| Sana yardımı dokunacak bir şey bilseydim söylerdim ama bilmiyorum. | Open Subtitles | لو كنتُ أعرف شيئاً سيساعدك لكنتُ سأخبركِ، ولكنني لا أعرف |
| Seks yapıyoruz, iyi güzel ama hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | خطر ببالي عندما مارسنا الجنس ولكنني لا أعرف شيئًا عنك |
| Bundan sonra her şey daha zorlaşacak ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | الأمور سوف تكون أصعب من الآن وصاعداً ولكنني لا أعرف ماذا أو كيف أفعل الأشياء |
| Diğer kurbanlarında olduğu yerde ama neresi olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | في نفس مكان الضحايا السابقين ولكنني لا أعرف أين |
| Kolejdeyken yakın dövüş sanatları çalıştın, biliyorum.... ...ama bir laboratuvar garabetinin gelişmiş jujitsuya neden ihtiyaç duyabileceğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك درست فنون القتال بالكليّة ولكنني لا أعرف ما حاجة فنيّ مختبرات بالجوجيتسو المتقدّمة |
| Keşke bir şey bilseydim, gerçekten bilmek isterdim ama hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أتمني لو كنت أعرف شيئاً أتمني ذلك حقاً ولكنني لا أعرف أي شيء |
| Yanına dönmek istiyorum. Ama nasıl barışıp döneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا أريد أن أعود، ولكنني لا أعرف كيف أتصالح معه. |
| Sizi bilmem ama burada daha açılmak isteyen kaç kapı olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ما سيكون رأيكم، يا رفاق ولكنني لا أعرف كم باب سأفتحه هنا |
| - Görüşüyorlardı ama adını bilmiyorum. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنها كانت تواعد شخصاً ولكنني لا أعرف اسمه |
| Merak ediyorum ama nasıl olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أشعر بالفضول بشأن ذلك ولكنني لا أعرف السبب |
| Alınmayın ama sizlerin kim olduğunuzu bilmiyorum. Burada oturmuş kötü adamların nerede olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لا إهانة، ولكنني لا أعرف من تكونوا يا قوم إننا جميعًا جالسون هنا نتسائل أين الشرير.. |
| bilmiyorum. Hatırlayamıyorum. Bu kızı tanımıyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أعرف هذه الفتاة ولا أعرف إن كان بمقدوري الوثوق بها |
| Daha fazla biliyor olmayı isterdim ama ben de bilmiyorum. Peki. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أعلم المزيد يا سيدي, ولكنني لا أعرف |
| Kilisenin üyesidir ama şu an nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | إنّه عضو في الكنيسة ولكنني لا أعرف مكانه الآن |
| İnsanlardan nefret etmekten yoruldum artık ama nasıl durduracağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | سئمت من كراهية الناس ولكنني لا أعرف كيف أتوقف عن ذلك |
| Neyse, sadece sen ve Başkan yoktu. Başka biri daha vardı. Ama o kişinin kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | وبجانبك أنتي والرئيس كان هناك شخص آخر أيضًا ولكنني لا أعرف من هو |
| Nerede olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أعرف اين هو.. لم اسمع شيئاً عنه |
| Daha fazla biliyor olmayı isterdim ama ben de bilmiyorum. Peki. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت أعلم المزيد يا سيدي, ولكنني لا أعرف |
| Bu kazadan kurtuldu; ama bu rakamların ne anlama geldiğini bile bilmiyorum. | Open Subtitles | هذا الجهاز نجا من الاصطدام، ولكنني لا أعرف ما الذي تعنيه هذه الأرقام |
| Ava, seninle konuşmak istiyorum ama bu doğru bir zaman mı bilmiyorum. | Open Subtitles | "آفا"، أريد أن أتحدث إليك، ولكنني لا أعرف إن كان الوقت مناسباً. |