| Ama sanırım doğru yönü ve tam olarak bu odayı bulma olasılığı baya düşük. | Open Subtitles | ولكنني أظن بأن الفرصة لكي تصل النعامة إلى هنا وتصعد الدرج وأن تجد غرفتنا هي فرصة ضعيفة جدا |
| Yetişkin değilim, Ama sanırım uykulu gezegenin uyku eğitim programı yani Weissbluth model ile başarabilirim. | Open Subtitles | وقد أبدو صغيرة السن هنا, ولكنني أظن أن برنامج النوم التجريبي الكوكب النائم أفضل من موديل الويسبلث |
| Ama sanırım ilişki sahibi insanlardan olmaya başlıyorum. Tanrım, eziğim. Ezik değilsin. | Open Subtitles | ولكنني أظن أنني أصبحت أحد الأشخاص الذين يريدون علاقة يا إلهي, أنا ضعيف لا لست ضعيفا |
| Aynı şey değil tabii ama bence teknoloji ile de buna yaklaşıyoruz. | TED | وعليه ليس الأمر مثالي، ولكنني أظن أننا بدأنا بالإقتراب مع التكنولوجيا. |
| Belki de kazanırsın... ama bence hepimiz kaybettik. | Open Subtitles | والآن، ربما تربح ولكنني أظن أننا جميعا خاسرون |
| Pekala, ailemle bunu konuşmadım- ama bence, Americatown'da bedava bir akşam yemeği hepimizi memnun eder. | Open Subtitles | حسنًا ، لم أتناقش بهذا مع عائلتي ولكنني أظن أن جميعنا يرغب بتناول عشاء مجاني بالمدينة الامريكية |
| Seni korkutmak istemem ama galiba küf sorunun olabilir. | Open Subtitles | لا أقصد إزعاجكم، ولكنني أظن أنه ربما يكون لديكم مشكلة عفونة. |
| Hayır, Ama sanırım sözleri de unuttum, tum tum tum | Open Subtitles | لا.. ولكنني أظن أنها تعني لقد نسيت الكلمات |
| Mikroplardan korktuğunu söylemişti Ama sanırım aslında yakalanmaktan korkuyormuş. | Open Subtitles | ولكنني أظن الآن أنه كان خائفاً فحسب من أن يقبض عليه |
| Bu kabusta hapsoldum ve daha açık olabilme dersini öğrenmeye çalışıyorum, Ama sanırım bir bilgisayar ekranının arkasına kazara saklanmadım. | Open Subtitles | إنني عالق بهذا الكابوس، وأنا أظل أحاول... أن أتعلم هذا الدرس بشأن كوني أكثر إنفتاحاً، ولكنني أظن أنني لا أختبئ... |
| Ama sanırım, oğlumun tek istediği kızınızın doğum günü partisine davet edilmekti. | Open Subtitles | ولكنني أظن أن كل ما أراده ابني كان دعوة لحفلة عيد ميلاد ابنتك |
| Ama sanırım onu oradan çıkarmak için biraz yardıma ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | ولكنني أظن أننا سنحتاج للمساعدة لإخراجها من هناك |
| Bak... Bir şey söyleyeceksem, düşünerek bulmaya çalışıyorum Ama sanırım ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظري، ظللت أفكر ما إذا كان يجب أن أقول لكِ شيئًا، ولكنني أظن أنني أحتاج لفعل ذلك |
| Ama sanırım yardımcı olabilirsin. | Open Subtitles | ولكنني أظن أنه ربما تكون مفيدا |
| ama bence Booth bunları bir profilciye göstermeli. | Open Subtitles | ولكنني أظن أن على بوث أن يريها للمسؤولين |
| Babamı çok iyi tanımadığını söyledi ama bence tanıyor. | Open Subtitles | قال بأنه لم يعرف أبي جيداً ولكنني أظن بأنه يعرفه جيداً |
| Gökyüzünde dörtnala giden bir at da iyi ama bence okyanuslarda dolaşan bir atı andırıyor. | Open Subtitles | ،الحصان الراكض في السماء هو لأمرٌ جيد أيضاً . ولكنني أظن أنه حصان يجوب المُحيطات |
| Evet, ama bence artık çözdüm. Sence mi? | Open Subtitles | نعم, ولكنني أظن أنني فهمتها بشكل جيد الأن |
| ama bence artık iş ve zevk arasındaki dengeyi buldu. | Open Subtitles | ولكنني أظن أنها وازنت جيداً بين العمل واللعب |
| ama bence artık bu saplantılarından kurtulmalısın. | Open Subtitles | ولكنني أظن أنه من الجيد أن تبتعد قليلاً عما تحب في كتاباتك |
| Seni hep nonoş sanırdım ama galiba sen de baban gibi berbat birisin. | Open Subtitles | لطالما ظننتك شاذاً, ولكنني أظن أنك مجرد فاشل مثل والدك. |