Biliyorum, bu büyük bir olay ve korkutucu ve sizlerden çok uzak. | Open Subtitles | أعرف إنه تغيير ضخم ومخيف وهو بعيد عنكم كثيراً |
Karanlık ve korkutucu bir yer, ama lanetli, hayaletli falan değil. | Open Subtitles | إنه مكان مظلم ومخيف لكنه ليس ملعونًا أو مسكونًا بالأشباح أو ما شابه |
Kocaman korkutucu bir polis ile evli olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أني متزوجة من ضابط شرطة ضخم ومخيف |
Unutmayın: otobüsten inerseniz korkunç BİR CANAVAR SİZİ YER! | Open Subtitles | تذكروا، لا تغادروا متن الحافلة وإلا التهمكم وحش ضخم ومخيف |
korkunç bir kabus gibi ne yazık ki gerçek. | Open Subtitles | انه كابوس كابوس مرعب ومخيف ما اعرفه هو ان ما أراه الآن حقيقي |
Çünkü o güçlerin neler yapabildiğini gördüm. Karanlık, tehlikeli ve korkunç bir yol. | Open Subtitles | لأني رايت ما تستطيع هذه القوى فعله انه مكان مظلم خطر ومخيف |
Şey, tehlikeli mi bilmiyorum ama gerçekten tuhaf ve ürkütücü ve ben güvenliğimden endişe etmeye başladım. | Open Subtitles | في الحقيقة لا أعلم ما اذا كان هو خطير جداً لكنه غريب الأطوار ومخيف جداً وبدأت أخاف على سلامتي |
Hayır. Dünyanın ne kadar büyük ve korkutucu bu küçük yerin de ne kadar güvenli ve huzurlu olduğunu farkettim. | Open Subtitles | كلاّ، أدركتُ فقط كم هو كبير ومخيف هذا العالم، وكم هو مريح وآمن هذا المكان |
Ciddi ve korkutucu bir kendimcilik modu. | Open Subtitles | إنها في مزاج حاد ومخيف وتريد أن تفعل كل شئ بنفسها. |
Yaşlı, korkutucu bir gitarist olabilirim ama arkadaşınla geçirdiğin her an değerli değil midir? | Open Subtitles | حسنٌ .. أنا مجرد عازف غيتار . . عجوز ومخيف ، لكن |
Yani, garip ve korkutucu ama dünya üzerinde böyle bir şey ilk kez oldu. | Open Subtitles | أعلم أن هذا غريبٌ ومخيف لكن هذه هي المرة الأولى يحدث فيها هذا |
Ve biliyorsun eğer inanılmaz derecede sert ve göz korkutucu birine ihtiyacın olursa bir telefon uzağındayım. | Open Subtitles | لا مشاكل على الاطلاق انا متاح في أي وقت تحتاجين فيه لشخص قوي ومخيف للغاية |
Ve korkutucu, çünkü bunu sisteminden çıkaracak bir yol bulamıyor. | Open Subtitles | ومخيف لأنه لا يستطيع تبين طريقة اخراجه من نظامه |
Hayır, burası çok karanlık ve korkutucu. | Open Subtitles | لا، إنه مظلم ومخيف سينتهي بي الحال مقيدة بالأغلال بأحد الجدران |
Sizi evlendirmesi için bulduğun yabancı birinin garip, korkunç kuzeni. | Open Subtitles | إبن عم غريب ومخيف يقرب لغريب عجوز سيزوجكم |
Çamaşırhanede iri yarı, korkunç bir evsiz var. | Open Subtitles | حسناً , حسناً أمم , يوجد رجل قوي مشرد ومخيف |
O devasa malikânenizin altında ne kadar da korkunç ve izbe bir fabrikanız varmış. | Open Subtitles | يا له من مصنع كبير ومخيف ، انت تمتلكه هنا أسف قصرك |
Kendine güvenerek başlarsın ama içine girdiğin an düşündüğün gibi olmadığını ve korkunç olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | تمشي بكل ثقة ومن ثم ماذا تحصل عليه انه ليس ما فكرت به ومخيف |
Dışarısı çok büyük ve korkunç, değil mi? | Open Subtitles | أنه عالم كبير ومخيف بالخارج , أليس كذلك؟ |
Acaba neden bekârken bunu çok sıkıcı bulurken şu anda nişanlıyken korkunç derecede eğlenceli buluyorum. | Open Subtitles | الأن، لماذا عندما كنت عزباء كنت أجد هذا مملاً ولكن عندما إرتبطت وجدته ممتع ومخيف للغاية |
Bu, Müslümanlar için korkunç ve ürkütücü bir zamandı. Ancak yine de | Open Subtitles | كان هذا زمن مزعج ومخيف بالنسبة للمسلمين |
Çok iğrenç, değil mi? Oldukça ürkütücü. | Open Subtitles | انه مكان مقزز هنا ومخيف الى حد ما |