"ولدت فيه" - Traduction Arabe en Turc

    • doğduğum
        
    • doğduğu
        
    • doğduğun
        
    • dogdugu
        
    • doğduğundan
        
    • doğduğunuzda
        
    doğduğum yere... uzun, çok uzun zaman önce... beni doğuran anneme beni yetiştiren babama... dönüyorum. Open Subtitles سأعود للمكان الذي ولدت فيه لأمي التي تحملتني و لأبي الذي علمني في الماضي البعيد
    67 yıl önce doğduğum evi ziyaret etmenin aydınlatıcı olacağını düşündüm. Open Subtitles فكّرت أن ذلك سيشرق بداخلي عندما أزور المنزل الذي ولدت فيه منذ سبعة و ستون عاماً ساتمهم في إبريل القادم
    doğduğum günden beri kendim oldum. Open Subtitles لم اكن ابدا سوى نفسي منذ اليوم الذي ولدت فيه
    - Annemi İrlanda'daki annesinin.. ...doğduğu toprak eve götüreceğim. Open Subtitles سآخذ أمي إلى إيرلاندا كي تبقى في الكوخ الذي ولدت فيه أمها
    Senden hemen sonraydı, onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. Open Subtitles كان ذهابى لرؤيتها من بعدك مباشرة للبيت الذى ولدت فيه
    Hayir kizim, ama insan dogdugu topraklarda ölmeli. Open Subtitles لا يا طفلتي... لكن يجب أن أتحد مع التراب الذي ولدت فيه
    Senin için doğru erkeğin henüz doğduğundan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدا إذا ولدت فيه الرجل المناسب لك.
    Bu bazen doğduğunuzda gördüğünüz aile olur bazen de kendi kurduğunuz aileniz. Open Subtitles أحيانا يكون من عائلة أنت ولدت فيه. وأحيانا هو واحد أنت تصنع لنفسك.
    Kendini öldürmeden bir hafta önce annem bana, doğduğum günden beri benden haberin olduğunu söyledi. Open Subtitles قبل أسبوع قتلت نفسها أخبرتني أمي بأنك تعرف عن وجودي من أول يوم ولدت فيه
    doğduğum gün hayatta kalıp kalamayacağımdan emin değildim ve ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Open Subtitles في اليوم الذي ولدت فيه لم يكن من المرجح أن أحيا، و لم يكن لدي دليل لما أفعل.
    Annemin dediğine göre, doğduğum gün ona bakıp gülümsemişim ve "Müziğin şehri ne tarafta?" demişim. Open Subtitles منذ اليوم الذي ولدت فيه, قالت امي عندما نظرت اليها, ابتسمت وسألت ما هو الطريق لمدينة الموسيقى؟
    doğduğum günden beri hayatımı düzeltmeye çalışıyorum. Open Subtitles كنت أحاول إخفاء حياتي من اليوم الذي ولدت فيه
    Edvard, zaten doğduğum ülkeden kaçtım. Open Subtitles إدوارد، لقد هرب بالفعل البلد الذي ولدت فيه.
    Annem ben doğduğum gün ağlamış çünkü benden asla daha iyi olamayacağını biliyormuş. Open Subtitles أمي بكيت في اليوم الذي ولدت فيه لأنه كانت تعلم أنها لن أكون قط افضل مني
    Bu doğru olsaydı altım bağlı olurdu çünkü o benim doğduğum yıl. Open Subtitles إذا كان هذا صحيحا، وأود أن تجول حفاظات الاطفال، وهو العام الذي ولدت فيه.
    Burası, modern sinemanın doğduğu yer. Open Subtitles . هنا المكان الذى ولدت فيه السينما الحديثة
    Burası, modern sinemanın doğduğu yer. Open Subtitles . هنا المكان الذى ولدت فيه السينما الحديثة
    doğduğu günden beri bunun için hazırlanıyordu. Open Subtitles منذ اليوم الذي ولدت فيه وهى مستعدة لذلك
    doğduğun günden beri seni gözetim altında tutmak için her şeyden vazgeçtim. Open Subtitles من اليوم الذي ولدت فيه ، وقد تركت كل شيء كي أراقبك
    Onun için gerçekte içinde doğduğun binanın şekli, seni geçmiş zamanlara ait dinlenme mekanına taşıyan yapının şeklidir. TED لذلك أساسا، شكل المبنى الذي ولدت فيه هو شكل الهيكل الذي يحملك لمثوى أجدادك.
    doğduğun gün seni çıplak gördüm, ondan sonra da çok kere. Open Subtitles رَأيتُك عاري في اليوم الذي ولدت فيه والعديد مِنْ الأوقاتِ فيما بعدها
    dogdugu yere Open Subtitles بالمكان التي ولدت فيه
    Boks doğduğundan beri çeteler, suçlular ve adi herifler tarafından yürütülüyor. Open Subtitles الملاكمة أصبحت تدار من قبل العصابات والمجرمين. والأوغاد, منذ اليوم الذي ولدت فيه.
    Aile sadece doğduğunuzda ona katıldığınız bir şey değildir. Open Subtitles العائلة ليست شيئا ولدت فيه فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus