"وصفها" - Traduction Arabe en Turc

    • ifade
        
    • tarif ettiği
        
    • söylediği
        
    • onu tarif
        
    • tarif etti
        
    • alınmayacak
        
    • " olarak
        
    • reçete
        
    • tarifine
        
    • tanımına
        
    • anlattığı
        
    • Anlatması
        
    • Kadını tarif
        
    • olarak tarif
        
    Senden ve şirketinden o kadar nefret ediyorum ki nefretimi ifade edecek kelime bulamıyorum. Open Subtitles أكرهك أنت ومؤسستك بشدة لدرجة تعجز الكلمات عن وصفها.
    Walter Payton'un tarif ettiği gibi o, dünyanın her yerinde yaygın olan bir tip. Open Subtitles كما وصفها والتر بايتون, الرأس التى تنتهى عندها كل العالم مشتركة
    Bu da sürücünün söylediği trans halini açıklar. Open Subtitles مما قد يفسر الغفوة التي وصفها السائق الآخر
    Majesteleri hatırlarsanız Sör John onu tarif ederken... Open Subtitles صاحب الجلالة يتذكر بأن السيد جون هو الذي وصفها بأنها مثل
    Arkadaşım bunu bir uyanış olarak tarif etti, ama mutlu bir uyanış. Çünkü tüm tanıdıklarım beni görmek için sırada bekliyordu, ama ben ölmemiştim. Sadece kitap imzalıyordum. TED صديقي وصفها بيقظة، لكن سعيدة لأن جميع من أعرف كانوا هناك في الصف ليروني، لكني لم أكن ميت. كنت أوقع الكتب.
    Bazen objeler insanlara korkunç, ağza alınmayacak şeyler yapıyorlar. Open Subtitles في بعض الأحيان ، القطع الأثرية تفعل أشياء رهيبة للناس لا يمكن وصفها.
    ...Doğu Yakası'nda bazen, doktorların bilerek yanlış reçete yazdığını unutmamak gerekir. Open Subtitles أحيانا على الجانب الشرقي الأعلى الوصفة الطبية الخاطئة هي تماماً ما وصفها الطبيب بنفسه
    Onbaşı Thomas McKenzie, Onbaşı McClain'in tarifine uyan bir kadınla saat 19:00'da bir oda tutmuş. Open Subtitles العريف توماس ماكينزي قام بحجز غرفة في السابعة مساء مع فتاة يطابق وصفها العريف ماكلين
    Parmak izleri sistemde kayıtlı değil ve onun tanımına uyan kayıp birisi yok. Open Subtitles بصماتها ليست بالنظام و لا أحد يطابق وصفها قد بُلغ عن فقدانه
    Ailesi olay yerine vardığında, her şeyin tam olarak onun anlattığı şekilde gerçekleştiğini görmüşler. Open Subtitles ، حينما ذهب والديه إلى مسرح الجريمة كانت بالضبط كما وصفها
    Anlatması güç. Open Subtitles إنه من الصعب وصفها
    Ama piyango dairesi, 25 yaşında Weston'da oturan bir kadını tarif etti. Open Subtitles لكن وصفها بأنها أنثى بـ25 (من العمر وتقطن (وينسن
    Senden ve şirketinden o kadar nefret ediyorum ki nefretimi ifade edecek kelime bulamıyorum. Open Subtitles أكرهك أنت ومؤسستك بشدة لدرجة تعجز الكلمات عن وصفها.
    21 yaşındaki birinin yazdığı bir köşe yazısı böyle başlıyordu ve hafta boyunca durumu herkesten daha iyi ifade etmişti. Open Subtitles هذه أسّتهل كتابة عمود بواسطة فتى بالواحدة و العشرين من عمره، و هو وصف الأمور بشكل أفضل من أي شخص وصفها طوال الأسبوع
    Pekala, ancak şöyle ifade edebilirim. Open Subtitles حسناً، الطريقة الوحيدة التي استطيع وصفها
    Roberto'nun tarif ettiği kadın, sosyal hizmetli yaşlı kadınları öldüren katillerin bariz bir hilesi. Open Subtitles المرآة التي وصفها روبيرتو, العاملة الاجتماعية تلك خدعة شائعة لقاتلي السيدات المسنات. ماذا لو
    Onu incelemek, muayene etmek isteyecekler, ki bu sırada çok daha fazla insan, tamamen tarif ettiği sonuca doğru gittiğinden haberdar olacak. Open Subtitles وكانوايرغبونفي الدراسةله، وفحصه،وخلالهذهالفترة والمزيدمنالناسيريدونانيعرفواحولهذا ممايؤديبالضبطالى النتيجةالتي وصفها
    Bence patronun söylediği kadar mükemmel bir kadın. Open Subtitles أقول , أنها مثالية كما وصفها الرئيس.
    Galiba Yeni Gine söylediği kadar mükemmel çıkmadı. Open Subtitles "أخمن أن "غينيا الجديدة ! لم تكن رائعة كما وصفها
    - Eşkal çizim uzmanımıza onu tarif edebilir misin? Open Subtitles هل تعتقدين أنه بإمكانك وصفها لرسام إسكتش؟
    O kayıp anını bana şöyle tarif etti. TED وبالتالي هذه هي الطريقة التي وصفها تلك اللحظة من الخسارة بالنسبة لي.
    Ağza alınmayacak olduğu için mi böyle diyorsun? Open Subtitles هل تقول هذا لانها امور لا يمكن وصفها
    bu ilaçlar piyasaya çıkmış. Çok fazla sayıda hastaya reçete edilmişler, çünkü kalp krizi oldukça yaygın bir hastalıktır. Ve bizim bu ilaçların aynı zamanda ölüm oranlarını artırdığını bulmamız o kadar uzun sürdü ki, bu ilaçların güvenilirliğine ilişkin bu sinyalleri alana dek, Amerika'da, anti-aritmik ilaçlar yüzünden yüz bin kişi yok yere hayatını kaybetti. TED تم احضار هذه العقارات الى السوق، تم وصفها بشكل واسع النطاق لأن الأزمات القلبية هي شيء شائع قد أخذنا وقت طويل لنجد بأن هذه العقاقير أيضا قد سببت ازدياد معدل الوفاة كان ذلك قبل أن نكتشف مؤشر السلامة هذا أكثر من مئة ألف شخص توفوا بدون سبب حقيقي في أمريكا بسبب وصفة عقار مضاد اضطراب ضربات القلب
    Ve kayıp insanlar bölümünde onun tarifine uyan hiçbir ilan yoktu Open Subtitles ولا مُجَاراة أجسامِ وصفها كَانتْ في الأشخاص المفقودين.
    Polisler görgü tanığı bulmak için etrafı incelerken, Dr. Eames'in bıçaklanma tanımına uyan bir kadın olduğunu duymuşlar. Open Subtitles - بعد فحص المنطقة، وإستجواب الشهود - سمع شرطيوا المدينة عن مرأة (يطابق وصفها د.
    Arabanın bir şoförü, bir de yolcusu vardı ve araba hakimi geçtikten hemen sonra ön koltuktaki yolcu kolunu çıkardı, araba gitmeye devam ederken hakimi nişan aldı, tıpkı gençlerin anlattığı gibi, değil mi? TED كان لها سائق وراكب اخر بجانبه، وبعد ان مرت السياره بجانب القاضي الراكب مد يده مشيرا بها للقاضي بينما السياره تستمر بالسير، كما قد وصفها المراهقين، حسنا؟
    Anlatması güç. Open Subtitles من الصعب وصفها
    - Kadını tarif edebilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنكي وصفها ؟ اجل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus