"وقررت أن" - Traduction Arabe en Turc

    • karar verdim
        
    • yapmaya karar
        
    O gece uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. TED لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا.
    Onun röportajı olmayan alternatif bir versiyon yapmaya karar verdim. Open Subtitles وقررت أن نذيع نسخة بديلة من العرض بدون ذلك اللقاء
    Dokuzuncu sınıfa geldim ve aynı şeyi yapmaya karar verdim. Open Subtitles وهكذا أصبحت في الصف الثامن وقررت أن أفعل الشيء ذاته
    Ondan tamamiyle uzaklaştım ve bakıcılık yapmaya karar verdim. TED تركت الأمر تمامًا وقررت أن أقوم بأعمال الرعاية.
    Neruda'nın bir kağıt parçasına yaptığı çizimleri buldum, Tahrir'de bir sahra hastanesinde ve Kahire'deki Mamluk anıtmezarından bir 'hayır' almaya karar verdim. TED وجدت عملا لنيرودا مخربشا على قطعة ورق في مستشفى ميداني في ميدان التحرير, وقررت أن آخذ لاء من الضريح المملوكي في القاهرة.
    Ama birkaç yıl geçtikten sonra sanattan uzak kalamadığımı fark ettim ve titreme için bir nöroloğa gitmeye karar verdim ve öğrendim ki kalıcı sinir hasarına sahipmişim. TED و لكن بعد بضع سنين لم أستطع البقاء بعيداً عن الفن وقررت أن اذهب إلى طبيب أعصاب ليعاين الهزّة و اكتشف حينها أن لدي تلف دائم للأعصاب.
    Bu yüzden beş duyu konusundaki bakış açısıyla hayatımda farklı tecrübeler edinmeye karar verdim. TED وقررت أن أقيّم عدة تجارب قمت بها في حياتي من خلال منظور الحواس الخمسة.
    Bugün söyleyeceğim ilk kelimeyi çok düşündüm. Ve "Kolombiya" demeye karar verdim. TED فكرت كثيراً عن الكلمة الأولى التي سأقولها اليوم، وقررت أن أقول "كولومبيا".
    Bu yüzden işimi bıraktım ve uğraşmam gereken konunun bu olduğuna karar verdim. TED لذا تركت عملي وقررت أن هذه هي القضية التي أريد معالجتها
    Ama 14 yaşındayken arkadaşlarımdan biri, bende çizgi roman ilgisini uyandırdı ve ben bunu geçimimi sağlamak için yapmak istediğime karar verdim. TED ولكن عندما بلغت الرابعة عشرة, أثار أحد أصدقائي إهتمامي بالكتب الهزلية المصورة وقررت أن هذا هو ما أريد عمله لكسب العيش.
    Tüm hayatım boyunca kamp yaptım. Ve... bir yıl boyunca karavanımda yaşayarak Bu uzun karavan yolculuğunu yapmaya karar verdim. TED حزمت كل حياتي. وقررت أن أعيش في سيارة فان لمدة عام من أجل هذا ستكون مثل رحلة مخيّم طويلة.
    Gazetedeki işimi bıraktım, okulumu kapattım, kalemlerimi, fırçalarımı ve mürekkeplerimi paketledim, seyahate çıkmaya karar verdim. TED تركت عملي في الجرائد، أغلقت مدرستي، وحزمت أقلامي والفرش، والحبر، وقررت أن أسافر.
    Daha önceden de bu tip bir adamla birlikte olmuştum ben de onun hakkından gelmeye karar verdim. Open Subtitles لكني قد ارتبطت برجل من هذا النوع مسبقًا, وقررت أن أنتقم.
    Söylediklerini düşündüm, tatlım ve bırakmaya karar verdim. Open Subtitles فكّرت في كلامك يا عزيزتي وقررت أن أتوقّف.
    Birgün onu seçtim ve onunla yatmaya karar verdim. Open Subtitles فقط احضرته في أحد الأيام وقررت أن ينبغي أن يكون هو الأول
    Ve tüm favori masa oyunlarımı çıkarmaya karar verdim. Open Subtitles وقررت أن أشاهده وألعب بعض الألعاب القديمة التى كنت ألعبها.
    Sen dahil. Sonra da bu programdaki rolünü geri kazanman için sana bir şans daha vermeye karar verdim. Open Subtitles ثم فكرت بشأن كل شيء فيما ضمنهم أنت وقررت أن امنحك فرصة أخرى..
    Yola çıktık ve arabalarımızla biraz daha yol testi yapmaya karar verdik. Open Subtitles نحن ثم انطلقوا وقررت أن تفعل شيئا أكثر من اختبار الطريق سياراتنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus