"وسيلة للخروج" - Traduction Arabe en Turc

    • çıkış yolu
        
    • bir yol
        
    • Bir çıkış
        
    Ancak kendi kendini kurgulayan çözümler, bize bu ikilemden bir çıkış yolu gösterir. Open Subtitles و رغم ذلك ، تمنحنا فكرة التناسق الذاتي وسيلة للخروج من هذه المفارقة
    Ben de bana bu işten bir çıkış yolu öneriyorsun sandım. Open Subtitles وأنا التي كنت أعتقد أنك تقدم لي وسيلة للخروج من هذا.
    Şimdi işler boyunu aştı ve tek istediğin bir çıkış yolu. Open Subtitles وأنتِ الآن في عنق الزجاجة وكل ما تريديه هو وسيلة للخروج.
    Ama unutulmaması gereken şey her zaman bir çıkış yolu olduğudur. Open Subtitles لكن ما قد نسيته أمي هو أنه دوماً ثمة وسيلة للخروج
    I burada zaten çıkmak için bir yol bulmak zorundadır. Open Subtitles ولا بد لي من ايجاد وسيلة للخروج من هنا بالفعل.
    Buradan bir çıkış yolu olduğunu biliyordu. Open Subtitles أنتَ تسبّبتَ بذلك كانت تعلم بوجود وسيلة للخروج من هنا
    Önemli değil. Arar, başka bir çıkış yolu buluruz. Open Subtitles لا بأس، سنواصل التقدّم وسنجد وسيلة للخروج من هذا المكان
    Buradan bir çıkış yolu olmalı, değil mi? Open Subtitles حسناً ، لابدّ أنّ هناكَ وسيلة للخروج من هنا ، أليس كذلك؟
    Buradan bir çıkış yolu olmalı, değil mi? Open Subtitles حسناً ، لابدّ أنّ هناكَ وسيلة للخروج من هنا ، أليس كذلك؟
    İyiyim Minimum direnç içeren çıkış yolu bulmuş olabilirim Open Subtitles أنا بخير. ربما أكون قد وسيلة للخروج التي يجب أن يكون مقاومة ضئيلة.
    Bir çıkış yolu bulacağımıza eminim. Open Subtitles أنا واثق من أننا نستطيع العثور على وسيلة للخروج من هنا
    Tanrım, rahatlayıp buradan bir çıkış yolu bulabilir miyiz, lütfen? Open Subtitles رباه، ألا يمكننا مجرد الإسترخاء وإيجاد وسيلة للخروج من هنا، من فضلكم؟
    Bundan hepimiz için bir çıkış yolu bulmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أجد وسيلة للخروج من هذا، لنا جميعا.
    Düzelecek, kısa süre içinde çıkış yolu bulacağız. Open Subtitles انها سوف تكون على ما يرام، فقط لفترة قصيرة بينما نحن في محاولة لايجاد وسيلة للخروج.
    çıkış yolu aradım hamile olduğumu anladığımda buldum. Open Subtitles كنت أبحث عن وسيلة للخروج عندما أكتشفت أنني حامل
    Hiçliğin ortasında tek başına, bir katille iki secet ve çıkış yolu yok. Open Subtitles وحيدة تماماً في وسط اللامكان مع قاتل و جثتين ميتتين و ليس هناك وسيلة للخروج
    Herkes buradan bir çıkış yolu arıyor. Open Subtitles كل شخص يحاول إيجاد وسيلة للخروج من هنا
    Buradan başka çıkış yolu yok. Sana ihtiyacım var. Open Subtitles لا وسيلة للخروج من هنا الآن، سأحتاجكِ
    çıkış yolu buldunuz mu? Open Subtitles وهل وجدت وسيلة للخروج من هنا ؟
    Bilgisayar işlemlerimizi geçersiz kılıyor. Çıkmak için bir yol arıyor. Open Subtitles وحدة المعالجة المركزية قد ابعدتنا انه يبحث عن وسيلة للخروج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus