Ve Bu çok onemlidir. Ayni zamanda eger Hindistan'daki bu demografik temettü kabugunu soyarsaniz aslinda iki demografik egri olusacaktir. | TED | وهذا أمر هام جدا. في الوقت نفسه إذا أمعنا النظر في العائد الديموغرافي في الهند هناك حاليا منحنيين ديموغرافيين اثنين |
Ürününü bilmek isterim, Bu çok önemli. | TED | أريد أن أعرف ما هو منتجك, وهذا أمر هام. |
Onlar bunu eğitimlerinin bir parçası olarak görüyorlar ki Bu çok güzel. | TED | ولكنهم ينظرون إليه على أنه جزء من تعليمهم، وهذا أمر جيد |
Kızı bırak gitsin. Bize ihanet etti. Hemen polisi arıyorum, ayrıca Bu bir emirdir. | Open Subtitles | دع الفتاة لحالها، لقد خانتنا سأتصل بالشرطة وهذا أمر |
Altı saat daha benim için çalışıyorsun. Hiçbir yere gitmek yok, Bu bir emirdir. | Open Subtitles | لا تزال تعمل عندي خلال الساعات الستّ المقبلة، لن تبرح مكانكَ، وهذا أمر |
Yani, çarpılmaktan pek hoşlanmadı, orası kesin. | Open Subtitles | أعني، فإنه بالتأكيد لم يعجبه الحصول على لطّة كهربائية ، وهذا أمر مؤكد |
Şimdi, Bu çok fazla, çok fazla arı, ve bu gerçekten önemli. | TED | الآن ، وهذا كثير ، الكثير من النحل ، وهذا أمر مهم حقا. |
Sen daha sorunun olduğunu zannet. Bu çok ciddi. | Open Subtitles | وتعني أنك تعتقدين أنك ستواجهين المشاكل وهذا أمر خطير |
Bu çok güzel bir şey. | Open Subtitles | الدي سيحضر هذا العرض وهذا أمر مميز للغاية |
Ama günün iyi de geçse, kötü de geçse, müzik hep elinin altında. Ve Bu çok önemliydi benim için. | Open Subtitles | وسوف يكون هناك الموسيقى بالنسبة لك، وهذا أمر مهم جدا. |
Oğlunu tanıyamadı ki Bu çok normal. | Open Subtitles | ولم تتعرف على الصبي وهذا أمر طبيعي تماما |
Ama şimdi burada, seninle ve annenle beraberim ve Bu çok güzel. | Open Subtitles | ولكنني الآن هنا معك ومع أمك، وهذا أمر لطيف حقا |
Numaralar ve Bu çok güzel fakat o bunu çirkin bir şeye dönüştürüyor. | Open Subtitles | إنها فقط أرقام وهذا أمر جميل وهو يحولها إلى شيء قبيح |
Bu yüzden sana ne söylendiyse onu yapacaksın ve Bu bir emirdir! Grantler emir almaz! | Open Subtitles | فستفعل ما يقال لك، وهذا أمر مني أسرة غرانت لا يخضعون للأوامر |
Ve Bu bir emirdir kaptan. | Open Subtitles | الآن اذهب للأمام وهذا أمر أيها القبطان |
Onu ücraya götürmenizi istiyorum... ve ben cezaevi müdürüyüm ve Bu bir emirdir. | Open Subtitles | -أريده فى الحبس الأنفرادى -أنا الحاكم , وهذا أمر |
Geri kalanınız uyuyun. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | ونحن الباقون سننام بعض الشيء وهذا أمر |
Şimdi hazırlanın, gidiyoruz. Bu bir emirdir. | Open Subtitles | الآن، استعدوا، سوف نَتحرك وهذا أمر |
Bu dosyayı silen her kimse, ne aradığını biliyormuş, orası kesin. | Open Subtitles | حسنا , من محو هذا الملف يعرف ما الذي تبحث عنه , وهذا أمر مؤكد. |
Ama devam etmenin bir yolunu bulursun. Ve bu da iyi bir şeydir. | Open Subtitles | لكن بطريقةٍ ما تجد طريقة للإستمرار، وهذا أمر جيد |
Bu kötü bir durum, çünkü aradığını seçeceksin, ki bu zamana kadar da bunu elde ettik. | TED | وهذا أمر سيء، لأنكم ستحصلون بعدها عما اخترتم، وهذا ما حصلنا عليه لحد الآن. |
Bu kendinizi karar döngüsünden çıkarmak demektir ki bu zor olabilir. | TED | هذا يعني إخراج أنفسكم من دائرة صنع القرار، وهذا أمر صعب. |
Bu da beslemek için daha fazla kişinin olacağı demek. ve bu gittikçe daha fazla insanı endişelendiren bir şey. | TED | وهذا يعني أن لدينا الكثير من الأفواه لتتغذى. وهذا أمر يثير قلق المزيد والمزيد من الناس. |