Sorun değil. Şanslılardan olduğumu söylüyorlar. tümörüm küçülüyor. | Open Subtitles | لا بأس ، فقد قالوا انني من المحظوظين لان ورمي يتقلص |
Sürekli benim tümörüm üzerinde çalışacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنكِ ستركزين على ورمي طوال الوقت |
tümörüm nasıl görünüyor? | Open Subtitles | - ؟ إذاً ورمي حال ! ما |
Böbrek karsinom ve ektopik tümör üretimi. | Open Subtitles | نتوء ورمي ثانوي لورم الكلى السرطاني؟ |
tümör benim değil mi, istediğimi yaparım. | Open Subtitles | إنه ورمي. أنا أضع القوانين. |
Bunlar yemekte konuşulacak konularsa benim ufak tümörlerimin neresi kötü olabilir? | Open Subtitles | إذا كانت تلك محادثة ملائمة على الغداء لماذا أنا شديدة القلق على ورمي الصغير؟ |
Bunlar yemekte konuşulacak konularsa benim ufak tümörlerimin neresi kötü olabilir? | Open Subtitles | إذا كانت تلك محادثة ملائمة على الغداء لماذا أنا شديدة القلق على ورمي الصغير؟ |
sıcak yuvasına koşan bir adam. | Open Subtitles | ورمي القمامة والزوجة المتذمرة |
Özür dile. Beynimdeki tümör! | Open Subtitles | - بين هذا ورمي الدماغي |
Jay ve benim tümör üzerinde bahis var. | Open Subtitles | أنا و (جاي) لدينا رهان على ورمي |
tümörlerimin yeniden büyümeye başladığını söyledi. Çok kötü oldu bu. | Open Subtitles | أخبرني أن ورمي ينمو مجدداً |
sıcak yuvasına koşan bir adam. | Open Subtitles | ورمي القمامة والزوجة المتذمرة |