"ورود" - Traduction Arabe en Turc

    • çiçek
        
    • çiçekler
        
    • güller
        
    • çiçekleri
        
    • çiçeği
        
    • gülleri
        
    • gülü
        
    • güllerle
        
    • çiçekli
        
    • - Çiçek
        
    • çiçeklerle
        
    • gül
        
    Memelerini koparıp etlerini kemiklerinden ayırarak beynini kesip duvarlara çiçek yaptı. Open Subtitles واقتلع الحلمة من لثتهالخاليةمن العظم.. حطم رأسه ووضع ورود على الجدار.
    Çok güzel bir numarası vardır bir gül ağacı çiçek açar gözlerinizin önünde. TED كانت لديه هذه الخدعة الرائعة حيث تتفتح شجيرة ورود أمام أعيننا مباشرة.
    Hayır, illa bir keman dörtlüsü ve Paris ve çiçekler ve çukulatalar olmak zorunda ve hadi hayatımızın geri kalanını beraber harcayalım. Open Subtitles لا .. يجب ان تكون بعازفين اربعه و باريس و ورود و شكولاته و دعينا نمضي باقي عمرنا معاً
    Kardeşim için çiçekler açacağına inanacak kadar aptal değilim. Open Subtitles وأنا لست غبياً كفاية حتى أظن أنه هناك ورود سوف تظهر من أجل أخي.
    Evde gümüş ve beyaz renkte güller, ve kırmızı zambaklar vardı. Open Subtitles كان هناك ورود ذهبية بيضاء والزنابق الحمراء في كل أنحاء المنزل
    Pembe güller. Pembeden nefret ederim! Resepsiyonda büyük ekran televizyon! Open Subtitles ورود زهرية ، أنا أكره اللون الزهري تلفاز كبير في حفل الإستقبال
    Bir kaç hafta geçtiği zaman kırılan, o kabarık çiçekleri bilirsiniz. Open Subtitles النوع الذي عليه ورود التي كانت تنكسر بعد أسابيع
    Muhteşem bir kadın durup dururken birine "güneş çiçeği" vermez. Open Subtitles لا توجد إمرأة رائعة تسلّمْني فقط ورود بدون مقابل.
    Gizli birinden çiçek almıştım ve bu beni neşelendirdi. Open Subtitles حصلت على ورود مـن معجب سريّ و قـد أبهجنـي ذلك
    O zaman, Tiffany'ye çiçek alsam, ona birkaç şiir yazsam ve de romantik bir akşam yemeği hazırlasam onun tüm problemlerini çözmüş olurum, değil mi? Open Subtitles حسنا,اذا اشتريت لتيفاني ورود وكتبت لها قصيده,وطبخت لها عشاء رومنسيا هذا سيحل مشاكلها صحيح؟
    -O yüzden hastahaneye gidiyorsun, gerçekten orada yatan birinin adını öğreniyorsun, hani, çiçek falan yollarsa diye. Open Subtitles و تجدين اسم شخص يكون هناك فقط في حالت أن ارسل ورود او شيء ما
    Bir hafta boyunca her gün eve kırmızı çiçek göndereceğim. Open Subtitles ما كنتُ سأفعله هو أن أرسل ورود حمراء صغيرة كل يوم لمدّة اسبوع
    Peki hiç evinin önüne hediyeler, çiçekler veya parfüm bırakmadın mı? S Open Subtitles لمْ تترُك أيّة هدايا خارج منزلها إذنْ، ورود أو عطر؟
    Özür dilemeye gerek yok. çiçekler ve konuşma beklemiyorduk. Open Subtitles لا داعى للأعتذار لم نتوقع ورود و هتافات
    Hiçbir yerde görülemeyecek en güzel çiçekler. Open Subtitles ورود من جمالها لا توجد في أي مكان آخر
    Ve çiçekler, kelebekler. Arkada küçük bir akarsu. Open Subtitles ورود و فراشات وجدول صغير فى الخلف
    Bakalım. güller, zambaklar, aslan ağızları ve fuji kasımpatıları var. Open Subtitles دعنا نرى لدينا هنا ورود و زهور السوسن والزهور القرمزية وزهرة الاقحوان
    Hayır , hayır , kimse kırmızı güller için birşey söylemedi Open Subtitles ورود حمراء ؟ كلا، كلا لم يطلب أحد وروداً حمراء
    Ona güller verdi, tekrar verdi sonra da posta kutumda bunu buldum. Open Subtitles أعطاها ورود ، والمزيد من الورود ثمّوجدت.. هذهفيصندوقبريدي..
    Tüm bu çiçekleri satabileceğin bir çiçekçi dükkanına ne dersin? Open Subtitles لماذا لا نفتح متجر ورود مع كل هذا الورد؟
    Allahını seversen, pembe gülleri nereye istiyorsun onu söyle. Open Subtitles هيا , ارني اين تريدين زراعة ورود العروس ؟
    Ve de Noel gülü olarak bilinen bir bitkiye ait tohumlar. Open Subtitles بالإضافة إلى بذور نبتة معروفة عموماً باسم "ورود الكريسماس"
    Soylu kadın balkonunda ayakta duruyor, kafesi güllerle örülmüş bir kameriye ay ışıkları ile aydınlanmış. Open Subtitles سيدة تقف بالشرفة تحت عريشة ورود مغطاةبنورالقمر.
    Tabii ki Amulet'in diğer yarısı çiçekli bir çayırda saklı. Open Subtitles طبعاً، نصف التعويذة الآخر لن يكون مخفياً في مزهرية ورود
    - Gerçekten, çok... - çiçek mi? Open Subtitles ...و لكن كان لديّ الكثير- ورود ؟
    Israr ediyorum. Aslında çok komik bir şapkaydı. Kurdelelerle ve çiçeklerle dolu saçma bir şey. Open Subtitles فى الواقع كانت قبعة سخيفة شئ أبله بشرائط و ورود
    İşe yaramadı. Bir çocuk gibi oldum. Ona hâlâ beyaz bir gül gönderiyorum. Open Subtitles لا فائدة، كأني طفل صغير، لا زلت أرسل لها ورود بيضاء كل يوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus