| ve tabii ki her şey normale döner" safsatası. | TED | ستعود الأمور إلى وضعها الطبيعي بكل تأكيد. |
| Ve, kendime şunu hatırlattım, testler gösteriyor ki tozun etkisi... .. 12 saatin ardından bitiyor ve kurban tamamen normale dönüyor. | Open Subtitles | أتذكرأنهبعدالاختبارات ، تأثير المسحوق يتلاشى بعد 12 ساعة وتعود الضحية إلى . وضعها الطبيعي مرة ثانية |
| -Andy. Her şey normale dönebilir. | Open Subtitles | اندي، فإنها يمكن أن تكون العودة إلى وضعها الطبيعي. |
| Ama sonunda hayat normale döndü. Hayatın böyle olmasını tercih ederim. | Open Subtitles | لكن أخيراً عادت الحياة مرة أخرى إلى وضعها الطبيعي و بالطريقةالتى أفضل أن تكون الحياة عليها |
| Sonraki hafta her şey normale dönmüştü. | Open Subtitles | خلال الأسبوع المقبل، الأمور عادت إلى وضعها الطبيعي. |
| Hayatım daha yeni normale dönmeye başladı. | Open Subtitles | حياتي هو مجرد بداية ليشعر وضعها الطبيعي. |
| Biliyorsun, çok yakında her şey normale dönmeye başlayacak. | Open Subtitles | تعلم,قريبا جدا , ستعود الاشياء لتبدا بالعودة الي وضعها الطبيعي |
| Sadece bu şeyi nasıl normale döndüreceğimi bulana kadar. | Open Subtitles | أجل، حتّى أكتشف كيفيّة إعادة هذه الأشياء إلى وضعها الطبيعي |
| normale döndüğünü görüyorum. | Open Subtitles | أظن بأنك لم تجلبه لها الهاتف حتى تعود إلى وضعها الطبيعي |
| Hizmetçiler kabul salonunu normale döndürüyorlar. | Open Subtitles | الخادمات أعادوا غرفة الرسم إلى وضعها الطبيعي |
| Hafızamı sildikten sonra her şey normale dönebilir ve bir sonraki işini planlamaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | بعد أن تمسح ذاكرتي ستعود الأمور إلى وضعها الطبيعي |
| 48 saat sonunda, oksijen seviyesi neredeyse normale döndü. | Open Subtitles | وأخيرا بعد 48 ساعة طويلة، مستويات الاوكسجين تقريبا عادت إلى وضعها الطبيعي. |
| Güney kıyısında elektrik hizmeti normale döndü. | Open Subtitles | عادت خدمات الكهرباء إلى وضعها الطبيعي في أجزاء من الجنوب |
| Her şey normale dönecek... | Open Subtitles | كل شيء سوف تكون العودة إلى وضعها الطبيعي .. |
| Vücudun normale dönerken gösterdiği fizyolojik refleksler. | Open Subtitles | ردود الفعل الفسيولوجية للجسم تعود إلى وضعها الطبيعي |
| Şey Skipper, beni normale döndüreceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | الكابتن، هل حصلت لي بالعودة إلى وضعها الطبيعي. |
| Tümörü yumurtalığından almak beyin fonksiyonlarını normale döndürebilir. | Open Subtitles | لو قمنا بإزالة الورم من مبيضها وظائف دماغها قد ترجع إلى وضعها الطبيعي |
| Sonunda işler normale dönüyor. | Open Subtitles | الأمور تزداد في النهاية إلى وضعها الطبيعي. |
| Bir iki günde her şey normale döner. | Open Subtitles | يوم أو يومين من الآن، سوف تعود الأمور إلى وضعها الطبيعي. |
| 48 saat sonunda hastalıktan kurtulunca hayatlarımız normale dönecek. | Open Subtitles | حالمَا نكون خاليِن من الأمراض لمُدة يوميَن، ستعْود حياتُنا إلى وضعها الطبيعي. |