Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için, savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لا تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için... savaşmak zorunda | Open Subtitles | لا تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Yaşam döngüsünü sürdürebilmek için bir koyunun veya ineğin midesine yerleşmesi gereken bir parazit. | TED | دودة طفياية صغيرة تصيب الدماغ وعليها أن تكون داخل معدة خروف أو بقرة.. لكي تتمكن من إستكمال دورة حياتها. |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için, savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için, savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Kaçamıyor; kaderini öğrenmek için, savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لم تستطع الهرب .. وعليها أن تقاتل لتكتشف مصيرها |
Fakat çoğu kuş, havada çok daha uzun süre kalmak zorunda ve bu nedenle enerjisini daha verimli kullanabileceği yollar bulması gerek. | Open Subtitles | لكن تحتاج أغلب الطيور أن تستمرّ طائرة لوقت أطول بكثير، وعليها أن تجد طرقاً تكفي طاقتها للتقدّم. |
Onun kartının sırası geldi, içeri girmek zorunda kaldı. | Open Subtitles | لقد نادوا بِالبِطاقة خاصّتُها، وعليها أن تدخل. |
Kendini korumak için, kabile hastalıklı bölümleri atmak zorunda. | Open Subtitles | وعليها أن تقضى على العناصر المريضة |
Artık iki zavallı çocuğunu kendi başına büyütmek zorunda. | Open Subtitles | وعليها أن تُربي، طفلان يتيمان بمُفردها. |
Piyesi üç ay daha uzatacaklar ve o, oradaki kirayı ödemeye mecbur bu yüzden ben de burada her şeyi ödemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | تم تمديد مسرحيتها لثلاثة أشهر. وعليها أن تدفع جميع نفقات الإيجار هُناك... لذا عليّ أن أغطي جميع المصاريف هُنا. |
O... Çalışmak zorunda. | Open Subtitles | لا , والعسل , وعليها أن العمل. |
Bir işi olduğunu ve gitmek zorunda olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لكن تعلم أن لديها عمل وعليها أن تذهب |