"وصيته" - Traduction Arabe en Turc

• vasiyetini
• vasiyetinde
• Vasiyeti
• vasiyetine
• vasiyet
• vasiyetinden
• miras
• mirasında
• vasiyetinin
• mirasından
• Vasiyetnamesini
• Vasiyetnamesi
• vasiyetiyle
• vasiyetnamesinde

Bu portrenin çizildiği zamanlarda Dr. Jekyll babamı ziyaret edip vasiyetini değiştirmesini istemiş.
فى نفس توقيت رسم هذه اللوحة د.جيكل زار ابى وطلب منه تغيير وصيته

İlginç, Fuller, hemen ölmeden önce, vasiyetini değiştirmiş.
من الغريب أن دوجلاس عدل وصيته فقط قبل وفاته.

Tamamen. Herif öldü ve kör olasıca vasiyetinde bana yılda 4.000 pound bıraktı.
مات الرجل الكبير وترك لي أربعة آلاف جنيه في وصيته

Keith, ailemizin para utanç döngüsünü açıkça konuşup kırmayı başaramadı. Bu görevi ve Vasiyeti bana bıraktı.
لم يكن كيث قادرًا على التحدث وكسر دورة خجل أموال عائلتنا، لذا فقد تركني أقوم بالعمل لوحدي وأشارك وصيته.

Ayrıca yarın, çok iyi bir beyefendi olan Bay Wislow'u, avukatını beni vasiyetine dahil ettirmek için çağırıyor.
وغداً أبى سيجتمع بمحاميه بار وينسلو رجل رائع ليعيد كتابتى فى وصيته

Hayır, vasiyetini ancak Earl değiştirebilir.
كلا، لا تستطيعين أن تغيري وصيته إيرل وحده يستطيع

Durum o ki, Henry amcan vasiyetini 20 yıldır yenilememiş.
اسمع هذا يبدو أن عمك هنري لم يقم بتحديث وصيته طوال 20 عاما

Ama şimdi burada kalıp tanıklık edeceksin, onun vasiyetini okumalıyız.
. لكن الآن بما أنك هنا لتكونى شاهدة ، يجب أن نقرأ وصيته

vasiyetinde bu törene yalnızca saygı duyduğu kişilerin katılımını istemiş.
في وصيته طلب أن حفل تأبينه يحضره فقط الأشخاص الذين يحترمهم

vasiyetinde tüm servetini size bıraktığını belirtmiş.
لقد ذكر في وصيته ، أنه يوصي لكِ بكامل أمواله

Patronuna, Graves Thomas'ın vasiyetinde ona küçük bir şey bıraktığını söyler misin?
قولي لرئيسك غريفز توماس ترك له شيء في وصيته

O sonuçlandırılması oldu Vasiyeti, bağış yapma, beni oradan almaya çalıştı.
لقد كان يكتب وصيته و يقوم بالتبرعات يحاول أن يخرجني من هناك

Bugün babama Vasiyeti konusunda yardım ediceksin, değil mi?
انت سوف تساعدين ابي في وصيته اليوم ، صحيح ؟

Eğer eniştem kömür madeni kazasında ölürse vasiyetine göre, sigortadaki paranın yarısı bu miskine verilecek.
لو مات زوج شقيقتي في حادث انهيار للمنجم سوف ترث تلك الحقيرة نصف أموال التأمين كما هو مكتوب في وصيته

vasiyetine göre elde edilen gelir çocuklara edebiyatı sevdiren bir hayır kurumuna gidecek.
وصيته تشير إلى أنّ العوائد تذهب إلى جميعية خيرية لتحفيز الأطفال على القراءة والكتابة

Yaşlı adam öldüğünden beri mülkler vasiyet onayını bekliyor.
العقار لم تثبت صحة وصيته منذ أن مات العجوز

Şimdi fark ettim ki, artık babamın beni vasiyetinden mahrum etmesinden dolayı kızgın değilim.
أمر مضحك،أدركت لتوي أني لم أعد غاضباً بأن أبي تجاهلني في وصيته

Şimdi babama bana miras bırakmadığı için kızmıyorum
أمر مضحك، أدركت لتوي أني لم أعد غاضباً بأن أبي تجاهلني في وصيته

Deden mirasında az kalsın benim kuzey otlakları da veriyordu.
أنأرضي. جدك كان على وشك تضييع مرعى الماشية الشمالي بفضل وصيته

Babası onu vasiyetinin ve aile servetinin dışında bırakmış.
حذفه والده من وصيته و حرمه من ثروة عائلته

Yaşlılık onu yumuşatmıştı ama bunları yaptığım için beni işten atmasına ve mirasından men etmesine engel olacak kadar yumuşatmamıştı.
كان قد فقد عقله وهو في ذلك السن ، لكن ليس لدرجة أن يطردني من العمل ويقوم بإبعادي من وصيته

Pekâlâ, şu anda havalandırmada tamam mı? Vasiyetnamesini bulmaya çalışıyor.
انه في فتحات التهوية يحاول استرجاع وصيته

Vasiyetnamesi onaylanana kadar eşyalarını aradaki dolaba kaldırmak zorunda kaldık.
كما هو الحال ،اضطررنا ان نخزن اشيائه في خزانة غرفة الانتظار حتى يتم نفي صحة وصيته للمتلكات

Onun ölümünü, bir tiranın haklı infazı ilan edecek ve vasiyetiyle birlikte, tüm kararları yok ve geçersiz sayılacak,
بالفعل.سيعلنون موته نصر مستحق وصيته و أفعاله ستصبح باطلة وبلا قيمة

Onun vasiyetnamesinde size başka bir şey vermek istemiyorum.
هذا جعله لا يعطيك شيئاً اخر في وصيته