandışı pek bir şey olmuyor. Open Subtitles وحين نفعل لن يكون لدينا شيئا خاصا أقوله لك
    Dinlediği zaman da kaşlarını çatıp hayal kırıklığına uğruyor sanki birisi sandviçine az et koymuş gibi. Open Subtitles وحين يفعل، يكون مكفهرّ الوجه كأن تكون كمية اللحم قليلة بشطيرته
    Ve o hayvanların nesli tükendiğinde, bildiğiniz gibi, ekosistemler de sabit kalmadı. TED وحين انقرضت هذه الحيوانات، كما تعلمون، لم تهدأ الأنظمة البيئية.
    Ve o öldüğünde ve bilen tek kişinin ben olduğumu fark ettiğimde, şey, o da çok iyi bir işti. Open Subtitles وحين مات وأدركت أنني بقيت الوحيد الذي يعلم كان هذا عمل جيد جداً
    Onu ilk kez dün görmüş. Bayan geldiğinde onu tanıyamadı bile. Open Subtitles إنه لا يعرفها إلا منذ أمس, وحين دخلت قبل قليل لم يتعرفها
    geldiğinde de patronun utanmadan diyor ki: "Hey, sekiz dakika geciktin." Open Subtitles وحين تصل المدير ببرود أعصاب يقول يا رجل تأخرت 8 دقائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus