"ولكن أيضا" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı zamanda
        
    • ama aynı
        
    • ama ayrıca
        
    • çok zekiyim gibi
        
    Sadece ölüler iiçin çabalamıyorum aynı zamanda kötülükle de savaşıyorum. Open Subtitles ليس فقط من أجل الموتى ولكن أيضا للقتال مع الشر
    Benim için gerçekten önemli olan bir diğer şeyse, Hindistana özgü ama aynı zamanda çok çağdaş bir içerik yaratmatı. TED شيء آخر مهم بالفعل لي هو خلق محتوى هندي ولكن أيضا معاصر جدا.
    Dört dereceyi düşünerek geriye bakarsak, bunun sadece doğrudan değil aynı zamanda dolaylı olarak da etkilerini göreceğiz. TED اذن، إذا رجعنا للوراء وفكرنا في الدرجات الأربع، ليس فقط التأثير المباشر، ولكن أيضا بعض التأثيرات غير المباشرة.
    Genelde bitkiler ve hayvanlar hakkında konuşmuştu, ama aynı zamanda evrimleşen ve soyu tükenen dillerden de bahsetmişti. TED تكلم بكثرة عن الحيوانات والنباتات ولكن أيضا حول اللغات، تتطور وتصبح منقرضة
    ama ayrıca,buraya gelip seni görmeyi istedim. Open Subtitles ولكن أيضا ، كان يعلم ويمكنني أن تأتي إلى هنا وانظر إليك.
    Sanki daha az aç, daha çok zekiyim gibi. Open Subtitles أقل من الجوع ، لأحد ، ولكن أيضا أكثر intelligenter.
    İşte bu yüzden grafikteki kıvrımın altındaki alan önemli. Enerji verimliliğine ve aynı zamanda enerji muhafazısına odaklanmamız gerek. Başka bir deyişle, daha az enerji kullanımı. TED لذلك بما أن تلك المنطقة تحت الإنحناءات التي تهمّ، فنحن نحتاج إلى التركيز على فعالية الطاقة، ولكن أيضا على المحافظة على الطاقة، أي استعمال أقل للطاقة.
    aynı zamanda, demokratik hükûmetler her gün daha fazla muhaliflerin, muhbirlerin ve araştırmacı gazetecilerin üzerine gidiyor. TED ولكن أيضا بسبب الحكومات الديموقراطية التي تزيد الحملة على المعارضين, المبلغين عن المخالفات وصحفيين التحقيق.
    Aslında, endişelendiğimiz ortadan kaybolan polen yayıcılarının bir kırmızı listesi var, ve bunlar da listenin en üstünde olanlar bir çoğu kleptroparazitler, ve aynı zamanda yaban arıları. TED وفي الواقع ، هناك الآن قائمة حمراء للملقحات نحن قلقون من أن اختفت ، وعلى رأس تلك القائمة الكثير من هذه الطفيليات ، ولكن أيضا هي نحل.
    Mesela, bütünsellik arzeden tek bir obje dizayn etmemiz gerekir, aynı zamanda küçük haznelere ayrılabilmelidir ve büyük ölçekte ve küçük ölçekte bir kimliğe sahip olmalıdır. TED على سبيل المثال, علينا أن نصمم أشياء متماسكة ككائن واحد، ولكن أيضا تتقسم إلى غرف صغيرة ويكون لها هوية كل من حجمها الكبير و حجمها الصغير.
    Ve daha birçok değişik fikir; sadece mimari yapılarla ilgili değil, aynı zamanda idari konularla, ve kompleks ağlar aracılığıyla cemiyetler oluşturmak ile ilgili. TED والعديد من الأفكار الأخرى التي لم تقتصر على المباني المعمارية ولكن أيضا اشتملت على الأمور المتعلقة بالإدارة وفكرة تكوين مجتمعات من خلال شبكات معقدة.
    Yani sadece tasarımcılarla değil, aynı zamanda bilirsiniz, çok çeşit teknoloji-temelli profesyonellerle çalıştık. TED لذلك لم نتعامل فقط مع المصمميين، ولكن أيضا تعلمون ، العديد من المحترفين الممارسين لمهن تتعلق بالتكنولوجيا
    Sokaklarda, evet, ama aynı zamanda mutfak masasında ve yatakta yapılan müzakerelerde ve aşıkların ilişkilerinde, ebeveynler, kız kardeşler ve arkadaşlar arasında da mevcut. TED في الشوارع, نعم, ولكن أيضا في المناقشات على مائدة الطعام و في سرير الزوجية وفي العلاقات بين الأحباب و الآباء و الإخوة و الأصدقاء.
    Sizi lider olarak seçmemin nedeni sadece olağanüstü savaşma yeteneğiniz değil, aynı zamanda olur da Almanlar sizi alırlarsa, kıyafetlerinize bakıp, zavallı köylüleri yakaladıklarını düşünür ve sizi hemen bırakırlar. Open Subtitles ولقد اخترتك لتقوم انت بتلك المهمه ليسفقطلقدراتكالقتالية ولكن أيضا
    Doğru, fakat aynı zamanda sende kapasite olduğu için. Open Subtitles حسنا ولكن أيضا لأنك لديك الموهبة للقيادة
    Savaşların sonuçlarına, Tanrı tarafından karar verilir ama aynı zamanda, hazırlanma,.. Open Subtitles نتائج الحروب يقررها الله ولكن أيضا بالإعداد للحرب والعدد
    ...uluslararası toplumun güvenliği ama aynı zamanda aksine hareket savaşta yaralananlara implantlarla yardım etmek. Open Subtitles أمن المجتمع الدولي .. ولكن أيضا يعمل ضد مع الجراحات التعويضية لمساعدة مصابي الحرب
    Çok harika bir rüya görüyordum rüyamda sen, sendin ama aynı zamanda Janis Joplin'din. Open Subtitles كنت تواجه حلم أكثر من المدهش أين أنت، ولكن أيضا كنت جانيس جوبلين.
    Aslında yolladı ama ayrıca düşünceli, hoş olmamı ve boşanmam hakkında konuşmamamı tembihledi. Open Subtitles حسنا قد قالت ولكن أيضا أخبرتي بأن أكون رصيناً و لطيفاً ولا أحدثك عن طلاقي هاكِ إياه
    Sanki daha az aç, daha çok zekiyim gibi. Open Subtitles - ماذا؟ أقل من الجوع ، لأحد ، ولكن أيضا أكثر intelligenter.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus